Pay no attention translate Turkish
318 parallel translation
- Pay no attention to them.
- Onlara aldırma.
Ladies and gentlemen pay no attention to them.
Bayanlar ve baylar, onlara aldırış etmeyin.
I suppose such men pay no attention to what women are.
Sanırım öyle adamlar, kadınların dediklerini dinlemez.
Pay no attention, she's a child.
Sen ona bakma. Daha çocuk işte.
Pay no attention to her.
Onunla ilgilenmeyin.
- Pay no attention to her.
- Ona aldırma sen.
That's some old crank downstairs. Don't pay no attention.
Alt kattaki biraz çatlak, aldırmayın.
Pay no attention to that man behind the curtain.
Perdenin arkasındaki adama bakmayın.
But a good guy don't pay no attention to what some heel makes him stick on his truck.
Ama iyi bir adam, bir kalleşin kamyonuna yapıştırttığı etiketi umursamaz.
Aw, don't pay no attention to them scarecrows.
Bu bostan korkuluklarına aldırma sen.
- Pay no attention to my daughter.
- Siz kızımın patavatsızlığına bakmayın.
Pay no attention to the woman. You know who commands.
Sen o kadına bakma, kimin buyruk verdiğini sen iyi biliyorsun.
Pay no attention to him. He's drunk.
Hiç kulak asma, sarhoş o.
Pay no attention. He's drunk.
Ona kulak asma, sarhoş o.
Pay no attention, Inglés.
Ona boş ver, İngiliz.
You're lazy, and you pay no attention to me or my lessons.
Tembelsiniz ve derslerime gereken ilgiyi vermiyorsunuz.
Driver dont pay no attention, take us to Eden Gardens
Onu dinleme, bizi Eden Gardens'a götür.
Sometimes I think you don't pay no attention to nothing I say.
Bazen söylediklerime hiç kulak asmıyormuşsun gibi geliyor.
I've just gotta learn to get used to it and pay no attention.
Buna alışmayı ve önemsememeyi öğrenmem gerek.
I'd pay no attention to the sign.
Yazıya dikkat etmeyecektim.
Oh, bless you, I pay no attention to military titles.
Askeri rütbelere aldırış etmem.
- Pay no attention.
Buna dikkat etmeyin.
If he should make love well after this, pay no attention. It will be me.
Eğer bundan sonra sırılsıklam aşık olsanda, bu benim hiç umurumda olmayacak.
Pay no attention to this wife business.
Bu koca işine takılmayın.
Pay no attention to him. He's a cynic.
Sen ona bakma Victor, Henri alay ediyor.
Pay no attention to her at all!
Sen ona kulak asma.
He's a stupid fellow and an awful liar. Pay no attention to him.
aptal bir adam ve korkunç derecede yalancıdır. ona kulak asmayın.
Pay no attention to your father, son.
Sen babana bakma oğlum.
Don't pay no attention to him.
Ona kulak asma.
Don't pay no attention.
Ona kulak asma.
Pay no attention to him.
Ona aldırmayın.
Pay no attention
Dikkate almaya değmez.
He don't pay no attention and he kills me with his gin!
Oyuna dikkatini vermiyor ve 51'le işimi bitiriveriyor.!
Pay no attention, my little ochi chernye.
Onlara bakma, benim küçük ochichernye'm.
Don't pay no attention to Cody.
Cody'yi boş ver sen.
Pay no attention to what the silly man says.
Aptal herifin söylediklerine aldırış etme.
Pay no attention, monsieur.
Lütfen önemsemeyin, mösyö.
Don't pay no attention to him.
Ona aldırma.
Pay no attention to me.
Bana dikkat et.
Pay no attention to him, Dave.
Sen ona kulak asma Dave.
He'll do a bit of howling, but pay no attention to that.
onu uluyup dikkat çekmeye çalışıyor.
Pay no attention.
Ona aldırma sen.
Then pay no attention to anyone else.
- O zaman kimseyi dinleme.
- Pay no attention to her.
- Onu dikkate almayın.
It's no credit beating anyone who does not pay attention.
Dikkatini vermeyen kişiye acımam.
No. They are irritating at times but I never pay attention to them until lately.
Hayır. bazen kaşınıyorlardı ama son zamanlara kadar hiç dikkat etmiyordum.
I'm sorry. But how can one possibly pay attention to a book with no pictures in it?
Özür dilerim, ama içinde hiç resim olmayan bir kitaba dikkatimi nasıl verebilirim ki?
The thing to remember about a preview is first and foremost pay absolutely no attention to the sights and sounds going on around you.
Bir özel gösterimde... hatırlanması gereken tek şey, etrafında olanlara... hiçbir şekilde dikkat etmemektir.
No one to tell, pay any attention.
Söyleyecek kimse yok, insanlar dinlemiyor.
No, I didn't pay much attention to anything in those days.
- Hiçbir şeye aldırmazdım o zamanlar.
Pay no attention to him.
Ona aldırma.