Oxley translate Turkish
43 parallel translation
Having a tenant shoot himself in Oxley Court.
kendini Oxley Court'ta vuran bir kiracıya sahip olmak.
In Oxley Court?
Oxley Court'ta?
Oxley Court, Baker Street.
Oxley Court, Baker Street.
Mr. Froy, this is Mullet, night porter at Oxley Court.
Bay Froy, bu Mullet, Oxley Court'ta gece bekçisi.
After the massacre at Oxley Pass, this Norick... found a boy about three years of age wandering in the battlefield.
Oxley Geçidi katliamından sonra bu Norick savaş alanında gezinen 3 yaşlarında bir oğlan çocuğu bulmuştu.
There was only one boy at Oxley Pass.
Oxley Geçidi'nde yalnızca bir oğlan vardı.
Come on, Josie!
- Oxley Çeyrek Final Koş!
Are you a friend of Dr. Oxley's?
Dr. Oxley'in arkadaşı mısınız?
- Harold Oxley? The archeologist?
- Arkeolog Harold Oxley mi?
I haven't talked to Harold Oxley in 20 years.
Harold Oxley ile 20 yıldır konuşmuyorum.
Oxley's voice was better than a glass of warm milk, you know.
Oxley'in sesi sıcak bir bardak sütten daha iyiydi.
What was your relationship to Oxley?
Oxley ile bağın nedir?
All right, well, laugh if you want. Oxley said he found it this time.
Sana komik gelebilir, ama Oxley onu bulduğunu söyledi.
Oxley's telling us the skull is in Nazca, Peru.
Oxley, bize kafatasının Nazca'da olduğunu söylüyor. Peru'da.
This riddle in Oxley's letter doesn't make any sense.
Oxley'in mektubundaki bilmece, her hangi bir şey ifade etmiyor.
Well, it looks like Harold Oxley did.
Harold Oxley bulmuş gibi görünüyor.
Like the drawings in Oxley's cell.
Hücresindeki çizimlere benziyor.
A couple of hundred years later, Oxley shows up here, finds the skull.
Bir kaç yüzyıl sonra, Oxley burayı ortaya çıkarıp kafatasını bulur.
Now I know why Oxley put the skull back where he found it.
Oxley'in, kafatasını neden geri götürdüğünü şimdi anladım.
Oxley?
Oxley?
Your name is Harold Oxley.
Adın Harold Oxley.
Oxley lost control of his mind by staring too long into its eyes.
Oxley, kafatasına uzun süre baktığı için iradesini kaybetti.
You will speak to Oxley and lead us to Akator, yes?
Oxley ile konuşup bizi Akator'a götüreceksin, anladın mı?
We got to get Oxley back, get our hands on that skull and get to Akator before they do.
Oxley'i kurtarıp kafatasını geri almalıyız. Ve Akator'a onlardan önce varmalıyız.
Oxley!
Oxley!
Well, not Oxley.
Oxley vermez.
- Sarbanes-Oxley, you voted for it, pal.
- Sarbanes-Oxley, toplantıda sen de buna oy verdin dostum.
You forgot about Sarbanes-Oxley.
Sarbanes-Oxley'i unuttun.
The statute of limitations renders Sarbanes-Oxley moot post 2007.
Zaman aşımı. Mesaj 2007 Sarbanes-Oxley tartışmalı hale getirir.
Hello, Mrs Oxley.
- Merhaba, Bayan Oxley.
Well, it's all Jane's doing, Mrs Oxley.
Şey, Jane vasıtasıyla oldu, Bayan Oxley.
Archie Oxley, I'm sure Mr Cracken has better things to do.
Archie Oxley, eminim Bay Cracken'in yapılacak daha iyi işleri vardır.
If you need anything else, Mrs Oxley, I'll be in my quarters itemising the accounts.
Bir şeye ihtiyacın olursa, Bayan Oxley, kendi yerimde hesapları düzenliyor olacağım.
Do be careful, Mrs Oxley.
Çok dikkatli olun, Bayan Oxley.
Miss Marple, Mrs Oxley...
- Matmazel Marple, Bayan Oxley...
Mrs Oxley!
Bayan Oxley!
He gave us the slip, I'm afraid, Mrs Oxley.
Maalesef elimizden kaçırdık, Bayan Oxley.
I think it was Philip Oxley's.
Sanırım Philip Oxley'in arabasıydı.
Mrs Oxley and I both heard her.
Bayan Oxley ile birlikte onu duyduk.
We know you're a violent man, Dr Oxley.
Senin şiddet uygulayan biri olduğunu biliyoruz, Dr. Oxley.
Let me remind you that Mrs Oxley and I were each locked in our bedrooms at the time of the murder.
Bayan Oxley ile benim cinayet sırasında odalarımızda kilitli kaldığımızı anımsatmalıyım.