Overcame translate Turkish
246 parallel translation
Tell him we overcame Kong... and we're still big "matas."
Kong'un işini bitirdiğimizi söyle... ve hâlâ büyük "matas" olduğumuzu.
How bravely he overcame the dismal handicaps of his parentage.
Ailesinin üzücü engelleriyle nasıl da cesurca başa çıkıyordu.
You overcame this ordeal so well.
Bu çetin sınavın üstesinden geldin.
The son threatened the father and discord overcame the city.
Oğul babayı tehdit etmektedir ve şehri ihtilafa uğratmaktadır.
For he not only overcame the speed of his brother horses, but he had to overcome the greed in us human beings.
Diğer at kardeşlerinin hızını geçmekle kalmadı. Biz insanlardaki açgözlülüğü aşmak zorunda kaldı.
It was on a summer's evening in his tent that day he overcame the Nervii.
Bir yaz akşamı çadırındaydık. Nervius'un ordularını yendiği gün.
But curiosity overcame fear.
Ama merak korkumuzun üstesinden geldi.
But lust overcame tightness this time. I'm amazed.
Ama şehvet bu defa cimriliğe üstün gelmiş gibi görünüyor.
He had been forbidden by our father to enter this chamber at any time. The curiosity of youth, however overcame his fear of challenging our father's discipline.
Ama bir gün, aşağıdaki koridorların birinde oyun oynarken gençliğinin vermiş olduğu, merak duygusu babasının disiplinine, karşı gelme korkusuna baskın geldi.
It has heard the history of a little settlement, a little colony that overcame hardships, fought back men of evil purpose and survived all kinds of legalistic and financial difficulties.
Bu, avukatın önerisiydi. Bay Kwimper, avukata ihtiyacınız olmadığı konusunda haklıydınız.
I overcame myself and shut off the engines in good time.
Kendime geldim.. ... ve zamanında motorları kapattım.
I've survived many storms, but I always overcame.
Birçok fırtınadan kurtuldum ama her zaman üstesinden geldim.
NINO BARAGLI mounted and overcame
Nino Baragli de derleyip toparlamaya çalışmış
He overcame the fear of death, but not the fear of life, of time, of a world that now was too big for him.
Ölüm korkusunu yenmişti ama yaşam korkusunu, zaman korkusunu artık kendisine çok büyük gelen dünya korkusunu yenememişti.
We overcame our instinct for violence.
Şiddete eğilimli içgüdümüzün üstesinden geldik.
But as night fell, sidney overcame the spaniards.
Ama hava kararınca, Sidney İspanyollar'ı yendi.
And the madness that temporarily overcame all of us on Camus II will fade and be forgotten.
Camus II'de hepimizin yaşadığı delilik unutulacaktır.
Perhaps I couldn't explain it well, but it was you who overcame your fear.
Belki iyi anlatamıyorum, ama senin korkunu yenmen lazım.
I overcame.
Mücadele ettim.
The most bashful one of us, who finally overcame his shyness and decided to get married.
Aramızda en utangaç olanımız sonunda utangaçlığını yendi ve evlenmeye karar verdi.
He gave the victory to its men, with his dearer warriors and he overcame the clans all alone.
İnsanlarını muzaffer kıldı,... adına savaşanlar aracılığıyla, hepsine karşı tek başına galip geldi.
You overcame your drinking problem.
Alkol sorununun üstesinden gelmiştin.
One of my men overcame its fear and approached the visitor.
Adamlarımdan biri cesaretle ziyaretçiye yaklaştı.
My feelings overcame me -
Duygularım bana galip geldi- -
You faced your fear and you overcame it.
Korkularınla yüzleştin ve üstesinden geldin.
Despite prejudice, persecution and painful pummelling, the members of Lambda Lambda Lambda fraternity overcame the powerful Alpha Betas and gained control of the Greek Council. It was a victory that underdogs throughout the free world would always remember.
