Peppers translate Turkish
592 parallel translation
Paint varnish and dash of red peppers!
Boya, cilala ve kırmızı biberlerin saplarını kopar.
Not any green peppers.
Yeşil biber koyma.
- I don't like green peppers.
- Yeşil biber sevmem.
- No green peppers.
- Yeşil biber yok.
- Instead of the green peppers?
- Yeşil biber yerine mi?
Hey, hey! - Peppers?
Onlar ne, yine mi biber?
Turn my eggs over, sister and put some hot sauce and chili peppers on them, please.
Benim yumurtamı çevir, kardeş, üzerine de biraz acı sos ve kırmızı biber ekle, lütfen.
Take these stewed green peppers.
Bu közlenmiş yeşil biberleri de al istersen.
It's the only thing that'll cool off those peppers.
Biberin acısını giderecek tek şey bu.
I thought it was the peppers that made you jump him.
Sanırım ona kızmanın nedeni biber.
Eat lots of hot things. Chilli, peppers, hot sauces.
Kırmızı biber, acı sos.
These people are brought up on pure red peppers, doctor and when they can't get red peppers, they get dysentery.
Bu insanlar kırmızı biberlerle yetişmişler doktor ve kırmızı biber yemeyince kanlı basur oluyorlar.
And you were fed red peppers and rice and monkey entrails.
Ve size kırmızı biber, pirinç ve maymun organları yediriyorlar.
We didn't come here just to keep an eye on a lotta corn and chilli peppers.
Yalnızca mısırlara ve acı biberlere bakmaya gelmedik buraya.
- I have some chicken with peppers.
- Tavuk ve kırmızı biber.
It's chicken with peppers.
Acı biberli tavuk.
I knew the garlic in the peppers wouldn't agree with you.
Sarımsaklar ve biberler konusunda seninle hemfıkir değilim.
She says you can't cook peppers without garlic.
Biberleri sarımsaksız pişiremezsin dedi.
With peppers?
Biberli mi?
Move the peppers.
Teresina, biberleri kaldır.
Storing peppers for winter.
Kış için biber hazırlıyoruz.
Oh, a wreath of peppers!
Biber çelengi.
Peppers are a tiny thing, yet if I could do it, it might save me.
Önemsiz bir işmiş gibi ama ben de yapabilseydim belki ruhum kurtulurdu.
Tell Jose he'll get his chili peppers soon.
José'ye söyle acı biberlerini alacak.
JESSIE : If you put a lot of chili peppers into it.
Bolca acı biber koyarsın olur biter.
Peter Piper picked a peck of pickled peppers.
Kartal kalkar dal sarkar, kartal kalkar.
Now, if Peter Piper picked a peck of pickled peppers, where is the peck of pickled peppers Peter picked?
Şimdi, kartal kalkar dal sarkar dal sarkar kartal kalkar.
Peter Piper picked a peck of pickled peppers.
Kartal kalkar dal sarkar...
If Peter Piper picked a peck of pickled peppers, where's the peck of pickled peppers Peter picked?
Kartal kalkar dal sarkar dal sarkar kartal kalkar.
Now, if Peter Piper picked a peck of pickled peppers, where is the peck of pickled peppers Peter picked?
Kartal kalkar dal sarkar dal sarkar kartal kalkar.
Peter Piper picked a peck of pickled peppers.
- Kartal kalkar dal sarkar.
wool, lemon, peppers.
Tavuğun sütünü mü arıyorsun?
Meanwhile collect peppers and wood for me.
Bu arada benim için kereste ve biber toplayın.
Grandfather pitched... face forward onto the dining room table and then... back, knocking his chair over... pulling the tablecloth, silverware... mashed potatoes, fish... stewed tomatoes with peppers and onions... all of it on top of him.
Dedem, yüzüstü yemek masasına abandı, sonra sandalyesini devirerek arka üstü düştü masa örtüsünü çekerek. Çatal-kaşıklar patates püresi, balık biber ve soğanla haşlanmış domatesler hepsi üstüne düştü.
- and Not enough peppers.
- Ve yeteri kadar biber yok.
They don't eat the right foods They eat too many chili peppers
Doğru yiyecekleri yemezler. Çok fazla kırmızı biber yerler.
And Billy the Kid is at my table right at this moment eating tacos and green chili peppers with my niece, just like old times.
Billy the Kid şu anda masamda oturmuş eskiden olduğu gibi yeğenimle tako yiyiyor.
In old Mex he ain't gonna be nothing but another drunken gringo shitting out chili peppers and waiting for nothing.
Meksika'da sivri biberden götü yanan ve boş boş oturan sarhoş bir gringodan fazlası olamaz.
Bring out the peppers and sardines!
Biberleri ve sardalyaları getir!
Hot peppers
Kırmızı acı biberler
There was turtle soup, curried chicken... salmon... venison steaks... filet de sole in truffle sauce... artichokes with pear peppers... and Scotch grouse in whiskey.
Kaplumbağa çorbası, köri soslu tavuk somon balığı geyik bifteği mantar soslu fileto biberli enginar ve viskili İskoç kekliği.
Filled her with peppers and flogged her to death.
Onu biberle doldurup ölümüne kırbaçlattı.
Make an OBAO bath and rub yourself with Patenotre peppers.
Git bir OBAO banyosu yap ve kendini Patenotre biberleriyle ov.
So you must be anchovies, sausage, mushrooms, peppers.
Sizin için de ançuezli, salamlı, mantarlı, sarmısaklı ve yeşil biberli pizza var.
I picked myself a peck of pickled peppers this time.
Bu biraderlerin pipileri bibere benziyor!
Sliced green peppers.
Doğranmış yeşil biber.
He peppers him with a right, he peppers him with a left.
Rakibine sağdan yumruk yağdırıyor. Şimdi soldan yumrukluyor.
Nice be with sausage, onions, peppers...
Sucuklu, soğanlı, biberli güzel olur...
You can't even say a decent, "Peter Piper picked a peck of pickled peppers".
Sen doğru dürüst "Kartal kalkar dal sarkar, dal sarkar kartal kalkar." bile diyemiyorsun.
If Peter Piper picked a peck of pickled peppers...
Kartal kalkar dal sarkar...
Stuffed peppers tonight.
Bu akşam biber dolması var.