Ova translate Turkish
134 parallel translation
Across the plains the pay for drivers, diggers... pole men and timber cutters is two dollars a day.
Tüm ova boyunca sürücülere, kazıcılara direk dikenlere ve tomruk kesenlere günde iki dolar ödenecektir.
They leave for the plain every year, in early May.
Her sene, mayıs başında ova için ayrılırlar.
Jonas Weatherby, the Texan, a seasoned plainsman at 18.
Jonas weather mevsimlik bi ova sakini 18 yasında.
Plank, our other real plainsman, hard and bitter with chain-gang scars on his legs at 22.
Plank bizim diğer gercek sert ve acımasız ova sakini 22 lik ayağında pranga gibi lekeler.
It's just too much for me to give up, this place and our valley...
Vazgeçecek çok şeyim var, burası, ova...
Take off your shoes and wash your hands.
Tamam anne. Ayakkabılarını da değiştir. Ellerini iyice ova ova yıka.
It's natural, a wet lowland!
Bu doğal, sulak bir ova!
Below the hillside was a bare plain. Grass, stones, lichen... This valley was more wretched than a cemetery.
Tepenin altındaki otlu, taşlı, likenli açık ova... bir mezarlıktan bile daha tenhaydı.
Your forehead is a plain.
Alnın bir ova.
"Glen" means valley, "na" means of the, and "Hurich," if memory serves me, means yew tree.
Glen, "ova" demek, na "nın" demek, ve hurrich, hafızam yanıltmıyorsa, "porsuk ağacı" demek.
The Plains Indians were a very primitive tribe...
Ova Yerlileri çok ilkel bir kabileydi...
It gets rather hot out here on this plain.
Bu ova çok sıcak olur.
We're standing in the pouring rain off the side of... - a road squelching with mud and lined right away over the plain to the far skyline with the inevitable double row of poplars.
Yağmurun altında duruyoruz vıcık vıcık bir yol kenarındayız, yol, ufukta görünen ova üzerindeki iki sıra kaçınılmaz kavak ağacıyla birleşiyor.
But the doctor explained that her insides were a rocky place where my seed could find no purchase.
Fakat doktor içinin ova değil de tohumlarımın tutunamayacağı kadar kayalık arazi olduğunu anlattı.
Last year, in the Legman valley, the next valley, 6,000 Afghans were killed.
Geçen sene, bir sonraki ova olan Legman Ovası'nda 6.000 Afgan öldürüldü.
We all drink our chocolate-flavored Ova / tine every day to help give us what we need for rocket power.
Bize roket gibi güç vermesi için her gün Ovaltin içiyoruz.
The Earthling Bastian Balthazar Bux and Atreyu the warrior from the Great Plains...
Dünyalı çocuk Bastian Balthazar Bux ve Atreyu Görkemli Ova'lardan gelen savaşçı
The Earthling Bastian Balthazar Bux and Atreyu, the warrior from the Great Plains demand to see the master of this castle!
Dünyalı çocuk Bastian Balthazar Bux..... ve Atreyu, Görkemli Ova'lardan gelen savaşçı bu kalenin efendisini görmeyi talep ediyor!
It's just you and me, pal, and the lone prairie.
Sadece sen ve ben, dostum, bir de yalnız ova.
We have reason to believe Dr Kendrick was tampering with genetic material of fertilized ova in the lab prior to implant.
Dr. Kendrick'in bir şekilde, embriyo daha yerleştirilmeden,... embriyonun genleri üzerinde deneyler yaptığı anladık.
We have reason to believe Dr Kendrick was tampering with genetic material of fertilised ova in the lab prior to implant.
Dr. Kendrick'in bir şekilde, embriyo daha yerleştirilmeden,... embriyonun genleri üzerinde deneyler yaptığı anladık.
Basically the new combined DNA sequence was injected into 100 human ova.
Yeni DNA birleşimi, yüz insan hücresi içine ekildi.
They made 30 of us from a batch ofi selected sperm and ova.
Seçilmiş sperm ve yumurtalardan otuzumuzu topluca yaptılar.
" I know a calm, a chaos, a close,
Bir ova, bir mağara, bir elbise
Now, as you can see here, the unidentified man appears to have awoken the maternal instincts in Mona, a 400-pound lowland gorilla.
Gördüğünüz üzere, kimliği belirlenemeyen adamın 180 kiloluk ova gorili Mona tarafından annelik içgüdüsüyle uyandırıldığını görüyorsunuz.
And you found evidence that during this time, She was subjected to a series of experiments... where, you say, they extracted her ova?
Bu süre içerisinde senin, yumurtalarının çıkartıldığını söylediğin bir dizi deneye tabi tutulmuş?
Human ova.
İnsan yumurtalığı.
"For the next hour", we fought with the jundies as they pursued us across the plain.
Sonraki saat boyunca, savaşarak geri çekildik bizi ova boyunca takip ettiler.
