One step at a time translate Turkish
481 parallel translation
Now, when you heard someone running away, did he go down the stairs one step at a time, two at a time, how?
Şimdi, kaçan birini duyduğunuzda bu kişi merdivenlerden birer birer mi iniyordu, ikişer ikişer mi? Nasıl?
Go like the tortoise, one step at a time.
Tosbağa gibi yavaş yavaş ilerle.
We better make one step at a time.
Adımlarımızı teker teker atmalıyız.
One step at a time, Mr. Torrance.
Birer birer çıkın Bay Torrance.
One step at a time.
Birer birer.
but I'm surrounded by cowards. But one step at a time...
Her defasında küçük bir adım, bir adım daha...
Now, we're going to go down one step at a time.
Şimdi, adım adım aşağıya ineceğiz.
One step at a time.
Adımlarını teker teker atarak.
I only take one step at a time.
Her seferinde bir adım atarım.
One step at a time.
Adım adım gidelim.
We'd better play it one step at a time.
Adım adım ilerlesek daha iyi olur.
One step at a time.
Neredeyse geldik. Öbür adım.
Let's take it one step at a time and by the book.
Hadi bir adım ileri gidelim ve kitaba göre ilerleyelim.
- One step at a time.
- Zamanda bir adım daha.
One step at a time for this game
Bir turda birden fazla hamle yapılmaz
Why don't we just take it one step at a time?
Neden adım adım ilerlemeyelim ki?
Look, it's one step at a time, guys.
Bakın, adım adım, çocuklar.
- One step at a time, old man.
Yavaş yavaş ihtiyar. Birer birer.
One step at a time, right?
Her seferinde bir adım, tamam mı?
One step at a time.
Her seferinde bir basamak.
- Mr. Sachs, let's take it one step at a time.
- Bay Sachs, her şeyin bir sırası var.
Just go one step at a time.
Her seferinde bir adım.
You've been through hell. So, let's just take this thing one step at a time.
T.eker teker ilerleyelim?
You gotta take things one step at a time.
Her seferinde bir adım atmalısın.
All right, let's take this one step at a time.
Bezini değiştirdiğim zaman. Bezi gömmek için dışarıya götürmüştüm. Döndüğümde, gitmişti!
Maybe you ought a... take it, you know, one step at a time.
Belki de bir seferde, tek adım atmalısın.
I Just Think You Have To Take It One Step At A Time.
Hayır dostum.
We will handle this one step at a time.
Bu işi adım adım halledeceğiz.
Let's take it one step at a time.
Onu almak için savaşacağız.
Take it one step at a time.
Bir seferinde bir adım atın.
Yaeko, one step at a time.
Yaeko, adım adım.
Now let's just take this thing from the beginning, one step at a time.
Şu işi baştan, tane tane anlatsana.
One step at a time, gentlemen. Keep your eyes peeled.
Adım adım ilerleyeceğiz beyler.
One step at a time.
Her seferinde bir adım.
We'll take this one step at a time.
Adım adım gideceğiz.
One step at a time, just climbing steadily and slowly.
Sanal güvertedeki gibi. Önce bir adım at sonra durmadan yavaş yavaş tırman.
Look, personally, I'm with you, kid, but let's take it one step at a time.
Senin yanındayım ama adımlarımızı teker teker atalım.
Let's take this one step at a time. Stay here.
Burada bekle, ben içeri giriyorum.
Easy. One step at a time.
Her seferinde tek adım atacaksın ahbap.
I think the best way of dealing with this is just to take things one step at a time.
Yapacağımız en iyi şey, her şeyi tek tek ele almak.
Let me take this one step at a time.
Bir adım daha ileri götüreyim.
I'm not thrilled with the handshaking either, but one step at a time.
Tokalaşmak da beni mutlu etmiyor. Yavaş yavaş ilerlemeli.
Let us proceed one step at a time.
O zaman ilk adımı atalım.
We'd, uh... we'd better take this one step at a time.
Biz uh... Biz bu süre içinde bir adım atmak istedik.
We have to take this one step at a time, okay?
Öyleyse beraber bir şey yapalım olur mu?
We'll just take it one step at a time.
Biz sadece birinci geçtik.
One step at a time.
Yavaş yavaş.
Take it easy. One step at a time.
Yavaş.
It means setting small, reasonable goals for yourself one day at a time, one tiny step at a time.
Bunun anlamı kendin için ufak amaçlar belirleyeceksin... günde birer kez. Her seferinde ufak bir adım.
All I have to do is take one little step at a time and I can do anything. Hmm.
Tek yapmam gereken... her seferinde ufak bir adım atmak, ve böylece her şeyi yapabilirim.
No, one step at a time.
Hayır, her seferinde bir adımcık.