Önyargılara, eleştirilere ve acı verici dayaklara rağmen Lambda Lambda Lambda mensupları güçlü Alpha Beta'ları alt etti ve Yunan konseyinin yönetimini ele geçirdi.
I would say that, once I was divorced, blissfully divorced, a freedom overcame me, and I was allowed to be the writer, the artist,..... that I was nefer allowed to be within the confines of my prison-like marriage.
Mutlu bir sonla boşandıktan sonra, özgürlüğüme kavuştum. O zaman yazarlık hayatım başladı. Hücre hayatından daha da güç şartlardaki evlilik hayatım boyunca açığa çıkmasına izin verilmeyen sanatsal yönüm artık özgürdü.
- So you overcame it?
- O zaman onu yenebildin?
I detested fish when I was a child, but I kept eating it and, finally, I overcame my aversion.
Çocukken ben de balıktan nefret ederdim. Ama yemeye devam ettim. Ve sonunda nefretimi yendim.
But we overcame those ways, all except for the Gatherers.
Ama hepsinin üstesinden geldik, Toplayıcılar hariç.
Who overcame his fear and his pain... To tell you, in his own words... What really happened.
Korkusunu ve çektiği acıları yenip... kendi sözcükleriyle size... neler olduğunu anlattı.
Kelly Bundy overcame blinding poverty to become the star she is today.
Kelly Bundy bugünkü gibi bir yıldız olmak için bu fakirliğin üstesinden geldi.
But then I overcame it.
Sonra üstesinden geldim.
You overcame it.
Ordan devam et.
Of course you were, but then you overcame it.
Tabi ki korktun ama sonra üstesinden geldin korkunun.
And it overcame the scabs!
Ve bu pisliklerin hakkından geldi.
And it overcame the company!
Ve şirketin hakkından geldi.
Brave pioneers who overcame the wilderness and carved a new nation.
Cesur liderlerimiz yoktan yeni bir ulus yarattılar.
He spent seven months in jail for burglary... and overcame an addiction to crack cocaine.
Hapishanede hırsızlık suçuyla 7 ay geçirdi... ve kokain bağımlılığını yendi.
Everybody knows how he overcame adversity as a child of Quakers.
Bir tarikat üyesi olmanın getirdiği zorlukları çocukken atlattı.
We mourn not only the passing of a man who overcame the obstacles of his earthly incarnation but also the passing of the love that dwelled within his all-too-human heart.
Sadece dünyevi bedeniyle engelleri aşan bir adam için değil aynı zamanda, her zaman kalbinde olan sevginin gitmesine de yas tutuyoruz.
His love overcame me.
Onun aşkı beni yendi.
My mother never overcame her nostalgia.
Öte yandan annem nostaljisinden asla kurtulamadı.
"I DON'T KNOW WHAT MANIAS OVERCAME ME... " BUT IF IT WAS MADNESS, IT WAS ALSO A STRANGE LUCIDITY.
Deliriyor muydum bilmiyorum ama bu aynı zamanda garip bir sağduyuydu.
But you overcame it.
Ama üstesinden geldin!
A prior engagement overcame me.
Daha önemli bir işim çıktı.
As they skate off, one thinks about a team that conquered adversity, overcame the odds, a team that defied the critics, a team that... And so, the ideal of sports once again blossomed from a tiny seed, nurtured, as always, by the dreams of the young.
Bu arada biz de, yeniden atağa kalkan ve başarılı olan, eleştirmenleri yalan çıkararak cezalandıran bir takım, bu... bir kez daha canlanan sporun ideali ufacık bir tohumdan, beslenerek gençlerin bir rüyası haline gelen bir takımı analım.
- Not a chance. The only possible explanation if he overcame Korba.
Korba'yı devirmesinin tek açıklaması bu.
She overcame her first misfortune in a few months
Başına gelen ilk bahtsızlığı bir kaç ayda atlatmıştı.
He overcame.
Uyum sağladı.
Since the beginning... we overcame the prohibitions.
Umarım hepsini izler ve beni değerlendirirsiniz.