South of the tundra the great central plains of the continent begin a vast prairie seemingly designed for the success of one creature adaptable, hardy, prolific and majestic :
Tundranın güneyinde, kıtanın büyük düzlükleri başlıyor... Bu geniş çayırlık ova tek bir yaratığın başarısı için tasarlanmış gibi görünüyor, uyumlu, dayanıklı, doğurgan ve görkemli bir yaratık için :
But their kind has evolved to thrive in lush lowland swamps, not in an ash wilderness.
Ancak bu türün evrimi, ova bataklıklarında yaşamak üzere, kül çöllerinde değil.
Well, this morning I ordered bacon and eggs for breakfast, and the Auto-Chef gave me Draconian fish ova.
Şey, bu sabah Pastırmalı yumurta istemiştim, ve şef bana Draconian balığı yapmış.
"There was a plain said to have been the fairest of all plains and very fertile it was smooth and even and of oblong shape and canals of a hundred feet were cut through it."
"Tüm ovaların en güzeli ve çok verimli olduğu... söylenen bir ova vardı ve çok düzgündü ve düzenliydi... dikdörtgen şeklindeydi ve 30 metrelik kanallar boydan boya bölüyordu."
Modern technology, the satellite mapping which is only available in the last 20 or 30 years, shows, we can prove quite positively, this is the elongated, rectangular plain that Plato talked about.
Çağdaş teknoloji, son 20 veya 30 yıldır mevcut olan... uydusal haritalama, bize bu ovanın... Plato'nun bahsettiği, uzatılmış, dikdörtgen ova olduğunu, hayli pozitif olarak ispat edebileceğini göstermektedir.
My ova were removed.
Benim yumurtalıklarım çıkarıIdı.
Beyond that, we've succeeded in luring the leaders of our most hated enemy away from their home planet of Oa.
Ama bundan daha önemlisi, en nefret ettiğimiz düşmanlarımızı gezegenleri Ova'dan uzaklaştırmayı başardık.
- Headed back to Oa.
Ova'ya geri gittiler.
They're manipulating ova - female eggs for transplantation.
Dişi yumurtalarını dönüşüm için kullanıyorlar.
Your ova were taken from you and stored in a government lab.
Üreme hücrelerin alınmış ve bir hükümet laboratuvarında saklanmış.
The doctor said that the ova weren't viable.
Doktor, üreme hücrelerinin canlı olmadığını söyledi.
I've looked at the ova you've given me and consulted with some of my colleagues.
Bana verdiğin üreme hücrelerine baktım ve meslektaşlarıma danıştım.
Nearly every gorilla in every zoo around the world... is a lowland gorilla brought from the Congo years ago... and now born and bred in captivity.
Yeryüzündeki hayvanat bahçelerinde bulunan gorillerin hemen hemen hepsi Kongo'dan yıllar önce getirilmiş ova gorilleridir, ve çiftleştirilerek, tutsakmış gibi beslenirler.
Deep in the Congo forests, a group of remarkable naturalists... are discovering the true nature of the lowland gorilla.
Kongo ormanlarının derinliklerinde, bir grup doğa bilimci ova gorillerinin gerçek doğasını araştırıyor.
But very few lowland gorillas... have ever been seen alive in their natural home.
Fakat ova gorillerinin çok azı gerçek doğalarında canlı olarak görülmüştür.
The Congo jungles are said to be home to thousands of lowland gorillas.
Kongo ormanlarının binlerce ova goriline ev sahipliği yaptığı söylenir.
And there are lowland gorillas here too, in huge numbers.
Ve burada ova gorilleri de büyük gruplar halinde yaşamaktadır.
I'd never expected to see so many lowland gorillas... and they look quite different from the mountain gorillas.
Bu kadar fazla ova gorili göreceğimi hiç düşünmemiştim ve bana dağ gorillerinden biraz farklı gibi geldiler.
For the last three years Mbeli bai has been base camp... for two intrepid young men intent on discovering the truth... about family life among the lowland gorillas.
Son üç yıldır, Mbeli körfezi ova gorillerinin aile yaşamını araştıran iki cesur adama, iyi bir kamp yeri olmuştur.
Yet another surprise is to see lowland gorillas washing their food.
Bir başka şaşırtıcı olay da ova gorillerinin yiyeceklerini yıkamalarıdır.
Lowland gorillas are more intelligent than we had assumed.
Ova gorilleri tahmininizden daha zekidirler.
These forests are so remote, so vast... that they're a refuge for many thousands of lowland gorillas.
Bu ormanlar öyle uzak, öyle geniştir ki binlerce ova gorili için sığınak gibidirler.
Richard and Dave are pioneers of lowland gorilla behaviour... but, as they admit, there's still a huge gap in their knowledge.
Richard ve Dave ova gorillerinin davranışlarında öncü oldular... ama edindikleri bilgilerde hala dev bir boşluk olduğunu kabul ediyorlar.