Ouse translate Turkish
17 parallel translation
I knew this hotel was an at-cay ouse-hay.
Bu oteli biliyorum.
Ain't the most worrying thing about this, though, that it actually make you enjoy'ouse music?
Bunun en çok endişe veren tarafı, sizi hakkaten ev müziğinde kopartması mı?
Jarvis Cocker in de'ouse!
Jarvis Cocker başbelası!
D.O.G. s in the hi-ouse!
D.O.G.lar geldi!
Me and you could be friends if I weren't selling you an'ouse.
Size ev satmıyor olsam seninle iyi arkadaş olurduk.
DJ Davis in the hou-ou-ouse!
Huzurlarınızda, DJ Davis!
Wrong bleeding''ouse!
Yanlış ev!
You got in my'ouse?
Evime mi girdin?
We'll settle down, we'll get an'ouse.
Kuruluruz, bir ev tutarız.
♪ Kiss master in the hizz-ouse ♪
Öpüşme Ustası işi bitirdi!
Yes, I can confirm that one Amanda Baylor is in the hiz-ouse.
Burada Amanda Baylor diye birinin çalıştığı doğru.
Candi Cox in the hiz-ouse!
Candi Cox geldi! - Çalkala.
What's the point of an'ouse to'ouse if half of'em don't answer their doors?
Çaldığınız kapıların yarısı açılmazsa ne anladım ben o işten?
Yolanda's in the hiz-ouse!
Yolanda kendi evinde!
They searched the'ouse.
Evi aradılar.
Goddamn! If a man's not king of'is own blathering'ouse... ~ There's a wreck, Jud!
Kahretsin, bırakmıyorlar kendi evimizde krallar gibi yatalım.
- A night I keep the owl out of the'ouse.
- Baykuşu geceleri evin dışına çıkarıyorum.