English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Pensioners

Pensioners translate Turkish

71 parallel translation
JUSTICE FOR PENSIONERS
EMEKLİLERE ADALET.
The station-master had the carpet unfurled from the carriage to the platform, all the pensioners came in their uniforms.
İstasyon şefi, vagondan perona kadar halıyı serdi. Bütün emekliler üniformaları ile girdi.
In the Luxembourg Gardens you watch the pensioners playing bridge, belote or tarot.
Lüksemburg Bahçesi'nde briç oynayıp tarot açan emeklileri seyrediyorsun.
Depression hits boxing champs as well as pensioners.
Depresyon herkesi vurabilir, emeklileri de, boks şampiyonlarını da.
Krupp lets his pensioners starve.
Krupp'un pansiyonerleri aç.
Pensioners discount! That does not suit you?
Ne yaptığını sanıyorsun sen.
Why do retired Germans spend their summers in Benidorm, while the poor Spanish pensioners have to beg at the subway entrances?
Neden emekli almanlar yazlarını Benidorm'da geçirir, zavallı İspanyol emeklileri... metro girişlerinde dilenirken?
Because the German pensioners think about their future when they're 18, and the Spaniards...
Çünkü emekli almanlar 18 yaşındayken geleceklerini düşünürler, ve İspanyollar...
Their mothers'handbags, car stereos, old-age pensioners, wherever it is.
Annelerinin cüzdanı, araba teypleri, yaşlı adamlar falan...
You should be out there helping old age pensioners and going on marches or whatever.
Senin dışarı çıkıp, yaşlılara yardım etmen, yürüyüşlere katılman lazım.
Full of old-age pensioners learning'ballroom dancing'!
Balo dansı öğrenmeye çalışan yaşlı emeklilerle dolu.
Or traded drugs with cancer victims, alcoholics, old-age pensioners, AIDS patients, epileptics and bored housewives.
Kanser hastalarıyla, alkoliklerle, yaşlı adamlarla AIDS ve epilepsi hastalarıyla, canı sıkılmış ev kadınlarıyla pazarlık yaptık.
About the pensioners.
Emekliler hakkında.
- Pensioners are often nervous.
- Yaşlı adamlar sinirli oluyor hep.
The inhabitants were pensioners.
Orada emekliler otuyordu.
It belongs to two pensioners!
Ev iki emekliye aitmiş!
We were scamming pensioners... out of their retirement money.
Emeklilerden emekli maaşlarını çalmaya çalışıyorduk.
From now on we're pensioners.
Şu andan itibaren emekli aylığı alıyoruz.
One of your pensioners is Henriette Lupin.
Burada Henriette Lupin adında biri var. Oğlu her yerde aranıyor.
They're workers, housewives, employees, pensioners, students, the heirs of those who, for decades, defied the dictatorships and the persecutions, put up with the policies of austerity, and were betrayed by democracy.
Onlar işçiler, evkadınları, çalışanlar, emekliler, öğrenciler, onyıllardır diktatörlüğe ve zulme meydan okuyanların, kemer sıkma politikalarına katlananların, ve demokrasi tarafından ihanete uğrayanların mirasçıları.
Thanks to this, old-age pensioners, will benefit from billions of dollars...
Bu sayede yaşlı emekliler milyarlarca dolardan faydalanacak.
The country lost enterprises that financed its infrastructures, and of course old-age pensioners and workers got swindled.
Ülke, altyapısını besleyen girişimleri kaybetti, ve yaşlı emekliler ile işçiler elbette ki kandırıldı.
Pensioners, teachers, civil servants, students, workers, and the unemployed from every profession.
Emekliler, öğretmenler, devlet mensupları, öğrenciler, işçiler, her meslekten işsizler.
It is blamed for authorizing and legalizing the sale of State-owned corporations at odious prices, stripping pensioners of their rights, stripping workers of their rights, and finally for exonerating politicians who committed offenses while in public office.
Suçlandığı konular ; devletin şirketlerinin akıl almaz fiyatlara satılmasını yasallaştırması ve onaylaması, emeklilerin haklarına tecavüz etmesi, çalışanların haklarına tecavüz etmesi, ve son olarak da iktidardayken suç işleyen politikacıları temize çıkarması.
