Petrie translate Turkish
162 parallel translation
It's Miss Petrie now, isn't it?
Artık "Bayan Petrie" siniz, değil mi?
Lieutenant Petrie Commanding, till he caught a packet outside Antwerp.
Antwerp'in dışında yakalanana kadar Teğmen Petrie komuta ediyordu.
-... Sascha Petrie stole them first.
- Sascha Petrie benden önce çalmış.
Have I had any calls, Miss Petrie?
Beni arayan oldu mu, Bayan Petrie?
Miss Petrie, I'm going out for a while Tell my next patient that I'll be late
Bir süre için çıkıyorum. Bir sonraki hastama gecikeceğimi söyle.
Bright boy, Mark Petrie.
Zeki çocuk, Mark Petrie.
Okay, Mr. Petrie.
Tamam, Bay Petrie.
- Okay, Mr. Petrie?
- Olur mu, Bay Petrie?
Huh? My name Petrie.
İ-İsmim Petrie.
Petrie, huh?
Petrie, ha?
Petrie!
Petrie!
Yep, Petrie, you keep it safe. Yup, yup, yup.
Evet, Petrie, onu iyi sakla.
Open your wings, Petrie!
Kanatlarını aç, Petrie!
Petrie, higher!
Petrie, yükseğe!
Oh, we be hungry forevers.
Ebediyen aç kalacağız. Ohh! Hayır, Petrie.
No, Petrie. Cera was wrong.
Cera yanıldı.
Petrie, do you think you could fly up there and...
Petrie, oraya uçup ta..
Petrie, do not feel sad.
Petrie, üzülme.
Ducky, push Petrie towards the branches.
Ducky, Petrie'yi ağaçlara doğru itele.
Ducky, Petrie, come down here!
Ducky, Petrie, aşağı gelin!
Fly, Petrie!
Kanatlarını çırp!
Petrie! Hang on, Petrie!
Dayan, Petrie!
Oh, Petrie am so happy.
Oh, Petrie çok mutluyum.
Jump, Petrie!
Atla, Petrie!
Petrie, pull!
Petrie, çek!
Petrie, Spike, Ducky, help!
Petrie, Spike, Ducky, İmdat!
Petrie, you whistle when he's just at the right spot where the water gets dark.
Suya düşecek. Petrie, suyun koyulaştığı yerde bize ıslık çal.
Poor, poor Petrie.
Zavallı, zavallı Petrie.
You go without Petrie?
Petrie'siz mi gidiyorsunuz?
Cera, Spike, Ducky, Petrie, over here!
Cera, Spike, Ducky, Petrie, işte burada!
- Petrie's is open.
- Petrie'nin yeri açık.
We got to make it to Petrie's in seven minutes, buddy. Let's go.
Petrie'nin yerine yedi dakikada varmamız lazım.
Next week, Egyptology, starting with the excavation of Naukratis by Flinders Petrie in 1885.
Haftaya, Mısır Bilimi ve 1885'teki Naukratis kazısı.
Yeah, look, I just saw Petrie with his neck cut.
Tamam, dinle. Az önce Petrie'yi gördüm, boynunu kesmişler!
Look, I'm telling you, someone killed Martin Petrie.
Bakın, size söylüyorum, birisi Martin Petrie'yi öldürmüş.
Where's Petrie?
Petrie nerede?
It's strange that Martin Petrie isn't here.
Martin Petrie'nin burada olmaması garip.
Martin Petrie tried to tell me about this society but they got to him before I did.
Martin Petrie bana cemaati anlatacaktı ki O'nu da bana bir şey diyemeden öldürdüler.
I saw Petrie last night in Franklin Canyon murdered.
Petrie'yi dün gece Franklin Kanyonu'nda gördüm öldürülmüştü.
Martin Petrie is dead!
Martin Petrie öldü!
Petrie, Ferguson, who else was in on this, huh?
Petrie, Ferguson, başka kim var bu işin içinde?
I saw Petrie and Ferguson coming out from the wood.
Petrie ve Ferguson'un ormandan çıktığını gördüm.
- Shut up.
- Dow City, Malcolm, Petrie...
- Dow City, Malcolm, Petrie...
- Ama gimek istedikleri yer...
Dow City, Malcolm, Petrie.
Dow City, Malcolm, Petrie.
Miss Petrie Yes, Doctor?
Bayan Pettrie. Evet Doktor?
Where, Petrie?
Nerede, Petrie?
Fly, Petrie!
Uç, Petrie!
Petrie.
Petrie.
Poor Petrie.
Zavallı Petrie.
Petrie, you're safe!
Petrie, emniyettesin!