Overboard translate Turkish
1,289 parallel translation
Indeed, he jumped in the water and everyone shouted : "man overboard!"
Gerçekten de suya atladı ve herkes "Suya biri düştü!" diye bağırmaya başladı.
Now, I figure they came aboard at night, they killed everyone, and they threw the bodies overboard.
Bana göre gece güverteye çıktılar herkesi öldürdüler ve cesetleri denize attılar.
And I would have gone overboard, but Mr. Dawson here saved me.
Denize düşecektim ama Bay Dawson beni kurtardı.
Aren't you going overboard?
Fazla tutkulu değil misin sence?
S.O.S., girl overboard.
S.O.S. gemiden limana!
You know, Frasier, every year you and Niles, you go overboard trying to find these great presents for me, and, you know, I gotta be honest, it's always made me uncomfortable.
Her yıl sen ve Niles, bana harika hediyeler alarak işi abartıyorsunuz. Açıkçası bu beni rahatsız ediyor.
I know I don't do everyting perfectly yet, but if I do go overboard it's just because that's how they taught me.
Tam olarak hazır olmadığımı biliyorum, ama bana öğretilenleri uygulayabilirim.
So now I'm thinking that, like, maybe I went a little overboard because MaritZa called me this morning talking about how the baby got a bad liver and he's still in the hospital and they think that he's gonna die.
Şimdi düşünüyorum da belki, belki çok fazla açıldım. Maritza bu sabah beni aradı bebeğin karaciğerinde problem varmış. Ve hala hastanedeymiş.
Men overboard!
Denize adam düştü!
Two people overboard!
Denizde iki kişi!
Or I swear, I'm gonna throw a lot of you overboard.
Ya da yemin ederim, bir çoğunuzu gemiden denize fırlatacağım!
But it seemed too valuable to throw overboard.
Ama onu gemiden denize atmak için çok değerli gibi görünüyordu.
Yo, fellas. I vote... we kick this little piece of shit overboard.
Hey beyler, ben bu bok kafayı gemiden atalım oyu veriyorum
I vote we kill him, then we throw him overboard.
Ben de öldürüp gemiden atalım oyu veriyorum
They all jumped overboard. You know, I can just see the last asshole in sayin', Shit.
Hepsi denize atladı.En son atlayanın
I dove overboard, swam like hell.
Gemiden atlayıp deli gibi yüzdüm.
I'll have you thrown overboard!
Seni güverteden aşağı fırlatacağım.
They went overboard! They did!
Ama fazla abarttılar!
Maybe we should throw him overboard.
Belki onu denize salmalıyız.
Throw them both overboard.
Bence ikisini birlikte atmalı.
He fell overboard, poor Pluto
Güverteden denize düştü. Zavallı Pluto.
My men are in mind of throwing you overboard, monsieur.
Adamlarım sizi denize atmayı istiyor, mösyö.
We'll trow her overboard at night.
Gece yarısı denize atacağız.
We'll tie a sack of sand around her feet and throw her overboard.
Bir çuval kum bağlayacağız ayağına doğru aşağıya.
Let's not go overboard on this let's-be-friends, female-bonding thing.
Bence bu kız arkadaşlık işini fazla abartmayalım, olur mu?
I say he's a rat and we throw him overboard like a rat.
O bir fare ve onu bir fare gibi ön güverteden atacağız.
I told you you had to turn the ship around and then I jumped overboard.
Sana gemiyi diğer yöne çevirmen gerektiğini söyledim ve aşağı atladım.
Dinosaur overboard!
- Nesneler olduklarından daha yakın gözükür.
Meaning that he wasn't murdered first, on the deck, then thrown overboard.
- Bu da cesedin, önce güvertede öldürülüp sonra denize atılmadığı anlamına geliyor.
Jareno went a bit overboard, didn't he?
Jareno haddini aştı, değil mi?
Maybe I went a little overboard with the things Estelle told me.
Bebeği neden evlatlık vermiyoruz?
Throw him overboard
Onu denize atın.
The boss wanted him... overboard with a buoy
Patron can simidiyle... atın dedi.
Man overboard
Herkes gemiye.
You are so overboard.
Çok uyuzsun.
You may have gone a little overboard on the cK One.
CK Bir'den denize düşebilirsin.
- Gone. He'd fallen overboard.
Gemiden düştü.
You just went a little overboard.
Biraz aşırıya kaçtın sadece.
You told us to show excitement, but don't you think he went overboard?
Heyecanlı görünün dedin de, bu adam biraz abartmış sanki.
Cap, man overboard!
Kaptan, tekneden adam düştü.
Man overboard!
Tekneden birisi düştü!
I went completely overboard.
Kendimi fazla kaptırdım.
Let dump the guillotine overboard!
Giyotini denize atın!
I threw it overboard.
Şişeyi sandaldan attım.
- You know, sailor falls overboard, these men - -
- Bilirsin, denizciler güverteden düşerler, bu adamlar...
- Man overboard!
- Adam güverteden düştü!
I pushed her overboard.
Onu suya attım.
People usually go overboard during a speech... that doesn't mean that one has to take it so seriously.
Çoğu zaman insanlar, korkutmak için böyle söyler. Sakın ciddiye aldığını söyleme.
No, never again. I have something to say. Once more, the army has gone overboard.
Sömürücü ve efendi istemiyoruz artık,... herkesin refahı için çalışan bir hükümet istiyoruz.
Leone's approach to acting was a little overboard.
Leone'nin oyunculuğa yaklaşımı biraz iddialıydı.
Terry Chimes was a bit freaked out by our... kind of lunatic... overboard... Stalinist-type behaviour.
Terry Chimes bizim deli dolu, aşırı, Stalinist tavırlarımızdan biraz ürkmüştü.