Peas and carrots translate Turkish
46 parallel translation
On Wednesday, I have schnitzel, peas and carrots.
Çarşambaları şnitzel, yanında da bezelye ve havuç yaparım.
WITH PEAS AND CARROTS AND SQUASH AND TOMATOES.
Saçmalık. Adamın biri bir UFO görüyor.
You want the Country Baby peas, peas and carrots, the corn and the bananas?
"Kır Bebeği" bezelye bezelyeli havuç, mısır ve muz istiyorsun.
No money for peas and carrots? This is a classic.
Artık havuç ve bezelyeye ayıracak paramız yok mu yani?
Bart has been guilty Of the following atrocities- - synthesizing a laxative from peas and carrots... replacing my birth control pills with Tic Tacs.
Bart, birazdan sayacağım zalimce davranışlardan dolayı suçlu- - .. havuç ve bezelyeye müshil karıştırmak doğum kontrol haplarımı tik taklarla değiştirmek.
Jenny and me was like peas and carrots.
Jenny ve ben, köfte ve patates gibiydik.
Jenny and me were just like peas and carrots again.
Jenny ve ben tekrar köfte ve patates olmuştuk.
We was like peas and carrots again.
Yeniden köfte ve patates gibiydik.
He liked to eat them with peas and carrots.
Onları bezelye ve havuçla yemeyi seviyor.
I got peas and carrots.
Benim bezelye ve havucum var.
- CHARLIE : I love peas and carrots. - Me, too.
- Bezelye ve havuca bayılırım.
I'm gonna make us peas and carrots tonight.
Bu akşam yemekte bezelye ve havuç yapacağım.
We're peas and carrots, you and me.
Biz bezelye ve havuç gibiyiz, sen ve ben.
Peas and carrots.
Bezelye ve havuç.
Peas and carrots. Rhubarb. Rhubarb.
Şimdi o kadın.
Peas and carrots. Rhubarb.
Şimdi onlar.
Because it, uh, comes with snap peas and carrots.
Çünkü, uh, bezelye ve avuçla birlikte geliyor.
Peas and carrots are good.
Bezelyeler ve havuçlar iyidir.
Beef casserole and red cabbage. mashed peas and carrots.
Güveçte et, kırmızı lahana bezelye ezmesi ve havuç.
Peas and carrots, cabbage, squash, and...
Bezelye, havuç, lahana, kabak...
All right, madam, you've sent back the peas, carrots, and even the chef's special, peas and carrots.
Tamam hanımefendi, bezelyeleri havuçları geri çevirdiniz. Hatta şefin özel bezelye ve havuçlarını.
Dates, Kale, peas and carrots, green pepper. Good for the circulation.
Hurma, fasulye, bezelye, havuç ve yeşil biber.
I know my peas and carrots.
Civciv ile fıstık arasındaki farkı biliyorum : D
I used to think all that time watching peas and carrots roll past on a conveyer belt made him real good at finding fault in an instant.
Eskiden bezelye ve havuçları taşıyıcı kayışlardan geçerken izlemesinin ona hataları hemen bulmasında faydası olduğunu düşünürdüm.
- Noel Joy, eat your carrots and your peas even.
- Noel Joy havuçlarını, hatta bezelyelerini de ye.
Rimmed by carrots and peas.
İçinde havuç ve bezelye de var.
What have we got, peas and carrots?
Neler var, bezelye ve havuç?
It's like peas and carrots.
mayhem ve punk gösterileri...
- But I made carrots and peas. - Aahh!
Havuçlu bezelye yaptım.
I planted fifteen hills of potatoes, tucked in some onion sets, and put in a few rows of peas, carrots, beets and rutabagas.
15 sıra patates diktim ve aralarına biraz soğan serpiştirdim. Bir kaç sıra bezelye, havuç, pancar ve şalgam iyi bir besin kaynağı olacaktı.
There's some carrots and peas in there, too!
Biraz havuç ve bezelyede var!
Wa have four boxes of carrots peas and asparagus. Three boxes.
Dört kutu havucumuz, bezelyemiz ve kuşkonmazımız var.
It's a garden mix. There's fresh tomatoes zucchini, carrots, peas, plenty of herbs, and I add a healthy sprinkling of Mary Jane's magic earth.
İçinde domates, kabak, havuç bezelye, bolca ot ve biraz da Mary Jane'in sihirli toprağından var.
Steak, chips, peas, carrots and gravy.
Biftek, patates, bezelye, havuç ve sos.
Um, say "carrots and peas".
"Fısır fısır" de.
Carrots and peas.
Fısır fısır.
Carrots and peas.
Fısır fısır!
Caesar salad, roast beef, french fries, carrots, minced peas, three pieces of bread and butter and a tiramisu.
Mevsim salata, biftek, patates kızartması havuç, bezelye püresi üç dilim tereyağlı ekmek ve tiramisu.
It's a symphony of flavors- - peas, carrots, pork parts, bone meal and a delectable sawdust filler.
Kokuların ahengi. Bezelye, havuç, domuz parçacıkları, kemik tozu ve leziz bir toz filtresi.
Lettuce, carrots, peppers and peas.
# Marul, havuç, biber ve bezelye. #
Carrots are orange. And peas are green.
Havuçlar turuncu, bezelyeler ise yeşildir.
The carrots got in with the peas and...
Havuçlar bezelyelerle temas ediyordu ve...
If you look around you, we've got people living in Australia and coming here from all around the world and I look upon it as one of those big old camp oven stews, and in that big old stew, we've got peas, corn, carrots and celery and a few beans, and we've got a bit of rough old, tough old Territory beef like me.
Etrafınıza baktığınızda Avustralya'da yaşayan insanların tüm dünyadan insanların yaşadığını görürsünüz ve tıpkı büyük bir tenceredeki bezelye, mısır, havuç, kereviz, biraz fasulyeli ve biraz da benim gibi kart et koyulmuş koca bir yahni gibidir.