Overprotective translate Turkish
283 parallel translation
You get a little overprotective sometimes.
Bazen fazla koruyucu oluyorsun.
A little overprotective, perhaps.
Belki, biraz aşırı koruyucu.
Oh, a little overprotective maybe, but tell you what I'll do.
- Belki biraz aşırı korumacı. Size ne yapacağımı söyleyeyim.
But his aides did seem a little overprotective.
Ama yardımcıları biraz fazla korumacı görünüyor.
You are reacting to their overprotective attitude towards me.
Bana karşı olan aşırı korumacı davranışlara tepki veriyorsunuz.
I promise I won't be overprotective.
Fazla koruyucu olmam, söz.
Look, I know I'm just his brother, but I've been like a mother and a father to him... and I know I can get overprotective, but...
Bak, onun sadece kardeşi olduğunu biliyorum, ama ben ona her zaman anne / baba gibi oldum... ve biliyorum biraz fazla korumacı olabilirim, ama
- Try overprotective.
- Bununki aşırı.
Overprotective.
Saldırgan değildir.
Mary, you're overprotective.
korkacak birşey yok.
She loves me to death, but she's a little overprotective.
Beni çok seviyor. Bu yüzden çok koruyucu.
I'm sorry. I, um... I was just being a little overprotective.
Kusura bakma seni kollamak istemiştim.
You're too overprotective.
Çok korumacısın.
Xena has been overprotective of you.
Xena sana karşı fazla korumacı.
Then you must agree, no one has more means or a stronger motive to kill Ravenica than your own dear, overprotective mother.
- Öyleyse şuna katılmalısın ki... Revenica'yı öldürmek için senin sevgili fazla korumacı annenden daha güçlü bir motivasyonu veya sebebi olan yok.
If my brothers weren't so overprotective...
Eğer kardeşlerim beni fazlasıyla korumak istemeselerdi...
Do you realize going off to college means no more... well-meaning but totally smothering, overprotective, doting, ah-yucking dads?
Üniversiteye gitmenin iyi niyetli ama tam anlamıyla bunaltıcı, aşırı titiz sıkıcı babalardan kurtulmak demek olduğunun farkında mısın?
Well, Phoebe and I were teenagers and Grams was extremely overprotective.
Şey, Phoebe ve ben henüz gençtik ve büyükanne de aşırı korumacıydı.
Just call me overprotective.
Aşırı korumacı diyebilirsin.
Look, I really appreciate the overprotective-sibling thing.
Dinle, aşırı koruyucu kardeşlik olayını gerçekten takdir ediyorum.
My roommate will be home any second... and he's really overprotective.
- Ev arkadaşım her an gelebilir ve aşırı koruyucudur.
And most important, be sure to tell your Captain when she's being overprotective.
Ve en önemlisi, Kaptan'ın çok koruyucu olmaya başladığında söylediğine emin ol.
Dad, you're being overprotective.
Baba, fazla korumacısın.
He's a friend - an overprotective friend.
Aşırı korumacı bir arkadaş.
I know I'm overprotective, it's just I can't stand the idea of Stuart getting hurt.
Biliyorum ben aşırı korumacıyım, bu sadece Stuart a bir şey olacağı fikrine dayanamıyorum.
A dominant, overprotective woman...
Güçlü, koruyucu anne figürü...
When are you gonna stop being so overprotective?
Ne zaman aşırı korumacı olmayı bırakacaksın?
Rebecca Tolliver is overprotective.
Rebecca Tolliver aşırı korumacı.
An overprotective one.
Aşırı koruyucu bir dost.
Okay, maybe they're just doing the overprotective sister thing.
Tamam, belki sadece aşırı kardeş bir şey yapıyorsun.
I-Is this the kind Of overbearing, overprotective behaviour I have to look forward to for the next six months?
Önümüzdeki 6 ay boyunca bu baskıcı, aşırı korumacı tavırlarla mı uğraşacağım?
For being a nagging, intrusive, Overprotective pest.
Bu kadar pimpirikli, ısrarcı ve aşırı korumacı bir baş belası olduğu için...
Robert is just overprotective because he's a doctor... for the Knicks.
Robert aşırı koruyucu çünkü o bir doktor. - Knicks'in!
I'm gonna hit the showers... make sure I look presentable for your overprotective sister.
Duş alacağım aşırı korumacı ablana, düzgün göründüğümden emin olmak için.
You take this overprotective-sister role pretty seriously I see.
Aşırı korumacı abla rolünü oldukça ciddiye alıyorsun.
I was just feeling a little bit overprotective.
Sadece biraz fazla koruyucu gibi davrandım.
I'm not taking this action because the sky is falling. But I'd rather be overprotective than underprepared.
Bu hareketi gökyüzü düştüğü için yapmıyorum, ama hazırlıksız olmaktansa aşırı koruyucu olmayı tercih ederim.
He's just being overprotective.
Sadece aşırı ediliyor.
I guess I can just get a little overprotective sometimes.
Biraz fazla korumacı olabiliyorum sanırım.
My brother's kind of... overprotective.
Abim biraz... aşırı korumacıdır.
Wow, and I thought my father was overprotective.
Ben de benim babam asırı korumacı sanırdım.
Trust me, my parents wrote the book on being overprotective.
Güven bana, ailem aşırı koruyucu olmanın kitabını yazmıştır. Sen iyi olacaksın.
Yeah, my parents are a little... overprotective.
Evet, ailem biraz fazla koruyucu.
My father is overprotective.
Babam çok üstüme düşer.
Her mother always thought I was being overprotective, but, uh, she doesn't get it.
Annesi beni aşırı korumacı bulur. Ama anlamıyor.
So I got a hold of Eddy's roommate in college who describes Eddy as having an overprotective mom.
Tamam, Eddy'nin okuldaki oda arkadaşına ulaştım. Eddy'nin annesinin aşırı korumacı olduğunu söyledi.
How overprotective?
Nasıl yani?
i already have an overprotective dad.
Çok koruyucu bir babam zaten var.
i don't need an overprotective brother, especially one who isn't my brother.
Bir de koruyucu kardeşe gerek yok, özellikle kardeşim olmayan birine.
I can be... overprotective and sometimes overbearing, especially when it comes to women in my son's life.
Aşırı koruyucu ve bazen de küstah olabilirim. Özellikle oğlumun hayatındaki kadınlar konusunda.
Don't! Overprotective.
Aşırı koruyucu.