Osborne translate Turkish
538 parallel translation
A Mrs. Osborne, 43 of 4 Studland Road, giving evidence, stated that Pollock, sitting next to her, persistently nudged her in the arm and later attempted to take other liberties.
" Studland Caddesi 4 numarada oturan 43 yaşındaki Bayan Osborne sinemada yanında oturan Pollock'ın önce elini tuttuğunu ve sonra daha ileri gitmeye çalıştığını ifade etmiştir.
- Everything under control, Mr. Osborn?
- Her şey yolunda mı, Bay Osborne?
Mr. Osborn's been assigned by the C.S.I.R. to look after our health on the trip.
Bay Osborne yolculuk sırasında... -... sağlığımızla ilgileniyor.
Mr. Osborn is doing a good job for us.
- Bay Osborne bizim için çalışıyor.
Mr Osborne, Mr Marshall.
Bay Osborne, Bay Marshall.
Lieutenants Galloway, Osborne, Yeoman Tamura.
Teğmen Galloway, Osborne, Yazıcı Tamula.
Come with me.
Bay Osborne.
Appel, the rest of the men, go through there, tie up with Lt. Osborne's detail.
Appel ve diğerleri bu yünden gidiyor, Teğmen Osborne'la birleşmek için.
These historic pictures of Queen Victoria tak en in 1880 at Osborne show the Queen with Gladstone.
Kraliçe Victoria'nın bu tarihi görüntüleri 1880'da Osborne'da çekilmiş olup kraliçeyi Gladstone'la göstermektedir.
I was in Osborne's store, Just chatting with a few of the locals.
Osborne'un dükkanında bir kaç kişiyle sohbet ediyordum.
That is Jack Osborne.
Jack Osborne.
You'd better first persuade Mr Osborne to give you a fur coat, my dear.
Öncelikle Bay Osborne'u sana bir kürk palto vermeye ikna etsen iyi olur, güzelim.
"A member of the Komsomol brigade, Valerya Davidova, demonstrates a pelt of a Barguzinsky sable to visiting American... businessman... Jack Osborne."
"Kominist gençlik derneğinin bir üyesi Valerya Davidova Amerikan iş adamı Jack Osborne'a... bir Barguzinsky samurunun postunu gösteriyor."
You must have noticed many differences between a man like yourself, Mr Osborne, and a man like me.
Sizinle benim, ne kadar farklı olduğumuz gözünüzden kaçmamıştır.
OSBORNE
OSBORNE
And they all knew Jack Osborne?
Ve hepsi de Jack Osborne'u tanıyordu.
Mr Jack Osborne?
Bay Jack Osborne'u mu?
You see, Kostia knew that Mr Jack Osborne wanted something.
Kostia, Bay Osborne'un bir şeyler istediğini anlamıştı.
- What did Osborne want?
- Osborne ne istiyordu?
But Mr Jack Osborne looked straight through me.
- Fakat Bay Jack Osborne vazgeçti.
An acquaintance of yours, I'm... Osborne.
Sizin de tanıdığınız biri Osborne.
Osborne?
Osborne?
Jack Osborne?
Jack Osborne'mu?
Unless they were all involved in something so big that Osborne had to make sure his partners would never, ever talk.
Eğer çok önemli bir şey keşfettiler ve Jack Osborne, ortaklarının bundan kimseye sözetmemelerinden emin olmak istediyse, durum değişir.
- Jack Osborne.
- Jack Osborne.
- What is Osborne to you?
- Osborne neyin oluyor?
To protect Osborne.
Osborne'u korumak için.
Like Osborne, you mean.
Osborne gibi, diyorsun.
Your friend Osborne.
Arkadaşın olan Osborne.
Let's talk about Osborne.
Osborne hakkında konuşalım.
Tell me about Osborne.
Bana Osborne'dan bahset.
Osborne is leaving in three days.
Osborne üç gün içinde gidiyor.
Osborne had used him to gull the others.
Osborne onu, diğerlerini kandırmak için kullandı.
He had been brought back into Russia as proof that Osborne could get people in and out. Isn't that so?
Jimmy'nin Rusya'ya dönmesi Osborne'nun Rusya'ya insan sokup oradan çıkarabileceğinin bir kanıtıydı.
She won't tell because Osborne has told her she is to be the next to get out, and this fantasy is the most important thing in her life.
Sana söylemedi, çünkü Osborne, bir sonraki gidecek kişinin kendisi olduğunu söylemişti ve bunun hayali hayatındaki en önemli şeydi.
- Making a chest for Osborne.
- Osborne için bir sandık.
American furrier, Jack Osborne?
Amerikalı kürkçü, Jack Osborne mu?
Yes, Jack Osborne.
Evet, Jack Osborne.
You saw what they brought Osborne here from Siberia.
Sibirya'dan Osborne için getirdikleri şeyi gördün.
Think she's taken off with Osborne, huh?
Osborne'la gideceğini sanıyor, ha?
And Jack Osborne. They've been dealing the whole time.
Ve Jack Osborne.En başından beri beraberlermiş.
Osborne's going to Stockholm.
Osborne Stockholm'e gidiyor.
You kept me on the case to put pressure on Osborne.
Osborne'a baskı yapmak için beni davada tuttunuz.
This'll be worth tens of millions to Osborne.
Bu Osborne'a on milyonlarca dolara malolmuştur.
Osborne was greedy.
Osborne cimrinin tekiydi.
Osborne will trade. He'll return the six sables, but he'll only talk to you.
Osborne takas önerdi.Samurları geri verecek ama yalnızca seninle konuşurmuş.
I went to Osborne instead.
Onun yerine Osborne'a gittim.
Why would Osborne trade the sables for me?
Osborne neden samurlarla beni değişsin ki?
You're sick, Osborne. Sick. I don't want the hat or anything else from you.
Sen hastasın Osborne.Senden şapka veya başka bir şey istemiyorum.
All right, Mr. Osborn.
Tamam, Bay Osborne.
Mr. Osborn.
Bay Osborne.