Persie translate Turkish
61 parallel translation
My sister says you're all to call me Lady Persie, if that's what I want.
Kardeşim istersem senin bana Leydi demen gerektiğini söylemişti.
The thing is, Lady Persie, there are rules.
Sorun şu ki Leydi Persie, bazı kurallar var.
Did Persie tell you who we met at the Picasso private view?
Persie, Picasso özel sergisinde kiminle tanıştığımızı söyledi mi?
My sister says you should call me Lady Persie if that's what I want - and I do.
Kızkardeşim eğer istediğim buysa beni Lady Persie olarak çağırman gerektiğini söylüyor ve bende bunu istiyorum.
Good morning, Persie.
Günaydın, Persie.
Persie behaved and Mother was in her element.
Persie çok terbiyeliydi ve annem formundaydı.
Go to bed, Lady Persie.
Yatağınıza gidin, Lady Persie.
"In pig?" Persie!
"Yavrulamak mı?" Persie!
Oh, Persie. That's just vulgar!
- Oh, Persie.Bu çok kaba!
Persie's really rather busy at the moment.
Persie şu aralar çok meşgul.
Persie needs exposure to the issues of the day!
Persie günümüzün sorunlarıyla ilgilenmeli!
You're going to the opera, Lady Persie.
Operaya gideceksiniz, Lady Persie.
More ladders in Lady Persie's stockings.
Lady Persie'nin çorabında çok kaçık var.
You are supposed to be free this afternoon. You should not be washing Lady Persie's things.
Bu öğleden sonra izinli olmalıydın Lady Persie'nin çamaşırlarını yıkamana gerek yoktu.
Lady Persie...
Lady Persie...
Persie?
Persie?
Lady Persie!
Lady Persie!
I had to report Lady Persie to the police!
Lady Persie'yi polise ihbar etmek zorundaydım!
Persie, you've embraced an ideology you do not comprehend!
Persie, anlamadığın bir ideolojiyi benimsiyorsun!
Persie, you've embraced an ideology you do not comprehend.
Persie, anlamadığın bir ideolojiyi benimsedin.
Where is Lady Persie?
Leydi Persie nerede?
The monster isn't Pamela, Persie.
Canavar Pamela değil Persie.
Persie looked just like him the day that she was born.
Doğduğu gibi Persie'de tıpkı onun gibi gözüküyordu.
Persie will have to take care of herself.
Persie kendine bakmak zorunda.
These came. From Persie.
Bunlar Persie'den geldi.
Smacking kisses, Persie. "
kocaman öptüm, Persie. "
Persie does what most appeals to her at any given time.
Persie istediği zaman kafasına eseni yapıyor.
'Persie?
'Persie?
Persie. If Britain signs the deal I've seen being drafted, in twelve months time the world will be on fire.
Persie. eğer İngiltere anlaşmayı imzalarsa 12 aylığına askere alınıcam, dünya cehenneme dönecek.
You have family, Persie.
Senin ailen var, Persie.
Persie, who have you been talking to?
Persie, kiminle konuşuyordun?
I'm sorry, Persie.
Üzgünüm Persie.
Oh Lord, Persie!
Tanrım, Persie!
That's the most foolhardy thing I've ever heard and we're not going to fund it.
Persie. Bu duyduğum en aptalca şey ve biz bunu karşılayamayız.
Lady Persie kept some funny hours.
Leydi Persie eğlenceli zamanlar geçirdi.
And what did Persie say?
Ve Persie ne söyledi?
Persie, I'm too busy to play games.
Persie, oyun oynayamayacak kadar meşgulum.
Did you, Persie?
Yaptın mı Persie?
Did you, Persie?
Persie yaptın mı?
Go on. You too, Persie.
Sende Persie.
Persie.
Persie.
Lady Persie...
Leydi Persie...
I can't help Lady Persie, but I can help Beryl.
Leydi Persie'ye yardım edemem, ama Beryl'e edebilirim.
Persie must have lost the other one.
Persie öteki tekini kaybetmiş olmalı.
Then what should I do, Persie?
Peki ne yapmalıyım Persie?
Persie!
Persie!
Lady Persie?
Leydi Persie?
Sorry, Lady Persie.
Afedersiniz Leydi Persie.
You called me Persie.
Bana Persie dedin.
Because I can't compete with the likes of Lady Persie.
Çünkü ben Leydi Persie gibilerle yarışamam.
Persie?
Persie.