English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Peed

Peed translate Turkish

960 parallel translation
Because she peed in her pants. Because a crazy dog was after her and she was scared
- Kuduz bir köpek peşine düştü, o da...
I was supposed to say that she peed on herself
Özür dilerim.
Sister... I peed in my pants too. I peed in my pants yesterday.
Suh-kyong, ben de sık sık altıma işerim.
Peed just like a horse
Tıpkı bir at gibi işedi.
I peed there.
Orada çişimi yapmıştım.
Yes, you definitely peed, didn't you?
Evet, sen kesinlikle altına yaptın, değil mi?
I just peed myself.
- Hop hop. Tırsma aslanım.
I've been damned near bitten... shot at, peed on and robbed.
Beni lanetledi, lanetlendim ve neredeyse ölüyordum... üstüme ateş edildi, işendi ve soyuldum.
If I had peed on it would never have worked again!
Ben peed olsaydı yine çalıştı asla olurdu!
Oh... you must have peed your bed.
Yatağına kaçırmış olmalısın.
She peed on the carpet.
Halıya işedi.
And then she peed all over the carpet.
Sonra da İran halısına işedi.
All I can think, he must have peed in his pants.
Tek düşünebildiğim şu ki pantolonuna işemiş olmalı.
Who peed?
Kim çiş yaptı?
He must've been the one who peed.
Çiş yapan o olmalı.
Once. Peed in bed until the age of 14. Well, well, Cruchot...
Yatağını ıslatıyormuş 14... yaşına kadar, o Cruchot.
- Yet you peed in the street.
Ama seni sokakta işedin.
God, I almost peed in the scrub basin.
Neredeyse lavaboya işiyordum!
Nobody's ever peed on this.
Kimse üzerine işemedi.
- Your brother peed again.
- Kardeşin yine tuvaletini yaptı.
Say it already, they peed on you.
Söyle artık. Üzerine işediler, değil mi?
He hid under the table, peed on the floor, and ran out the back.
Masanın altına saklandı, döşemeye işedi ve arka kapıdan kaçtı.
We don't want our star to look like a little pig peed in her eyes now, do we?
- Bizim starımızın onun gözünde domuzcuk gibi görünmesini istemeyiz, değil mi? - Evet.
I peed my kilt the first time I went into battle!
İlk savaşıma gittiğim gün İskoç eteğime işemiştim.
I wonder how many people have peed in this.
Buraya kaç kişinin işediğini merak ediyorum.
So who peed in your Cheerios?
Peki keyfini kim kaçırdı?
I almost... I almost peed in my pants.
Kadın karşımda duruyordu, neredeyse korkudan altıma kaçırıyordum.
See the trail? I think he peed in his pants!
Yerdeki ıslaklığa bak.
I peed in a field!
Sahaya çişimi yaptım.
Sammy peed on the rug again.
Sammy yine halıya çiş yaptı.
Oh, it was so good I almost peed my pants.
O kadar iyiydi ki az kalsın altıma ediyordum.
If Madame went to the bathroom, she would not have peed in her bed.
Eğer hanımefendi lavaboya gitmiş olsaydı, yatağına işemezdi.
Peg, he peed on me!
Peg, yüzüme işedi!
And you peed on me.
Ve üstüme işedin.
Who peed in your Cheerios?
- Yine başlama, oldu mu? Pekala.
- You peed in your pants.
- Pantolonuna işedin.
- Well, I've been peed on spit on, snotted on drooled on and thrown up on, and now it's Miller time.
Üzerime işendi, tükürüldü, sümük sürüldü, ağız suyu akıtıldı, kusuldu ve şimdi bira zamanı.
When the chick maiden saw the trapper's son, she almost peed in her pants.
Civciv kız, Avcının oğlunu görünce, Neredeyse pantolonunu ıslatacaktı.
You peed.
Çişini yaptın.
It wasn't really the pool honeys like we said, because if any one of them had come up to any one of us, we'd have just peed our pants.
Havuza kız tavlamaya gitmiyorduk aslında, Kızlardan birisi gelip bizden birisiyle konuşacak olsa Hepimiz altımıza işerdik heralde.
I peed my pants.
Altımı ıslattım.
That means you just peed off a guy with a gun.
Bu da tabancası olan birini çok sinir ettiğin anlamına gelir.
Everyone will think he's peed himself.
Şimdi herkes üzerine işediğini düşünecek.
Have you peed yourself?
İn aşağı!
"Good Lord, are you the same Yassuram who peed..." "... in her panties and fell asleep... " "... on her father's knees when he was teaching me music? "
" Aman Tanrım, sen baban bana müzik öğretirken, babasının dizinde uyuyakalan ve altına işeyen o Ayssuram mısın?
After 1 5 years not one week has gone by without being bitten, spat, puked or peed on.
15 yıldan sonra ısırılmadan, tükürülmeden, üstüme kusulmadan bir hafta bile geçiremiyorum.
Anyway, last meeting we bitched about the baseball strike drank beer, peed drank more beer, peed again then hurried home to drink beer and pee.
Her neyse, son toplantıda beyzbol grevini eleştirdik bira içtik, işedik daha çok bira içtik, tekrar işedik sonra da bira içip işemek için eve koştuk.
And he peed in his pants and ran away.
Altına işedi ve kaçtı.
You were sleeping, and then? I peed in the bed.
Altıma işiyorum.
- I nearly peed in my pants.
Neredeyse altıma kaçırıyordum.
Come here! - He's peed in the car!
Sana gününü göstereceğim!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]