English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Pariah

Pariah translate Turkish

194 parallel translation
I'm a pariah twice over now. Because of you, the Hungarians remain in chains.
- Ben iki parçayım şimdi çünkü senin yüzünden Macaristan'da zincirli kaldım.
I am a real pariah without my car.
Arabasız kendimi dışlanmış hissediyorum.
The pariah.
Aforoz bu.
Heed not this final warning, and you will be a pariah, cut off, shunned and reviled by every man, woman and child in this town!
Bu son uyarıyı da dikkate almazsan toplum dışına itileceksin ayrı tutulacaksın, bu kasabadaki her erkek kadın ve çocuk tarafından sövülüp uzaklaştırılacaksın.
The pariah.
Dışlanmış kişi.
I'm broke... ruined... destitute... a pariah.
Beş parasız, yıkılmış muhtaç bir haldeyim.
I became a social pariah after Pam's birthday party.
Pam'in partisinden sonra istenmeyen kişi oldum.
There's no shame in being a pariah.
Parya olmakta utanılacak bir şey yoktur.
After a week of being a social pariah Samantha realized if she ever wanted to get her life back, she'd have to beg for it.
Sonraki hafta toplum dışına bırakılmış olan Samantha, eski hayatını geri alabilmek için herşeyi yapabileceğini farketti.
I don't even know what a pariah is.
Bunun ne olduğunu bilmiyorum.
A pariah, desperately chasing the favor of a world that cursed your name.
Adını lanetleyen dünyadan umutsuzca iyilik bekliyorsun.
Of course, if I side with you against my sister then I become a pariah on Olympus.
Tabii, seninle, kardeşime karşı savaşırsam... ki bu, Oliimpos'tan dışlanmam demek olur.
- Now Luke's a pariah, all because of you.
- Şimdi Luke'u herkes dışlıyor ve bunların hepsi senin suçun.
You missed telling me? Or made a pariah of me? Paro and paramour.
Bana neden söylemedin.Yoksa beni yok mu saydın?
You're a pariah.
Artık istenmeyen birisin.
- Pariah.
- Toplumdan dışlanmış.
- So, how did you get to be a pariah?
- Peki, toplumdan dışlanmak için ne yaptın?
Sure you can afford being seen with the town pariah?
Şehrin dışladığı biriyle görünmeye hazır mısın?
After six years of being a pariah,
6 yıllık sürgünden sonra,
Bridget Jones is a love pariah no more.
Bridget Jones artık bir aşk çölünde değil.
A pariah.
Dışlanmış biri.
I'm gonna be a fucking pariah.
Aşağılık bir parya olacağım.
I'm doing surprisingly well for a pariah.
Dışlanmış birine göre oldukça iyiyim.
- How goes it, pariah?
- Nasıl gidiyor dışlanmış?
She is a pariah to her people.
Halkı tarafından dışlandı.
You cost him a dime, you're a fuckin'pariah.
Üç kuruşluk adam yerine konuyoruz.
She's not a pariah.
Dışlanmış biri değil ki.
And now, neglectful father and Quahog's newest social pariah... Peter Griffin, with another segment of "Grind My Gears."
Şimdi ihmalci baba ve Quahog'ın son toplum dışı kalanı, Peter Griffin, ile "Tepemin Tasını Attırır".
You make me into a pariah, I fucking deserve it.
Beni dışlayabilirsin, lanet olsun bunu hakettim.
- With Dark Pariah?
- Dark Pariah'la mı?
Gee, Pariah Carey, I wonder why no one's scouting you.
Güzel, Pariah Carey, sana kimse bağırmadı mı merak ettim
What I want is not to have been treated like a freaking pariah ever since I got back.
Ne istiyorum tedavi edilmiştir değil geri aldım beri bir hilkat garibesi parya gibi.
I just... I feel like a pariah every time I walk into that office. You know, the way everybody looks at me.
Ne zaman o muayenehaneye adımımı atsam kendimi parya gibi hissediyorum.
Rather, his fellow man, who viewed this troubled soul as a pariah.
Aksine, ahbap, o dışlanmış bir sakat ruh.
Despite the fact that at this hour, I should be curling up on the goose down, not slinking around your office like a phantom pariah.
Aslında bu saatte dışlanmış bir panter gibi, sizin ofisinizde sezsizce dolaşıyor değil de kaz tüyü yorganımın altında kıvrılmış uyuyor olmam gerekirdi.
Pariah?
Sevilmeyen birisi.
Pariah.
Parya.
Social pariah...
Dışlanmak, parya, toplum dışı bırakılmış...
What the hell's a pariah?
Parya da neyin nesi?
That's because you're a preppy freak, you're the office pariah, and nobody likes you.
Çünkü sen ucube gibisin. Ofiste istenmeyen adamsın. kimse seni sevmiyor.
You're a pariah now.
Sakın durma. Sen artık bir zavallısın.
You might think him a beast, treat him as pariah.
Onu canavar kabul ederek dışlayabilirsiniz.
Do I look like a pariah?
Dışlanmış birine mi benziyorum?
So in addition to being a pariah out in the world, I also have the supreme joy of battling insurrection
Sokakta toplumdan dışlanmama ek olarak şunun da büyük mutluluğunu yaşıyorum :
And, I don't know, people here just think that I'm, like, this pariah.
Bilmiyorum, buradaki insanlar aşağılık olduğumu düşündüler.
You're not a pariah.
Aşağılık değilsin.
It's just you and the pariah, Sounder.
Sadece sen ve aşağılık Sounder.
... a pariah.
... çaylaksın.
The district attorney was gone, and you were treated in the press like some kind of pariah.
Bölge Savcısı gitti, sen basın tarafından toplumun dışına itildin.
Variety called me a pariah.
Adımı değiştirecekler.
BECAME A SOCIAL PARIAH. AT LEAST YOU WERE... FINALLY FREE TO BE YOURSELF.
En azından sonunda kendin olmakta özgürsün.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]