English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Patriarch

Patriarch translate Turkish

143 parallel translation
Arnold Knox is its current patriarch and its seventh head.
Arnold Knox şu anda ailenin reisi ve yedinci başı.
This is Arnold Knox, and this is his predecessor, and here's the patriarch before that.
Bu Arnold Knox. Bu da ondan önceki. Bu da ondan önceki reis.
You're a patriarch.
Sen yurtseversin.
Village patriarch, eh?
Köyün lideri mi?
Amadeo, you'll be living like a patriarch.
- Şu karşıya. - Hey, Amadeo...! - Tam bir aile reisi gibisin.
A patriarch named Job said...
Bir piskopos şunu demişti :
- The patriarch and his fool.
Şu senin aile geleneği zırvaların!
The Holy Virgin and the Patriarch of Constantinople.
Kutsal Bakire ve İstanbul Patriği.
Long live the Patriarch!
Çok yaşa Patrik!
Look. Look how happy the Patriarch is.
Bak, bak Patrik nasıl da mutlu.
Blessed Patriarch, the Roman Inquisition wants Giordano Bruno to be put on trial in Rome.
Kutsal Patrik, Roma Engizisyonu, Giordano Bruno'yu Roma'da yargılamak istiyor.
Why don't you write the announcement, to put the Patriarch under pressure?
Neden Patrik'i baskı altına alacak bir tebliğ yazmıyorsunuz?
You finished your role as patriarch a couple of hours ago.
Piskopos rolünü birkaç saat önce bitirdin.
Two brutal, insensitive officers from the Security Bureau beat a lovely Bantu patriarch?
Güvenlik bürosundan kaba ve duygusuz iki memur sevimli Bantu köylüsünü mü dövecek?
Kisra, Emperor of Persia, Mephocus, patriarch of Alexandria
Pers Kralı Kisra'ya... İskenderiye Patriği Mukavkıs'a
For Cyrus, patriarch of Alexandria.
İskenderiye piskoposu, Keyhüsrev'e.
To Cyrus, patriarch of Alexandria.
İskenderiye piskoposu, Keyhüsrev'e.
State stray, strap strident, stalagmite statute, status ploy boy yearling infant, babe, baby welt, chapped, sore, rapous rapacious, wild, agrestic domestic bucolic, idyllic Arcadian, pastoral pastures pasteurization deportation, separation annihilation masturbation craving, turgid languid, lurid father fatherly, godfather paternal, patriarch patronize electron, neutron, fuse tube, the radio tube... is made up of a glass container inside of which the component parts are placed in a vacuum.
Devlet serseri, kayış tiz, dikit yasa, statü manevra oğlan enik küçük çocuk, bebek, yavru şerit, çatlak, hassas, cezalı yırtıcı, vahşi, öfkeli evcil bukolik, idilik arkadyen, pastoral otlak pastörizasyon sınırdışı, ayırma yok etme masturbasyon özlem, abartılı.. ... ruhsuz, donuk baba babalık, büyük baba babadan kalma, aile reisi himaye elektron, nötron, sigorta lamba, radyo lambası... çeşitli elektronik parçaların içine vakumlanarak yerleştirildiği camdan yapılmış bir tüptür.
This morning, I was called to the patriarch.
Bu sabah, piskopos tarafından çağırıldım.
The patriarch of our clan?
Bizim ailenin en büyüğü.
I'm a... patriarch.
Ben... aile reisiyim.
- A patriarch?
- Aile reisi mi?
Because it wasn't until 50 that he met his lovely wife, Claire, that he had two sons and four daughters, and then like a biblical patriarch began to spread his message of hope to his adopted children all around the world.
Çünkü ellisine geldiğinde kendisine iki oğul ve dört kız çocuk veren sevgili karısı Claire ile tanıştı ve sonra İncil'e layık bir aile reisi gibi tüm dünyadaki evlatlıklarına umut mesajı yaymaya başladı.
Thank you, Patriarch.
Teşekkürler, patrik.
Ah, I see. I'm sure they'll benefit from a patriarch's advice - maybe not now, maybe not tomorrow, but someday soon.
Eminim ki onlar, bir gün sizin verdiğiniz öğütlerin değerini anlayacaklar.
To our people, Knut Hamsun Is something of a patriarch.
