English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Owning

Owning translate Turkish

602 parallel translation
Every home-owner, landlord, everyone owning property, must be forced to consent to detailed searches for clues.
Bütün mal, mülk, mesken sahipleri, delil için yapılacak.. .. aramalara razı olmaya zorlanmalı.
As Mrs. Bradford Meade, Owning Half The Company.
Bayan Bradford Meade olarak girmem gerekiyordu.
It's owning something that counts.
Bütün mesele o şeylerin sahibi olmaktır.
You didn't mind owning slaves.
Senin de kölelerin vardı ama.
Owning a lot of its industry and newspapers.
Sanayi ve gazetecilik gibi.
This is better than owning a gold mine.
Döşeyecekleri her metre tel altın madeni sahibi olmaktan daha karlı.
That's the nearest I ever come to owning a mine
Neredeyse, maden sahibi oluyordum.
Owning it gives you a sense of power.
Ona sahip olmak bir güç duygusu veriyor.
I might even wind up owning a piece of a champ.
Belki madalyayla bile taçlandırırım.
It's a sort of a thing that I've dreamed of owning someday. Every time I hit Las Vegas, I take a good look at it just to make sure it's still there. A motor court.
Bir gün sahip olmayı düşündüğüm gibi bir yer.
After all, I rather enjoyed owning a nightclub.
Gece kulübüm olması hoşuma gitmişti de.
- about owning his own place.
- çılgın fikirleri onu yormuştu.
- I ramrodded some, a little border spread, and then I got some ideas about owning for my own, so I crossed the line and tried to stake myself some animals.
- Ufak bir sınır çiftliği işlettim, sonra kendi çiftliğime sahip olma fikri geldi aklıma, böylece sınırı geçtim ve kendime biraz hayvan bulmayı denedim.
This kid from the Bronx is gonna wind up owning half this town.
Bronxlu çocuk en sonunda bu şehrin yarısının sahibi olacak.
I hope you wind up owning the state.
Umarım bütün ülkenin sahibi olursun.
I'm gonna wind up owning it, brother Mario.
En sonunda orası benim olacak, kardeşim Mario.
One woman owning a town.
Bir kadın tüm kasabaya sahip.
I thought the only thing that could make me happy was owning the boat. - But Im over it!
Beni sadece o tekneye sahip olmak mutlu edebilir sandım.
If I can find a man with $ 500 who likes rocks then there's gonna be another fool owning this farm.
Dedim ki : "Eğer taşları seven ve 500 doları olan bir adam bulabilirsem... "... işte o zaman bu tarlayı sahiplenecek başka bir hıyar daha olacak. "
Well, laddies, how does it feel to be land-owning squires, eh?
Hanımlar, toprak sahibi olmak nasıl hissettiriyor?
All young married people dream of owning their own home.
Yeni evlilerin ev sahibi olmak hep hayalleridir.
Was it to defend your... let's call it your slave-owning rights.
Buna senin köle sahibi olma hakkını. korumak diyebilir miyiz?
Slave-owning rights?
Köle sahibi olma hakkı mı?
Slave-owning?
Köle sahibi olmak mı?
And I always say buying a record is like owning a possession.
Her zaman plak almanın mal almak gibi olduğunu söylerim.
Owning a saloon and being the sheriff is quite convenient, is it?
Bir salon sahibi olmak ve şerif olmak oldukça güzel, değil mi?
Owning 10 % of Charlie Brown is like owning 10 % of nothing.
Charlie Brown'un haklarının % 10'una sahip olmak hiçbir şeyin % 10'una sahip olmakla eş değer.
Have you ever considered the advantages - of owning a really fine set of encyclopedias?
İyi bir ansiklopedi takımının avantajlarını hiç düşündünüz mü?
I don't know whether you've considered the advantages of owning a set of encyclopaedias.
Bilmiyorum avantajlarını hiç düşündünüz mü ansiklopedilerin.
In addition to 254 land-owning farmers there were 39 craftsmen, 92 landless peasants and 11 soldiers
Kendi toprağına sahip 254 çiftçiye ek olarak, 39 zanaatkâr, 92 topraksız rençber ve 11 asker bulunuyordu Ljuder'de.
Well, all this stuff about money and owning things.
Para ve sahip olmak istediğin şeylere bakarak...
You've been freely owning up to your own past.
Kendi geçmişinizin - istediğiniz şekilde - hakimi olabiliyorsunuz.
"the last property-owning class in history"... in Bruno Rizzi's sense, but only a substitute ruling class... for the commodity economy.
yalnizca meta ekonomisi için yedek bir yönetici sinifiydi.
I am told it's for sale. I rather fancy owning a newspaper.
- Satılık olduğunu söylediler.Bir gazete almak istiyorum
Be careful, or she'll end up owning your store and you workin'for her.
Dikkat et, yoksa dükkanı elinden alır ve sen onun işçisi olarak çalışırsın.
These are all the things that I'm trying to make come true in my life, like winning Lady Lawyer of the Year, me owning two pygmy goats.
Bunlar hayatım boyunca gerçekleştirmeye çalıştığım şeyler, "Yılın Bayan Avukatı" olmak, "İki Cüce Keçi" almak gibi.
The niggers is putting on enough airs without owning land.
Zenciler daha toprakları yokken yeteri kadar havalandılar.
Although, you know, I really don't know what's so great about owning a house.
Sen biliyor olsan da ben, bir ev sahibi olmanın nesi bu kadar harika, bilmiyorum.
I don't seem to remember ever owning a droid.
Bir droidim olduğunu hatırlamıyorum.
Mr. Lian on owning the Deer Cutting Blade
Lian Bey Havayı kesen kılıca sahip olacağı için çok şanslılar
Today the boxers world gathers here to congratulate Mr. Lian on owning the Deer Cutting Blade
Bugün tüm dövüş dünyası Havayı kesen kılıcı sahip olacak... Lian Bey'i kutlamak için buraya toplandık
I sort of like the idea of owning a race horse.
Kendi yarış atıma sahip olma fikri oldukça hoşuma gitti.
" Well, Mom, remember my dream of owning a big house on a hill...
"Anneciğim, hatırlar mısın," tepe üstünde, büyük bir evim "...
So you watch out for that thieving Avery Simpson or he'll wind up owning all of my mine.
Yani o hırsız Avery Simpson'a karşı gözünü dört aç yoksa madenimin hepsini elimden alır.
That's what I get for owning a station.
Kendi radyo kanalın olunca böyle oluyor.
The prestige of owning a Buick centurion can't be measured in dollars and cents.
Buick Centurion sahibi olmak bir ayrıcalıktır, parayla ölçülemez.
The adult male's version of owning a candy store.
Şeker dükkânının yetişkin adamlar için olan versiyonu.
I mean, what's the point in owning a mace if you don't use it?
Demek istediğim, kullanmayacaksan neden bir gürze sahip olasın ki?
Something about Jewish people owning real estate.
Yahudilerin emlak edinmesi hakkında.
Because of my baseball career and battle against alcohol and the irony of owning a bar now?
Beyzbol kariyerim ve alkole karşı verdiğim mücadele sonrası bar sahibi olmamdaki ironiden dolayı mı? - Evet.
That's the advantage of owning an ant.
- Anladım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]