Ousmane translate Turkish
34 parallel translation
Your name is Ousmane.
Senin adın Ousmane.
This man is named Ousmane.
Bu adamın adı Ousmane.
Ousmane Bana.
Ousmane Bana.
Ali Ousmane,.
Ali Ousmane...
Ali Ousmane?
Ali Ousmane?
Ousmane!
Ousmane!
I am Ousmane.
Ben Ousmane.
Getin, Mr. Ousmane.
Bayan Ousmane, içeri girin
Mr. Ousmane, are you sleeping?
Mr. Ousmane, uyudunuz mu?
It's me, Ousmane, I'm in England.
Benim, Ousmane. Ben İngilteredeyim.
Is Abdel Ousmane here?
Abdel Ousmane burada mı?
And then he brought in Ousmane Sembene and people like that, you know?
Sonra Ousmane Sembene gibilerini getirdi.
Ousmane Sembéne was still leading the way.
Ousmane Sembene, bayrağı hala taşımaktadır.
- Sorry, Ousmane.
- Affedersin Osman.
Luitenant Ousmane Diakhité, Detective.
Osman Diakhité, Dolandırıcılık Masası'ndan.
- Ousmane Diakhité.
Osman Diakhité.
Take boulevard Ousmane.
Tabana kuvvet, Osman.
Mrs Beyoud, it's Ousmane Diakhité.
Bayan Beyoud, ben Osman Diakhité. 7.
The small Ousmane from building 7?
Blok'tan küçük Osman mı?
Ousmane cried.
Osman da ağlayıp dururdu.
Ousmane, it does not look good.
Kahretsin! Başımız belada.
Ousmane, we are here!
Geldik!
I couldn't do anything, Ousmane.
Yapabileceğim hiçbir şey yok.
Ousmane, Ousmane, François...
Osman. Osman. François.
Ousmane, got it?
Osman, iyi misin?
Ousmane, Yves, that way!
Ousmane, Lil'Yves, şu tarafa!
Ousmane, you have a visitor.
Ousmane, bir ziyaretçin var.
- Ousmane.
- Ousmane.
Right, Ousmane?
Öyle değil mi, Ousmane?
Always fighting with Ousmane.
Sürekli Ousmane ile kavga ediyorum.
No, Ousmane, there's no need.
Hayır, Ousmane, buna gerek yok.
I'll call Ousmane.
Ousmane'ye haber vereceğim.
Ousmane Dadjacan alias Zicmu.
Ousmana Dadjacan... lakabı Zicmu.
Where is Ousmane?
Osman nerede?