Operate translate Turkish
3,545 parallel translation
We just need to operate.
Seni ameliyat etmemiz gerekiyor.
Operate?
Ameliyat mı?
But if it's a condition in the mother, why operate on men the first 3 times?
Ama bu durum annedeyse neden üç adamı ameliyat etti?
Well, right now, we sit tight, see how he responds to the medicine, let him rest a few days, get his strength back, then we can operate.
Şu anda sabırlı olup ilaçlara nasıl cevap verdiğini görelim bir kaç gün dinlensin, gücünü geri kazansın sonra ameliyat edebiliriz.
Why can't we operate now?
Neden şimdi yapmıyoruz?
They can't operate for a while.
Bir süre ameliyat edemeyecekler.
If we want Major Crimes to operate without huge liability issues hanging over our heads, we need to restructure it, and I need you to be a very big part of that.
Eğer devasa mesuliyet sorunları tepemizde sallanmadan Büyük Suçlar'ın çalışmasını istiyorsak onu yeniden yapılandırmalıyız ve bunun önemli bir parçası olmanı istiyorum.
o you know how to operate it?
- Nasıl kullanacağını biliyor musun?
Leonardo is somebody who is able to operate across all these various fields, which is very unusual.
Leonardo her alanda çalışmalar yapmış sıradışı biriydi.
Love to, but, uh, you need thumbs to operate the controller. And I was this close to retirement.
Severek ama kontrol etmek için parmaklara ihtiyacım var ve ben yakın zamanda emekli oldum.
Well, courts, they operate on technicalities.
O zaman, mahkemeler teknik durumlarını iyi yönetsinler.
You don't need those to operate a telegraph, now, do you?
Telgraf çekmek için bunlara ihtiyacın yok değil mi?
We, um... we operate on an alternative revenue stream.
Biz alternatif bir gelir akışıyla çalışıyoruz.
Because I want to give you room to operate and strut your stuff.
Çünkü sana operasyon yapmak için odayı vermek istiyorum.
Oh sure, they operate up like a gift from the Gods...
Tabii ya, gökten zembille falan inmiş olmalıdır...
Your foundation was granted a license to operate a facility for the homeless of this county.
Vakfınıza ülkemizin evsiz insanları için bir tesis işletme lisansı verilmiş.
Mr. Wilson, your foundation was granted a license by the State of Connecticut to operate a 60-bed facility for the homeless of this county.
Bay Wilson, vakfınıza Connecticut eyaleti tarafından ülkemizin evsiz insanları için 60 yataklı bir tesis işletme lisansı verilmiş.
- We need to operate now.
- Hemen ameliyat etmemiz lazım. - Hayır!
- We need power to operate it.
- Çalıştırmak için güç lazım.
And if we do that, our ability to operate discreetly vanishes. I can go in.
Eğer bunu yaparsak temkinli hareket etme kabiliyetimiz ortadan kalkar.
She's about to operate on Derek.
Derek'in ameliyatına girmek üzere.
Turing must've learned how you operate, that you'd show up if her life was in danger. She was trying to lure you out into the open.
Turing nasıl işlediğinizi öğrenmiş olmalı yani onun hayatı tehlikedeyken ortaya çıkacağınızı.
It'll prove whether or not you're too nervous to operate on your own dog.
Kendi köpeğini ameliyat edemeyecek kadar gergin misin değilmisin, onu kanıtlayacak.
Now operate.
Şimdi ameliyat et.
But if we do not operate, and I am right about her condition, then she will die.
Lakin, ameliyat olmazsa ve ben haklıysam, ölecek.
The time anomalies wouldn't allow the camera to operate properly.
Zamandaki anomali kameranın düzgün çalışmasına izin vermiyor.
So, listen, before I can operate, I need to know if you've taken any other medications which would explain why you are not feeling any pain.
Bak, ameliyata geçmeden önce acı hissetmemene neden olabilecek herhangi bir ilaç alıp almadığını bilmem gerek.
That was a strange thing to say. All right. Mister... sir, uh, normally, before we operate, we wait till we get a bit of a medical history, but we really can't wait in this instance.
Pekâlâ Bayım normalde ameliyata başlamadan önce tıbbi geçmişi öğrenene kadar bekleriz.
I know how you operate.
İşleri nasıl yaptığını biliyorum.
They operate on many emotional levels. Me?
Bir çok duygusal düzeyde bulunabilirler.
So I guess today's the day he's gonna operate... with his brand-new hand.
Sanırım yepyeni eliyle ameliyata gireceği gün bugün.
We operate on sick orphans.
Hasta yetimleri ameliyat ediyoruz.
We could induce and operate, but he'll be too weak.
Bebeği ameliyatla alabiliriz ama çok zayıf durumda.
I got a license to operate a sex crane for you.
Senin ereksiyon sorununu çözmek için doktorluk eğitimi aldım ben!
You operate on your body continually. So what?
Vücuduna sıkça operasyon yapıyorsun.
I would operate out here, but I don't think it's particularly sterile.
Burada da ameliyat yaparım ama pek steril olduğunu sanmıyorum.
If we can co-operate, we can offer our customers something unique.
İşbirliği yaparsak müşterilere eşsiz bir şey sunabiliriz.
Co-operate?
İşbirliği mi?
The world does not operate like you think it does
Dünya senin sandığın gibi işlemiyor.
It was designed to operate entirely on its own without any human intervention.
insanlara ihtiyaç olmadan çalışmak üzere tasarlanmış.
We operate for 17 hours straight if we have to.
Mecbur kalırsak 17 saat aralıksız ameliyat yaparız.
We were wondering, after St. Lucia and Romania, if you think you can still operate your business.
St. Lucia ve Romanya'da olanlardan sonra işini devam ettirebileceğini düşünüyor musun diye merak ediyoruz.
And in the Philippines they operate with their bare hands.
Ve Filipinler'de onlar çıplak elle ameliyat ederler.
We shall continue to provide supplies and credits, but they must learn to operate on their own.
Erzak ve kredi tedarik etmeye devam etmeliyiz. Fakat kendi başlarına idare etmeyi öğrenmeliler.
They operate individually.
Kendi başlarına hareket ediyorlar.
No one is insured to rig or operate now, except us.
Bizim dışımızda kimse donatamaz veya yönetemez.
In fact, we can't even allow you to operate this truck today.
Aslına bakarsan bugün bu kamyonu kullanmana izin bile veremeyiz.
From power plants that enhance efficiency the high-voltage lithium-ion battery pack provides enough power to operate in all-electric mode for short commutes- - very smart.
Verimlilik sağlayan dinamo sistemi ve yüksek voltajlı lityum akü takımı kısa mesafelere elektrik ile ulaşmanızı sağlıyor. Akıllıca bir tercih.
And what, you're gonna operate on him?
Sonra operasyon mu yaptın?
You know how to operate a crane?
Vinç kullanmayı biliyor muydun peki?
I operate on the sickest people we got.
Ben en hasta kişileri ameliyat ederim.
operated 23
opera 56
operation 160
operator 419
operations 34
operative 38
operating 25
operational 22
operation bite mark 18
opera 56
operation 160
operator 419
operations 34
operative 38
operating 25
operational 22
operation bite mark 18