English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Ou're

Ou're translate Turkish

72 parallel translation
♪ Y ou're easy to dance with ♪
"Seninle dans etmek rahat"
♪ Y ou'll be easy to sing to ♪ ♪ And you're ♪
- Şarkı söylemek için rahat olacaksın - Ve sen...
IF WE DELAY OU R TIME OF DEPARTU RE,
Burada kimse programınızı kontrol etmez.
TIhe futu re Is ou rs.
Gelecek bizimdir.
We sta rt talking about ou r age, aI ready At 35 o r 40 we mmhentIon It a bit mmho re often
# Yaşımız hakkında konuşmaya # # 35'te ya da 40'ta Daha sık bahseder oluruz #
'ou'll come thank me when you're 5 (
Elli yaşında teşekkür edersin.
An d i n th e h eart th at i s n ot on e wi th n atu re, th ou g h th e bod y be at rest th ere i s al ways vi ol en ce.
Kalp doğayla uyum içinde değilse, beden savas halinde olmasa bile, hep şiddet vardır.
I presume you're not Gao Zicheng, but the top royal guard Ou Zhancheng.
Sanırsam sen Gao Zicheng değil, üstün kraliyet muhafızı Ou Zhancheng'sun.
The tea-or-chocolate wench wants to be a princess, eh? Alas, it's a story about love, an emotion you're incapable of feeling. You're too shallow to imagine it, too common to understand it.
Sen "Thé ou Chocolat", hizmetçi kız prensesi oynayacaksın, maalesef, oyun bir aşk hikayesi bir aşk ki sen bunu duymakta yeteneksizsin ve kesinlikle bunu hayal etmek için beş para etmezsin, anlamak için de çok kaba birisin.
We're on the road to Texas-OU Weekend in Dallas!
Biz Dallas'taki Teksas Futbol Haftasına gidiyoruz!
T. SOMEONE TO TALK TO WHEN YOU'''RE FEELING DOWN AND OU
Kötü ve dışlanmış hissettiğinde.
- Oh, y, ou're fine, lady,
- Oh, çok sıkısın hanımefendi,
- y ou're Welcome.
- Bir şey değil.
y ou're not just saying that to help a crazy friend cope?
Bunu sadece deli bir arkadaşa yardım için söylemiyorsun, değil mi?
Dylan's fine. y ou're fine.
Dylan iyi. Sen iyisin.
y ou're hurting, but you're fine... and you're definitely not crazy.
Acılısın ama iyisin ve kesinlikle deli değilsin.
y ou're having nightmares about Freddy?
Sen Freddy hakkında kabus mu görüyorsun?
y ou're saying Freddy is this ancient thing?
Demek istediğin Freddy bu eski şey mi?
y ou're scaring me.
Beni korkutuyorsun.
I know that sounds crazy, but... y ou're right.
Çılgınca geliyor, ama... Haklısın.
y ou're sill here?
Sen hala burada misin?
Left prison hours ago and you call me now? y ou're smart. As if you came o see me in prison!
hapisten kaçmıssın bana yerini söyle seni özledik çok akkıllı olduğunu mu sanıyorsun çok özlemiş olsaydın hapiste ziyaretime gelirdin
My hands... y ou're a good cook.
Ellerim... çok iyi bir aşçısın
y ou're looking gorgeous.
Harika görünüyorsunuz
y ou're no Manu. righ? y ou are BabIu. Do you have any proof of ha?
mannu değil de babluysan bunun için kanıtın var mı
y ou or me? So you sen me o prison and... y ou're waching eIevision in comfort a my expense!
sen yada ben beni hapse yolladınız sen keyif içinde tv seyrettin
- y ou're sill angry wih me.
- bablu hala bana kızgınmısın
y ou're looking beauifuI. Anyway...
çok güzel görünüyorsun.
y ou're so drunk ha you're calling ou o yourself!
sarhoş seni okadar içmişki kendini unutmuş
y ou're no wearing anyhing pal!
Hiç bir şey dostum gidiyorum!
Ou're sorry, you wouldn't keep doing this.
Üzgünsen, böyle şeyler yapmayı bırak.
Ou're Jane.
- Jane sensin.
Ou're Giselle?
- GiseIIe misin?
Ou're in a relationship.
Senin de bir ilişkin var.
Ou're being chased too, right?
Sen de takip edildin, değil mi?
Ou're a woman!
Sen bir kadınsın.
Ou are a threat to every relationship in the world until you're married, dead, or both!
Evlenene, ölene ya da her ikisi de başından geçene kadar dünyadaki her ilişki için bir tehditsin.
Ou're a lawyer.
Sen bir avukatsın.
I mean I can't blame you if you're, ou know, not sorry for her.
Yani seni suçlayamam tabi eğer onun için üzülmüyorsan.
I know something y ou're really going to love.
Bana aşık olduğunun, farkındayım.
So, y ou're back together?
Ama, tekrar birliktesiniz?
Y ou're looking into allthe paperwork, isthat right?
Evet annem söyledi. Tüm belge işleriyle sen ilgileniyormuşsun, Doğru mu?
Boy, don't leave Mommy, y ou're my precious baby.
Oğlum, anne seni bırakıp gitmeyecek... Sen benim bir tanecik bebeğimsin.
And his isofour wiy shong her a thatd-ou're stanup g, I guess we can do more dinner theatre if you want.
Ve eğer bu yaptığın, ona güvenilir bir adam olduğunu göstermekse... istersen biraz daha yemek tiyatrosu yapabiliriz.
ou're very very hungry and you're absolutely dying to have lunch with me.
Çok ama çok açsın ve benimle yemek yemek için ölüyorsun.
You're creepin'me ou -
Tüylerimi diken diken ediyorsun.
You're Ou-Kei!
Sen iyisin.
Ou... you're missing out, everyone has to disappear at least once!
Kaçırıyorsun. Herkes gözden kaybolmadan önce en az bir defa görmeli.
Now, ou're just screwing with me, right?
Şimdi de benimle dalga geçiyorsun, öyle mi?
Ou're almost there.
Neredeyse bildin.
All right, ou're going to close your eyes, we're going to spin you around.
Gözlerini kapatıp, seni döndürmeye başlayacağız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]