English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Perverted

Perverted translate Turkish

534 parallel translation
Fine, why don't you try your best to lure me with your ghost friends? You perverted Candy girl with your dirty hair.
Peki, hayalet dostlarınla konuşup saçlarını bağla ve Candy ol.
You twin perverted old men!
İkiz yaşlı bunaklar!
They wear masks, and under them they're perverted, twisted, crippled!
Maskelerinin altında hepsi de sapkın, çarpık ve sakat!
They sat in their black robes and they distorted, they perverted, they destroyed justice and law in Germany.
Siyah elbiselerini giydiler ve Alman kanunlarını yok saydılar, saptırdılar ve sonunda yıktılar.
They distorted, they perverted, they destroyed justice and law in Germany.
Alman kanunlarını yok saydılar, saptırdılar ve sonunda yıktılar.
She's a perverted, no-talent junkie.
Dinden dönmüş, yeteneksiz esrarkeş.
It's never been so sinful, miserable and perverted.
Hiç bu kadar günahkar, sefil ve sapık olmamıştı.
This is the sickest, most perverted thing that ever happened to me.
Şimdiye dek yaptığım en saçma, en sapık şey bu.
Perverted scientists who advance an insidious theory called evolution.
Sapık bilimadamları gelişim denilen aptalca bir teorinin peşinden gidiyorlar.
But it was brutal, perverted.
Bir zulümdü. Alçaklık.
It's a weird, perverted trip to city hall.
Alakasız bir şekilde belediyeye yapılan tuhaf, sapkın bir gezi de olabilir.
The Kannon statue is made with the hands of a perverted person
Kannon heykeli sapkın bir insanın eliyle yapıldı.
Looks a little perverted to me.
Biraz sapıkça göründü bana.
If you don't agree, We will turn her into the most perverted human being our minds can conceive.
Kabul etmezsen kızını aklımızın hayal edebileceği en sapık insana dönüştürürüz.
- You perverted little monster.
- Küçük sapık canavarsın.
I'm not a perverted little monster.
Değilim.
You're perverted.
Tırlatmışsın.
I knew you were perverted the first time I saw you.
Seni gördüğüm an bir nevi sapıklığın olduğunu anlamıştım.
That there are deviant blood ceremonies among Italians, where the blood of the teacher is mixed with the blood of the disciple... that's perverted!
Havari kanının hoca kanına karıştığı kanlı ve sapkın törenler var İtalyanlar arasında... Bu sapıklıktır...
I think you're a little bit perverted. I mean, you bring me to an Irish famine memorial and we're eating corned beef sandwiches. That's pretty sick.
Senin sapıkça bir yanın var gibi yani beni İrlanda'da kıtlıktan ölenlerin anısına yapılmış bir anıta getiriyorsun ve elimizde biftekli sandviçler var.
Raymond Marble still finds time to satisfy his perverted urges.
Raymond Marble cinsel sapıklıklar yapmak için hala zaman buluyor.
You are perverted!
Tam bir sapıksın!
That he had done it so you could be kept amused while he took his own perverted pleasures elsewhere.
O, başka yerlerde kendi sapık zevklerinin peşinde koşarken senin de oyalanmanı sağlamak için bunu yaptığını.
Maniacs, communists, perverted.
Manyaklar, komünistler, sapıklar.
That old bitch is calculating and perverted.
O kaltak, içten pazarlıkçı ve sapıktır.
Now the leaders of the Sanhedrin accuse you of preaching perverted doctrines.
Sanhedrin liderleri, sapık öğretilerin olduğunu söylüyor.
Your perverted bastard!
Seni sapık piç!
Perverted and perverting, weaving its way into the very fabric of life.
Sapkın ve saptırıyor, hayatın en derin dokusuna doğru ağını örüyor.
- Oh? - They're perverted.
Hepsi sapık.
But you can't hold a whole fraternity responsible for the behaviour of... a few sick, perverted individuals.
Ama hasta zihinli birkaç üyenin yaptıklarından, bütün derneği sorumlu tutamazsınız.
- That's very perverted reasoning.
- Cok sacma bir neden.
I couldn't tolerate that impotent, perverted Austrian peasant.
Bu iktidarsız sapık Avusturya köylüsüne tahammül edemiyordum.
I have never seen such a perverted, degraded version of a human being.
Ama bu adam kadar dehşet verici şekilde deforme olmuş biriyle karşılaşmamıştım.
He'll execute your whole perverted secret police.
Gizli polis teşkilatını kökünden temizleyecektir.
What perverted imagination has fed man the lie that hell festers in the bowels of the earth?
Hangi sapkın zihniyet insanları, cehennem dünyanın barsaklarıdır, yalanıyla beslemiş?
Sternn? He is just a low-down, double-dealing, backstabbing, larcenous, perverted worm! !
Sternn?
He seemed to get a perverted kick out of making that poor son of a bitch suffer.
Ona acı çektirmek için sapıkça şeyler yapıyordu.
Only now, it has a more perverted quality.
Ama bugün biraz daha sapkın bir şekil aldı.
Perverted trash!
Sapık pislik!
The author of The perverted peasant has some exquisite postures.
"Sapkın köylü" nün yazarı, çok güzel şeyleri de var.
Of his work, you only know The perverted peasant and perhaps the peasant's wife, but he's written novels, essays...
Eserleri içinden sadece "Sapkın köylü" yü biliyorsunuz. ve belki bir de "Köylünün karısı" nı. Ama denemeler, romanlar da yazdı.
Thank you for not citing The Perverted Peasant.
"Sapkın Köylü" den söz etmediğiniz için teşekkürler.
No, no. Let go of me, perverted fag.
Dokunma bana sapık homo, kaltak.
Oh, yeah, she's, uh, right up your perverted alley.
Oh evet, o, tam senin sapkın sokağında.
We are dealing with something that could be perverted into a dreadful weapon.
- Vahşi bir silaha dönüştürülebilecek bir proje üstünde çalışıyoruz.
- They're perverted.
- Sapık bunlar.
We review cases, the excruciating ones... the ones where it's all been perverted.
Davaları inceliyoruz. Dayanılmaz olanları, iğrenç olanları.
You're just drooling at the prospect... of being able to run all your perverted little experiments on the humans.
İnsanlar üzerinde küçük sapkın deneylerini uygulayabilme ihtimalini düşündükçe ağzın sulanıyor.
It's perverted. All right. Let's see it.
Bakalım.
You are the grossest, most perverted...
Sen en kaba, en sapık...
.. is horribly perverted. Please tie, the alters of Rome, the mockery
E'posto alto sugli altari di Roma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]