Halkımıza göre, Knut Hamsun saygıdeğer biri.
You're the patriarch.
Aile reisi sensin.
Well,... you know what lt feels like to be... to be a stepchild, to be resented by a patriarch.
Şey, bilirsin nasıl olduğunu üvey evlat olmanın evin reisi tarafından içerlenmenin.
It's patriarch and son pitted against each other... in a battle of skill and dexterity.
Baba ve oğul yetenek savaşında birbiriyle yarışacak.
Gone are the days when... the Iyengar patriarch would choose his sors bride.
lyengar patriarch'in kendi.. gelinini seçeceği günler geçmiştir.
It was said the Hebrew patriarch Abraham himself built the Kaaba centuries before and that a sacred black stone it held within had fallen from the sky.
Çok daha önceleri burası Hz.ibrahim tarafından yapılmıştı. ve Kabe'nin duvarında cennetten düştüğüne inanılan siyah bir taş bulunur.
As patriarch of the spooner-heffernan clan, I thought I'd commemorate the time we spent together.
Spooner-Heffernan klanının babası olarak birlikte geçirdiğimiz bu anı ölümsüzleştireyim dedim.
A patriarch with an almost biblical sense of integrity and conviction.
Nerdeyse kutsal kitaba özgü bir doğruluğu ve inancı olan saygıdeğer bir adam.
Two to three million Muslims from around the world travel to Mecca every year for this five day ritual, which takes them in the footsteps of Abraham the ancient patriarch from whom Muslims, Jews, and Christians all trace their lineage.
2-3 milyon Müslüman dünyanın her yerinden Mekke'ye gelir. Her yıl beş gün boyunca İbrahim'in yolunu izlerler. O, Müslüman, Hıristiyan ve Yahudilerin köklerini dayandırdıkları atalarıdır.
Lucia played a Romanian gypsy, and Alfredo, the gypsy patriarch.
Lucia, Romen çingeneyi ; Alfredo ise çingene patriğini oynadı.
The patriarch of hominus nocturna.
Hominus Nocturna'nın atası.
This is Juan, the ma... patriarch.
Bu, Juan, an... baba.
Warner Coleman, patriarch of the family, founder of the business, now deceased.
Warner Coleman, ailenin reisi. Şirketi kuran kişi, ama ölmüş.
Will this source material inform your portrayal of the patriarch?
Tabiki Sharidan'la da birlikte. Böyle materyalleriniz olduğuna göre aile babası rolü ile özdeşleşecek mi?
You're our most experienced actor and the patriarch.
Daha deneyimli bir aktörsün ve aile babasısın.
I'm servant to the patriarch.
- Patriğin uşağıyım.
You might as well wipe yourself with the beard of the Most Holy Patriarch.
Temizlenirken de En Kutsal Piskopos'un sakalını kullan istersen.
I never realized how much running a company is like being the patriarch of a family.
Bir şirketi yönetmenin, aile reisi olmaya ne kadar benzediğini hiçbir zaman farkedememişim.
President-For-Life Maximilian the Second, patriarch of the House of Bonaventure.
Maximilian ll devlet adına sizi tutukluyoruz
If by that you're asking am I the great patriarch, the father-giver, who fulfills wishes and challenges dreams and brings merriment to those who are suffering, well, then yes, Augusten, I am Santa Claus.
Dilekleri yerine getiren, insanlara cesaret veren... ve acı çekenleri neşelendiren... büyük reis olup olmadığımı soruyorsan... evet Augusten, ben Noel Baba'yım.
Because I am the patriarch, and when the patriarch says jump, you jump, God damn it!
Çünkü reis benim. Reis atla dediğinde atlarsın Tanrı'nın cezası!
She's married some crumbling patriarch.
Ahı gitmiş vahı kalmış bir papazla evlenmişti.
And it's the head of a white, slave-owning patriarch which means we'll go with the gents.
Köle sahibi beyaz piskoposlardan biri geldi. Tura ile beyler başlıyor.
Because you've got a new patriarch.
- Niye taşınasın ki?
To Mephocus, Patriarch of Alexandria
İskenderiye Patriği Mukavkıs'a
The patriarch of our tribe...
Kabilemizin reisi, Jin Wei, toprakbükücü savaşçısı önemli bir vazifeye atanmıştı :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]