Oughtta translate Turkish
93 parallel translation
I oughtta join the club and beat you over the head.
Bir sopayla herkesin hakkından gelir, başarırdım.
She oughtta have something, too.
Onun da bir hayatı olmalı.
Ya never oughtta drink water, when it ain't running, Lennie.
Akmayan suyu hiç bir zaman içmeyeceksin, Lennie.
They oughtta whoop that engineer.
O mühendisi fırçalamalı.
I think you oughtta go in back to the house, get in bed and do some serious thinking.
Bence yatağına dönüp iyice düşün.
You oughtta stick around more, I called last night twice.
Daha çok buralarda olmalısın, dün gece iki kez aradım.
If we're lucky, we oughtta make it in two nights, maybe three, if we don't run into more Apaches.
Eğer şanslıysak, Apaçilere rastlamadığımız takdirde 2 bilemedin 3 gecede oraya varırız.
You oughtta know.
Sen daha iyi bilirsin.
- This oughtta see us through.
- Bizi yarı yolda bırakmaz gibi.
We oughtta continue to see about the raft, but we can't let her go yet.
Salı bulmak için devam etmemiz lazım ama kızı da şimdilik bırakamayız.
You oughtta work on Sanchez.
Sanchez'le sen ilgilen.
I'M GONNA TELL THE MEDICS HE'S A VERY SICK COOKIE AND OUGHTTA BE KEPT UNDER OBSERVATION
Çok hasta bir bebe, 7 yıI gözlem altında tutulmalı diyeceğim.
- You two oughtta get together.
- İkiniz bir olmalısınız.
Maybe I oughtta go along with ya.
Belki de seninle gelmeliyim.
Oughtta be a law against stinkin'up the area!
Böyle ortalığı pis pis kokutmalarını yasaklamak gerekirdi.
For this icky old heap, they oughtta lower your fares!
Bence daha çok indirmek gerekir sizin o tarifeyi, böyle bir takayla!
I oughtta fire you
Seni kovacağım artık!
Freddie, you oughtta be with the Yankees.
Freddie, senin Yankee'lerde oynaman gerekir.
You oughtta know.
Sen bilmelisin.
You oughtta try it, it might clear your head.
Belki zihnin de temizlenir.
Let's see, that oughtta take about two more minutes.
Bu da yaklaşık iki dakika tutar.
Well, I think somebody oughtta go get it.
Sanırım biri onu almaya gitmeli.
I was gonna let you get your ass outta here... but what I oughtta do is blow a hole in ya.
Gitmene izin vermeyi düşünmüştüm... ama asıl yapmam gereken sende birkaç delik açmak.
You got muscle where you oughtta have brains. My pet canary has got more brains than you, you great dumb salami.
Senin sorunun, beyninin olması gereken yerde adalelerinin bulunuyor olması!
She oughtta know your signature, sir.
Sizin imzanızı tanıması lazım.
She oughtta know your signature.
Sizin imzanızı tanır.
You oughtta look at a pair, Charlie.
Bir çift al derim, Charlie.
If you really need that boy, you oughtta put a collar on him and make sure he don't get outta the yard.
Bu adama ihtiyacın varsa, boynuna tasma geçirip dışarıya kaçmamasına dikkat etmelisin.
( Chuckles ) This oughtta shake ya up!
Bu seni biraz sarsar.
We've been searchin'these tunnels for astrominutes, and still no Ironhide. JAZZ : Maybe we oughtta split up!
Astrodakikalardır tünelleri arıyoruz ve yine de Ironhide'dan iz yok.
- They oughtta be outta there by now.
Şimdiye kadar çıkmış olmalılardı.
Maybe we oughtta wrap'im up and put a little bow on'im.
Belki onunla oynamamıza bile izin verir.
I oughtta cream you good!
- Bu doğru değildi! Seni iyice yumuşatmalıyım!
Well, I don't think we oughtta wait around this place, just waiting for him to come and get us.
Bence burada o adamın gelip bizi almasını beklememeliyiz.
You oughtta be thankin'him!
Ona teşekkür etmen gerek!
Oh, you oughtta be more careful!
Biraz daha dikkatli olsan iyi olur.
You oughtta be out partyin'. Pretty little thing like you, huh?
Senin gibi küçük ve güzel bir kız, neşeli olmalı, değil mi?
Yeah, she is. And I oughtta be getting back to her.
Artık ona dönmeliyim.
- You oughtta know.
- Sen tahmin et.
I think you oughtta turn around and go back to Miami.
- Artık Miami'ye geri dönsen iyi olur.
Maybe you oughtta get on a plane, come out to L.A., take a meeting with Mr. Zimm.
Los Angeles'a gelip Bay Zimm'le tanışabilirsin.
Hey, Harry, you look like you oughtta be in one of your own horror movies.
Merhaba Harry, kendi korku filminde oynamış gibisin.
That's a really nice scream. They oughtta give you more work.
İyi çığlık atıyorsun, daha çok filmde oynamalısın.
You know, Hercules, we oughtta get ready.
Buradan gitmeye hazırlanmamız gerektiğini biliyorsun Herkül.
I used to tell everybody... if they didn't believe in luck they oughtta look at me..., married to a beautiful girl like Lucina.
Herkese söylemiştim eğer şansa inanmıyorlarsa evlendiğim güzel kız, Lucina'ya baksınlar.
I oughtta kill you right now.
Seni şu an hemen öldürmeliyim.
You really oughtta see a doctor about that.
Bunun için gerçekten bir doktoru görmelisin.
That oughtta do it. Gabr...
Bu işe yaramalı.
Tomorrow we're gonna get on the road, just you and me, the way it oughtta be.
Sadece bir gece kalacağız ve yarın sen ve ben, olması gerektiği gibi yola çıkmış olacağız.
I put a new set of spark plugs on this. It oughtta run a lot better.
Yeni buji taktım, artık daha iyi çalışır.
These oughtta be recycled.
Bunlar, yeniden kullanılır hale getirilmeli.