English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Oxtail

Oxtail translate Turkish

31 parallel translation
I smell oxtail soup again. Oh, dear.
Burnuma yine'sığır kuyruğu çorbası'kokuları geliyor.
Calamity's fine on top a stagecoach or behind an oxtail but not lady enough for social appearances with distinguished gentlemen.
Calamity posta arabasında, bir öküzün peşinde iyidir... ama seçkin centilmenlerle sosyal etkinliklere katılacak biri değil.
Chez Henri has the most splendid oxtail terrine. [CELL PHONE RINGING] ROZ :
Chez Henri'de öküz kuyruğundan nefis yahni yapıyorlar.
Oxtail.
Sığır kuyruğu.
Two oxtail soups.
İki öküz kuyruğu çorbası.
Oxtail soup, good for your kidney.
Öküz kuyruğu çorbası, böbreklere iyi gelir.
Oxtail dumplings?
Kuyruklu mantı mesela.
Oxtail's out of the drinks machine.
Oxtail içecek makinelerinden çıkarıldı.
- New initiative. Oxtail is "incommensurate with standards of public health in the workplace."
Oxtail şimdi "İş yerindeki halk sağlığı standartlarına yetersiz" addedilmiş.
It wasn't exactly a letter, was it, Guv? "Oxtail. Now."
Aslında bir mektup değildi, değil mi, Şef? " Oxtail dönsün.
Right, force feed them some Oxtail soup until I get back.
İyi, onlara biraz Oxtail çorbası verin.
I ordered oxtail, not mulligatawny!
Sığır kuyruğu çorbası istemiştim, Hint yahnisi değil!
oxtail soup at 2.30.
Haydi, çok fazla zamanımız yok, çorba 2 : 30'da servis edilecek.
Did you tell him it was oxtail?
Ona öküz kuyruğu olduğunu söyledin mi?
You can't ban political marches in England. It's not democratic. Is this oxtail, Mrs Thack?
İngiltere'de politik yürüyüşlerden men edilemezsin Bu demokratik olmaz Bu öküz kuyruğu mu, Bayan Thack?
You won't eat oxtail anyway.
Zaten öküz kuyruğu yemezsin.
Is the oxtail soup ready yet, President?
Öküz kuyruğu çorbası hazır oldu mu, Şef?
Although, during the process of the election there will be many difficulties. I hope that after you are elected. You can put in the same effort as this bowl of oxtail soup.
Seçim süreci boyunca, birçok güçlükler olacak, seçildikten sonra, bu çorba nasıl yapılıyorsa siz de aynı gayreti gösterin.
After eating Uncle's oxtail soup, I came back.
Babanın çorbasını yedikten sonra, döndüm.
I swear by a strict but simple regime of water and green beans, and if I am feeling dizzy, a mouthful of oxtail soup.
Biraz sıkı ama kolay bir su ve yeşil fasulye rejimiyle oldu. Eğer başım dönerse sığır kuyruğu çorbası içiyorum.
- Oxtail soup.
- Öküz kuyruğu çorbası olarak da bilinir.
That sells oxtail soup?
Öküz kuyruğu çorbası satıyor mu?
Pick between your snot and your oxtail soup.
Sümüğün ya da sığır çorbası arasında bir seçim yap.
Because their men don't serve oxtail and curried goat for a living.
Çünkü onların erkekleri körili keçi eti veya dana kuyruğu servis ederek yaşamaya çalışmıyor.
Oxtail soup from Pho Bistro.
Oxtail çorbası, Pho Bistro'dan.
For your fine work, I'm gonna make you a garganelli with an oxtail ragu!
Güzel emeklerin için sana ekstra kuyruk yağlı bir garganelli yapacağım.
First signs of a cold, I like a good oxtail soup.
Bunlar nezlenin ilk belirtileri, İyi bir sığırkuyruğu çorbasını severim.
Oh, my dad used to take me to this restaurant every time we went to visit my grandparents in Jamaica. And he always got the oxtail special.
Babam her seferinde Jamaica'daki dedemleri ziyarete giderken beni hep bu restorana görütürür..... ve hep öküzkuyruğu sipariş ederdi.
Oxtail village...
Kukla köyü...
Where oxtail village was located.
Öküz kuyruğu köyünün bulunduğu yerde.
Oxtail's back on.
Oxtail geri geldi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]