Opinion translate Turkish
10,834 parallel translation
And you did not once ask my opinion about seeing that man.
O adamı görmek konusunda bir kere fikrimi sormadın benim.
What's your professional opinion?
Sizin profesyonel fikriniz nedir?
So, you, erm... we form an opinion and then you create a theory and then you work hard to prove it. I don't follow.
Yani bir fikir oluşturuyorsun, sonra bir teori yaratıyorsun ve bunu kanıtlamaya uğraşıyorsun.
You got too high an opinion of yourself.
- Kendini fazla beğeniyorsun.
Certainly you must have formed an opinion by now.
Eminim şu ana kadar bir fikriniz oluşmuştur.
- Dean. As a gay dean, what is your opinion about the recent controversy surrounding the cancelled Pride Parade, and do you think you were selected to join the board - because of your sexual preference?
Gey bir dekan olarak, iptal edilen onur yürüyüşü hakkındaki tartışmalara ne diyeceksiniz, ve kurula seçilmenizin cinsel tercihinizden dolayı olduğunu mu düşünüyorsunuz?
No opinion on the matter?
Konuyla ilgili fikrin yok mu?
It's not my opinion. It's a scientific fact.
Benim fikrim değil, bilimsel bir gerçek bu.
Is that your professional opinion, Reggie?
Bu senin profesyonel görüşün mü, Reggie?
I don't have an opinion. Neutral.
Bir fikrim yok.
I'd love to read it when you want an opinion.
Bir görüşe ihtiyacın olduğunda okumak isterim.
I think we're just having some minor differences of opinion about some events you both agree on.
Bence ikinizin de mutabık olduğunuz bazı olaylar hakkında bazı ufak görüş ayrılıklarına sahibiz sadece.
- I just need an opinion.
- Fikrinizi almak istiyorum.
But it's the only opinion that matters.
Ama bir tek onların düşünceleri önemli.
They even did a calculation, where they figured between his films and all the "opinion leaders" that he had met and all the travel he had done...
- Hesabını bile yaptılar. Filmleriyle ve bütün "fikir öncüleri" yle görüşmesi ve dünyayı dolaşması arasında...
He always scares you to death, which, just my opinion, is why he does it, and then he always comes back.
Seni hep ölesiye korkuttu, bana göre yapmasının da sebebi, hep geri dönmesiydi.
Got a high opinion of yourself.
Kendini önemli sanıyor olmalısın.
So you can imagine, um, how shocked we were when we happened across, uh, a painting that, in her expert opinion,
Tabloların arasında gezerken... Maura'nın uzman görüşüne göre... sahte bir tablo gördüğümüzde ne kadar... şaşırdığımızı tahmin edebilirsin...
This might just be the art school talking, but in my opinion, the artist is very heavily influenced by Thomas Cole.
Sanat okuluna gittiğim için olabilir... ama gene de benim fikrim ressam Thomas Cole'dan etkilenmiş.
- I want your unbiased opinion.
- Tarafsız görüşlerinizi öğrenmek istiyorum.
Ma'am, it is the opinion of myself and the entire targeting team that this op is too dangerous at present.
Efendim, bana ve tüm hedef belirleme ekibine göre bu operasyon şu anda aşırı tehlikeli.
- I'm entitled to my opinion.
- Benim de kendimce fikirlerim var.
You have a higher opinion of the king than I do.
Kral'ı benden daha iyi tanıyorsun.
And in your, uh, professional opinion?
Bu senin profesyonel yorumun mu?
My opinion, a secure environment gives her comfort.
Benim görüşüm, bu güvenli ortamda keyfi yerinde.
I've been hearing a lot of people talk today about, um, family values, and in my opinion, the most important family value is, um, accepting your family for who they are.
Bu gün burada birçok kisinin aile degerleriyle ilgili konustugunu duydum. Ve bana göre en önemli aile degeri ailenizi ne olursa olsun kabul etmektir.
I mean, you asked me for my opinion.
Fikrimi sordun.
I gave you my opinion.
Ben de söyledim.
Because he knew that the truth wouldn't matter. That I would be convicted in the court of public opinion just for being there. And then my political career would be over before it ever started.
- Çünkü gerçek bir şey ifade etmeyecekti sırf sadece orada olduğum için halkın gözünde suçlu durumuna düşecektim ve politik kariyerim daha başlamadan bitmiş olacaktı.
... the mass murderer Wolfe made his shocking plea, the possibility of permanently draining him has become a polarizing lightning rod for public opinion.
... büyük katil Wolfe şaşırtıcı açıklamasını yaptı ve güçlerini kalıcı olarak emme ihtimali halkın gözünde bir paratoneri kutuplaştırmaya döndü.
Not to mention require, beyond my personal opinion.
Gerekiyor demiyorum bile, bu benim kişisel görüşümün ötesinde.
Thanks to the video, by tomorrow morning, the world will have a very different opinion of Emily Thorne.
Bu video sayesinde dünya Emily'ye farklı bir gözle bakmaya başlayacak.
What is your opinion of our country's current foreign policy?
Ülkemizin dış politika tutumları için neler düşünüyorsun? Hanna.
You need to have an opinion about the world we live in.
Yaşadığımız dünya hakkında fikirlerin olmalı.
Mother, you have, uh, an opinion you'd like to share with the room?
Bizimle paylaşmak istediğin bir fikrin mi var anne?
I don't really have an opinion.
Hiç bilmiyorum.
Obviously, the decision is yours, but I am of the opinion you should not.
Senin kararın. Ama bence burada olmamalısın.
He was the second opinion?
Çelişkili bilgilere rastladım.
It's my professional opinion that your sister requires more treatment.
Benim profesyonel fikrim ablanızın daha çok tedaviye ihtiyacı olduğu yönünde.
This small-town atmosphere doesn't nurture a creative spirit like Jeremy Gilbert, and it's of your opinion that it's high time for him to get the hell out of Mystic Falls.
Bu küçük kasaba ortamı Jeremy Gilbert gibi yaratıcı biri için yeterli değil. Kendisinin Mystic Falls'dan çekip gitme vaktinin geldiğini düşünüyorsun.
Mrs. Verma, what's your opinion about death sentence?
idam hakkında ne düşünüyorsunuz?
I actually need a second opinion.
Aslında ikinci bir fikre ihtiyacım var.
- So you're changing your opinion. Yes.
Bunu yapanı yakalayacağız.
I'd like a second opinion.
İkinci bir görüş istiyorum.
In fact, as a medical professional, my opinion is "wowza."
Aslında, bir doktor olarak fikrim "vay anasını."
In my opinion of this scar, he sewed it together by himself.
Kanaatimce, bu yarayı kendisi dikti.
My opinion : rifle.
Kanaatimce, tüfek.
That's a matter of opinion.
- Tartışma konusu olur bu.
Is that your professional opinion?
Profesyonel görüşünüz bu mu?
In my opinion... just let it go.
Bana fikrimi soracak olursan, aldırma bunlara derim.
Is that your professional opinion?
Bunlar senin uzman olarak görüşlerin mi?