English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Pads

Pads translate Turkish

835 parallel translation
Should have worn my shoulder pads.
Vatkalarımı takmalıymışım.
You'll find the hot pads in this thermos.
Sıcak tamponlar bu termosun içinde.
Shoulder pads will straighten it out.
- Koltuk altları dışa doğru düzeltilecek
Nice of you to recognize me without my shoulder pads.
Omuzluğum olmadan beni tanımanız çok güzel.
Cheek pads.
Yanak dolguları.
Now, there are just the pads over your eyes.
Şu anda gözlerinde yalnızca pedler var.
We applied some pressure pads and called for the helicopter, but he kept on bleeding.
Tampon uyguladık ve helikopter istedik. Ama kanaması durmamıştı.
They're rocket launching pads.
Roket fırlatma rampaları.
And these shoulder pads make me look like a scarecrow.
Bu vatkalar da beni korkuluk gibi gösteriyor.
Women tend to use the brakes more so the brake pads wear out faster.
Kadınlar freni çok daha fazla kullanırlar bu yüzden fren çok çabuk eskir.
And ink and scratch pads.
Mürekkep ve müsvedde kâğıtlarını da.
And put up the pads.
Şimdi de korumalı hücreye kapatın.
Arrange pads.
Yastıkarı ayarladım.
So they could just check their coordinates to aim missiles at all of our launching pads.
Bu sayede füzelerini, tüm fırlatma rampalarımıza yönlendirmek için sadece koordinatları kontrol etmek yetecekti.
When transporter is energized, you will have eight seconds to get to the pads.
Işınlamaya enerji verildiğinde, noktaya varmak için sekiz saniyeniz var.
Beside the lily pads
" Zambaklı çayırlarda,
I left him outside for a few moments while I got some Brillo Pads.
Brillo marka bebek bezi almak için birkaç dakika dışarı bırakmıştım.
Three pads in 10 minutes.
10 dakikada üç ped değiştirdim.
Does it take this long to change pads?
Pedin değiştirilmesi bu kadar uzun mu sürer?
Homer, Bob, why don't you take these slates and pads put them underneath the board and raise it up so that everyone can see the lower lines.
Homer, Bob, şu tahtaları ve kağıt destelerini karatahtanın altına koyup yükseltin de herkes alt satırları görebilsin.
Far below the lily pads, there's another paradise where life is mostly placid with some hectic moments.
Yüzen yaprakların altında, bazı heyecanlı anlar hariç hayatın çoğunlukla sakin olduğu, bir başka cennet vardır.
I want damage reports on Launch pads and Maintenance section.
Kalkış pistlerinden ve Bakım Bölümünden hasar raporu istiyorum.
- Launch Pads One and Five are operational.
- Kalkış pistleri 1 ve 5 devrede.
12 pads...
12 tane defter...
I've found an entrance, operated by weight-sensitive pads.
Bir giriş buldum, ağırlığa duyarlı rampalarla kontrol ediliyor.
You can't wait to get into your knee pads and jock straps, can you.
Dizliklerini ve süspansuvarlarını giymek için sabırsızlanıyorsun, değil mi.
Please, the floor pads.
Ayaklarınızı silin lütfen.
The floor pads.
Ayaklarınızı silin.
After that I'm goin'to the drugstore, buy myself some Kotex pads and a Cosmopolitan magazine.
Hayır, daha sonra markete gidip kendime kadın bağı ve Cosmopolitan dergisi alacağım.
Oh, Loretty, that old shaft's so low, you wear your knee pads, you skin your back.
Loretty, o eski maden ocağı o kadar alçak ki dizliklerini takıyorsun, bu sefer de sırtın soyuluyor.
He wrote them on blotters and scratch pads, whatever was handy.
Onları kurutma kağıtlarına, karalama defterlerine yazıyordu
You'd better take off your shoulder pads.
Vatkalarını çıkarsan iyi olur.
[Crockett] I was hoping maybe we could fish some lily pads.
Ben de tatlı su nilüferlerinde balık avlamayı umuyorum.
They even wore facemasks and shoulder pads.
Maske ve apolet bile takıyorlarmış.
Urine and feces are processed in the thigh pads.
Sidik ve dışkı kalçadaki keselerde meydana gelir.
It needs some suspension work, shocks, brakes, brake pads, lining, steering box...
Amortisörlerin değişmesi lazım, bujiler, frenler, fren pedalları, kablolar, şanzıman...
I want you to wear the body pads on your naked body.
Ben, çıplak vücudunu vücut yastıklarında giymek için siz isterim.
Once you put on the pads... your naked shame is covered.
Siz birinici kez, yastıkları giyersin, çıplak utancın örtülür.
Describe how you felt when the pads touched your naked body.
Yastıklar, çıplak vücudunuza dokunduğunda nasıl hissettiğini tarif edin.
i'll help you with your pads.
Çıkaralım şu koruyucuları.
Now, you prepare that Fetzer valve with some 3-in-one oil and some gauze pads.
Supaba 1 / 3 oranında yağ koyun... ve tozları bununla temizleyin.
Mother, all these pads and things.
Anne, bütün bu ıvır zıvırı ortadan kaldır.
Hotel pads and pens?
Otel bloknotu ve kalemleri?
Oh, I lost one of your shoulder pads.
Vatkalarından birini kaybettim.
- Ten seconds flat in full pads, yeah. - All-state this year, no question. - No question!
Bu yıl şampiyonuz!
Legal pads, steno pads, spiral pad, uh...
Hukuki bloknotlar, çizgili bloknotlar, sipiralli bloknotlar, uh...
Your family must feel free to express itself. That's what these pads and jumbo markers are for.
Baba, günlerdir evde kısılıp kaldık.
- Maybe some heating pads.
- Belki yakı da alabiliriz.
It's like 20 Mule Team mini pads, man.
Colgate'in televizyon çıkarması gibi bir şey olurdu.
With corn pads.
- Nasır bantlarıda.
- With corn pads.
- Nasır bantlarıda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]