A major source of corruption was the PAMI, the pensioners'health-insurance organisation.
Yolsuzluğun ana kaynaklarından biri PAMI idi, yani emekli sandığı.
the successive demos of pensioners, the struggles of women farmhands, students and bank depositors, storekeepers, artists...
emeklilerin ardı ardına protestolarının, kadın tarım işçilerinin mücadelelerinin, öğrencilerin ve mudilerin, dükkân sahiplerinin, sanatçıların...
Before, pensioners were appreciated!
Önceleri emekli maaşını değerlendirebiliyordum.
Per person, discounts only for babies, pensioners and veterans of the battle of Lejanto.
Kişi başı. İndirim sadece bebekler, sakatlar ve Le Panto savaşı gazileri için geçerlidir.
'Bet if I got it defrauding pensioners, the pussy would really start rolling in.'
Emeklilerin hakkını yersem, am yağmaya başlayacak.
Why are you talking to the pensioners?
Neden yaşlılarla konuşuyorsun?
And I don't think we're fighting a bunch of pensioners, do you?
Birkaç emekli askerle savaştığımızı sanmıyorum. Ne dersin?
I already told you, old age pensioners or cleaning ladies, and you ain't neither.
- Söylüyorum, sadece emekliler veya temizlikçi bayanlar, sen değil.
Of whom three-quarters are women, children and pensioners.
Bunlarin 4 / 3'ünü kadinlar, çocuklar ve yaslilar olusturuyor.
Look... 40 % of pensioners don't make it to their 65th
Bak... Emeklilerin % 40'ı 65'ine kadar yaşamıyorlarmış Ve sen durum raporunu mu istiyorsun?
Oh, wait a moment - if you fall asleep here, several dozen angry pensioners will destroy you with their horrible eye thingies.
Bekle bir dakika. Eger burada uykuya dalarsan, bir kaç düzine kizgin emekli seni o göz zimbirtilariyla yok edecek.
Not as daft as they look, for two batty old pensioners and a bunch of ASBO kids.
İki yaşlı moruk ve bir avuç çocuğa göre o kadar da aptal değiller.
- A couple of million for pensioners.
- Emekliler için birkaç milyon.
We appreciate your concern for the pensioners - so we've found another DKK 210m for them.
Emeklileri düşünmenizi takdir ediyoruz bu yüzden onlara 210 milyon fon ayırdık.
Let's leak to the press that Parly doesn't care about the pensioners.
Basına Parly'nin emeklileri umursamadığını sızdıralım.
Yesterday you wanted to help pensioners.
Dün emeklilere yardım konusu yüzünden istifa ettiniz.
Not once they see how this motorway benefits pensioners in particular.
Bu otoyolun emeklilere ne kadar faydası olduğunu görecekler.
You realize there are some pensioners in Arizona that are not sharing your happiness.
Arizona'da senin mutluluğunu paylaşamayan bir çok emekli var.
Wens and Bux died in their sleep at the pensioners'home.
Wens ve Bux huzurevinde uykularında öldüler.
Isn't that a job for the military and roll pensioners?
Bu asker işi değil mi?
This isn't just investment bankers and C.E.O.s. We've got pensioners, public servants.
Burada sadece yatırım bankacılarından ve CEO'lardan söz etmiyoruz ; emekliler var, memurlar var.
It sounds as if you see early retirement pensioners as losers.
Erken emeklileri küçümsüyormuşsun gibi anlaşılıyor. Bence fena değildi.
More money for pensioners and the underprivileged and a tightening of the refugee and immigration laws.
Emeklilere ve muhtaçlara daha fazla ödenek ayrıca iltica ve göç yasaları da sıkılaştırılsın.
I thought there's only pensioners here.
Burada sadece emekliler var sanmıştım.
I can still smell cabbage from the Pensioners'Luncheon Club.
"Emeklilerin Yemek Kulübü" ndeki lahanaların kokusunu hâlâ alabiliyorum.
Tell him to give those pensioners back their money.
Ona, emeklilere paralarını geri vermesini söyle.
I've got the mosque lady pensioners in today.
Bende bugün caminin emekli bayanları ileyim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]