English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Peeing

Peeing translate Turkish

795 parallel translation
I don't want her peeing there.
Onun işemesini istemiyorum.
I'm peeing.
Altıma işiyorum.
I'm peeing...
Altıma işiyorum...
No peeing in the water.
Suya işemek yok.
The kid's peeing on me.
Çocuk üstüme işiyor.
One of my cast is peeing on my leg.
Oyuncularımdan biri ayağıma işiyor.
Just try peeing into your fish tank every day and you'll understand.
Hergün akvaryumunuza işemeyi deneyin... anlayacaksınız.
Ah, he's peeing on me!
Üzerime işiyor.
He's peeing on me.
Üzerime işiyor!
Ayhh! I've been keep peeing continuously yow?
Boyuna çişim geliyor yav.
- An Eskimo peeing.
- Eskimo işemesi.
An Eskimo peeing.
Eskimo işemesi.
You're peeing on me.
Üzerime işiyorsun.
Yeah, we've been peeing indoors for 40 years.
Evet, son 40 yıldır evin içine işiyoruz.
I'm peeing.
İşiyorum.
Behind all the Sidney Bruhl dialogue, I am peeing the Sidney Bruhl pants.
Onca Sidney Bruhl konuşmasının ardında aslında altıma yapıyorum.
Peeing standing up.
Ayakta işemek gibi.
And now, kids all over the country... are peeing and puking red dye... and scaring the hell out oftheir parents... and we told them to buy it.
Ülkenin dört bir yanındaki çocuklar tuvalete kırmızı renkte kusup ailelerini dehşete düşürüyorlar. Onlara kim aldırttı peki bunları?
He's just peeing.
İşiyor sadece.
Because I was pounding a beat when you were still peeing your pants.
Çünkü sen altını ıslatırken ben devriye geziyordum.
I can't have an abnormal peeing and what not at every corner and in his hands, before he plucks the chicks.
Piliçlerin tüylerini yolmadan önce her köşede ellerine işeyen anormal birini çalıştıramam.
- Are you peeing?
- İşiyor musun?
I was holding my mud around here... when you were peeing in your diapers.
Sen daha altındaki çocuk bezine işerken ben burda çalışıyordum evlat
I feel like peeing.
İşemek istiyordum.
Don't try peeing on my leg.
Bacağıma işemeyi deneme.
They go around peeing to mark their territory.
Kendi bölgelerini işaretlemek için etrafa işiyorlar.
I don't want you peeing your pants on me.
Üstüme işemeni istemem.
Yo, man, I hope you finished your little soliloquy, man. 'Cause first of all, I've been peeing straight for years, understand what I'm saying?
Umarım vaazın bitmiştir çünkü her şeyden önce, ben yıllardır düzgün işiyorum bilmem anlatabildim mi?
Peeing on each other and stuff like that, when they get older.
Yaşları büyüyünce birbirlerinin üzerine işiyorlar.
From the angle of entry, it would appear that his leg was raised and he must have been peeing at the moment of impact.
Merminin giriş açısına göre anlaşılan bacağını yukarıya kaldırmış, olay anında çişini yapıyor olmalıymış.
I am peeing in my pants, you're so funny.
Ben pantolonum peeing am, sen çok komik bir konum.
If you scare them and get them peeing down their leg, they submit.
Onları korkudan altlarına işetirsen, sana verirler.
It's all gotten to you... the poverty, deprivation, peeing in the streets.
- Aynen. Açlık, yoksulluk, sokaklarda yatıp kalkma, bütün bunlar canına tak ettirmiş.
Him and his friends are probably peeing all over the place.
O ve arkadaşları herhalde şu an her yere işiyorlardır.
I've been peeing my brains out.
Ben zaten istediğim zaman işeyebiliyordum.
Boy, that was some good peeing.
Amma da uzun işemeydi.
I bet you're peeing in your pants by now, ain't you, kid?
Bahse girerim çoktan altına bile işemişsindir.
Like... peeing on me?
Mesela üzerime işenmesi...
- He's peeing on me!
- Üzerime işiyor!
My God, I'm peeing right now.
Tanrım, şu anda işiyorum.
So is peeing, but you don't see me doing that in public.
İşemek de öyle ama beni topluluk içinde işerken göremezsin.
If peeing your pants is cool, consider me Miles Davis.
Eğer altına işemek bir şey ise ben de Miles Davis.
Everybody was peeing on my head and telling me it was rain.
Herkes kafama işeyip, bunun yağmur olduğunu söylüyordu.
When it rings... even if you're peeing, stop.
Zil çaldığında işiyor olsan bile, bırak.
Put out fire by peeing, no get invited back.
Ateşi işeyerek söndürün, başkasını davet emeyelim.
I started my day by peeing in front of 25 other women and you're worried about who'll take you to the circus?
Monica, günüme 25 diğer kadınla birlikte işeyerek başladım ve sen kimin seni sirke götüreceğinden mi endişeleniyorsun?
That guy's peeing!
Adam işiyor.
- You still peeing?
- Hala işiyor musun?
It killed one hydrangea, too. At first I thought it was the dog peeing on them, but the damage is too big for Matisse.
Önce köpeğin üstlerine işediğini sandım ama hasar...
I'm peeing in my pants.
- Daha fazla yapacaksın.
Oh, geez, I'm peeing'here! [laughing] Hey, this is supposed to be a wedding here.
Oh, Buraya işiyorum! Hey, burada bir düğün olması gerekiyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]