English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Paku

Paku translate Turkish

25 parallel translation
! It's the Paku-Paku tribe!
Bu Paku-Paku kabilesi!
Paku, paku.
Paku, paku.
Paku
Paku.
You'd think it was because he looks like a hockey puck, but it actually comes from the Japanese phrase "paku-paku,"
Buz hokeyi topuna benzediği için öyle isimlendirildiğini düşünür insan ama aslında bir Japon deyimi olan "paku-paku" dan geliyor
They changed it because... Not because Pac-Man looks like a hockey puck. "Paku-paku" means "flap your mouth,"
Ona Pack-Man demelerinin sebebi buz hokeyi topuna benzediğinden değil "Paku-paku", "kapa çeneni" anlamına geliyor.
you can't mean to... are you being controlled by —
Paku, yoksa... Hey, kontrol mu edi...
It's Paku.
Bu Paku.
Paku.
Paku.
Paku...
Paku...
Paku wanted to thank you.
Paku size teşekkür etmek istemişti.
He's even using Paku..!
Paku'nun bile kuklasını yapmış!
And he created a Paku one on top of that.
Paku'nun bile kopyasını yapmış.
Takahata, also called "Paku-san", took him under his wing, and they began working together.
Takahata diğer adıyla "Bay Paku" onu kanatları altına aldı ve birlikte çalışmaya başladılar.
Eventually, Paku-san, Miyazaki and others left Toei Animation.
Nihayetinde Takahata, Miyazaki ve diğerleri Toei Animasyon'dan ayrıldılar.
Later, they made the TVseries Heidi, A Girl of the Alps, directed by Paku-san.
Sonrasında, Miyazaki'nin yönettiği Alplerin kızı Heidi diye bir dizi film yaptılar.
But after making his debut with The Castle of Cagliostro, for his second film, Nausica of the Valley of the Wind, Miyazaki asked Paku-san to be the producer.
Ama "The Castle of Cagliostro" filmiyle ilk çıkışını yaptıktan sonra ikinci filmi "Rüzgarlı Vadi" için Miyazaki, Takahata'dan yapımcı olmasını istedi.
Miyazaki once served as producer on Paku-san's film.
Miyazaki de bir kere Takahata'nın filminin yapımcılığını üstlendi.
Paku-san doesn't care about that stuff.
Takahata böyle şeyleri umursamaz.
Paku-san walked two days and no one gave him anything.
Takahata iki gün dolaştı ve hiç kimse ona bir şey vermedi.
Miyazaki mentioned Paku-san at least once a day.
Miyazaki günde en az bir kere Takahata'dan bahseder.
Heidi is Paku-san's masterpiece.
Heidi Takahata'nın başyapıtı.
That's Paku-san, okay?
İşte Takahata budur.
Who should be waiting there... but Paku-san, who's never here.
Orada bekleyenler vardı ama Takahata hiç oraya çıkmamıştı.
So it meant a lot to meet Paku-san then.
Yani o zamanlar Takahata'yla karşılaşmış olmam çok önemliydi.
As we grew older, we got more stubborn and jaded, and we started to clash more, but as Paku-san has said, we really were partners.
Yaşlandıkça daha inatçı daha isteksiz olduk ve daha çok çatışmaya başladık ancak Takahata'nın dediği gibi biz gerçekten ortaklar olduk.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]