Parter translate Turkish
47 parallel translation
All the lights were on us and the stalls were in darkness.
Tüm ışıklar üstümüzdeydi ve parter karanlıkta kalıyordu.
Since the players are looking to beat the casino... the dealers are watching the players... the boxmen are watching the dealers... the floormen are watching the boxmen... the pit bosses are watching the floormen... the shift bosses are watching the pit bosses... the casino manager is watching the shift bosses...
Kumar oynayanlar kumarhaneden para kazanmak istediklerine göre... krupiyeler oyuncuları izlerdi. Kasadakiler krupiyeleri... yer görevlileri kasadakileri... parter şefleri yer görevlilerini... vardiya şefleri parter şeflerini... kumarhane müdürü vardiya şeflerini izlerdi.
She took care of the dealers... pit bosses, floor managers... but, mostly, the valet parkers... the guys who could get you anything and take care of anything.
Krupiyeleri, parter şeflerini... yer görevlilerini görürdü. Ama en önemlisi araba park edenlerdi. Bu adamlar her şeyi temin edebilir, her şeyi halledebilirdi.
-... pit bosses...
... parter şeflerinden...
- We did a five-parter on nannies.
Geçenlerde dadılar hakkında 5 bölümlük bir haber yaptık.
- Five-parter on nannies.
- Dadılar hakkında mı?
You are the first people to see the lost Galaxy Quest episode 92 two-parter since it was originally aired in 1982!
Sizler, kaybolan Galaxy Quest'in 1982 yılında yayınlanan, iki bölümlük dizinin... 92. bölümünü izleyen ilk kişilersiniz! Ne?
"The Menagerie" was a 2-parter that counts as one episode!
"The Menagerie" bölümü iki parçadan oluşur ama tek bölüm sayılır.
The episode called "Gonzo on Ice Planet Zero" was a two-parter.
"Gonzo on Ice Planet Zero" iki bölümdü.
Give me a parterre position
Hemen parter pozisyonu al...
Parterre?
Parter mi?
Parterre!
Parter!
He was Cho's parter. Was he?
Cho'nun ortağıydı.
Maybe I'll make it a two-parter.
Bu konuşmaların üstüne iyi gidebilir.
- The last one was a two-parter.
- Sonuncusu iki bölümdü.
It's a three-parter.
Üç bölümlü bir şey. Tamam.
Once again, we have just learn that the Family Guy episode featuring Muhammed, was only part one of a two-parter!
Muhammed'i gösteren Family Guy bölümünün iki bölümlük bir serinin parçası olduğunu öğrendik.
You know what? - Let's make this a two-Parter.
Aslına bakarsan, bunu iki parça yapalım.
I did an exclusive two-parter on Montel.
Saçmalık. Montel'de iki bölümlük bir ekstra yaptırdım.
It was the second of a two-parter, Dawn.
2 bölüm ardardanın tekrarı vardı, Dawn!
But one's a two parter.
Bir tanesinin iki kısmı var.
They counted my Quincy two-parter as one thing.
2 bölümlü Quicy Şov'umu tek bölüm olarak saymışlar.
This one's a two-parter.
İki aşamalı bir soru.
So, this episode right here is actually a two-parter.
Bu bölümün sonu gelecek bölümde bağlanıyor.
A five-parter.
Beş bölümlük.
Like some kind of whatchamacallit... three-parter.
Sanki ne derler... üç parçalı gibi.
Like some kind of what-you-call-it three-parter.
Hani ne derler, 3 parçalı bir şeyim.
Lord, please protect Mr Porter.
Ulu Tanrım, Bay Parter'i kötülüklerden koru.
It wasn't his fault, Carter.
- Bu onun hatası değil, Parter.
Two-parter.
İki kısımlı.
You know, maybeIshould interviewyou.2-parter.
Belki de ben seninle görüşme yapmalıyım.
But truth is a two-parter.
Ama doğruluk iki kısımdan oluşuyor.
I like your two-parter on injured Redskins, uh, in the class-action against the NFL, okay?
NFL'ye karşı açılan davadaki yaralı Redskins oyuncularıyla ilgili haberini sevdim.
Parker is fine.
Parter fena sayılmaz.
No, you can't stretch this crap into a three-parter.
Hayır, böyle bir saçmalığı üç bölüme uzatamazsınız.
And then, at the very end of that 2-parter, you see her character being pulled into a parallel universe and they will never see each other again, her and The Doctor.
O iki bölümün sonunda karakterin, paralel evrene çekildiğini görüyorsunuz bir daha birbirlerini hiç görmeyecekler,... o ve Doktor.
You know, the other route is to recut it as a two-parter for the TV series.
Diğer yandan, TV dizisi için iki bölüm olarak tekrar kurgulayabilirsin.
I have a very important question, and it's a two-parter.
Çok önemli bir sorum var ve iki kısımdan oluşuyor.
And do you, delicious little spinner with whom I have shared a sexual encounter which will sustain me well into my golden years, take this... sweaty hairless pinhead to be the very last sexual parter of you entire life?
Bu terli köse kuş beyinliyi hayatının son cinsel partneri olarak kabul ediyor musun?
I think it's a two-parter.
Sanırım iki parçadan oluşuyor.
Make it a three-parter like Hunger Games.
Açlık Oyunları gibi üç kısım olsun.
The Dollar Valentine survey was a two-parter :
Sevgili Anketi iki bölümden oluşuyordu.
James Dice. That's a two-parter, man. You can't do that.
- İki bölümlü.
- Hey, Carter.
- Merhaba Parter.
The explosion was a 2-parter?
- Patlama iki aşamalı mıymış?