Piccolo translate Turkish
257 parallel translation
Say, is there a piccolo player in the crowd?
İçlerinde pikolo çalabilen biri var mı?
For three months, I been tryin'to get a piccolo player, and all they send up is saxophones.
Üç aydır pikolo çalan birini bekliyorum. Ama hep saksafoncu gönderiyorlar.
"Piccolo's part."
"Pikolo kısmı."
If you're afraid of my bursting into song, it'd be a bit difficult with the piccolo part.
Eğer şarkı söylememden korkuyorsan zaten pikolo kısmıyla zor söylerim.
Asta, where did you put that piccolo part?
Asta, pikolo kısmını nereye koydun?
- Yeah, and the piccolo part, yet.
- Evet, özellikle de pikolo kısmı.
Piccolo part, what about it?
Pikolo kısmına ne oldu?
You too. Put away that piccolo.
Sen de öyle ufaklık.
He plays the piccolo.
Piccolo ( flüt ) çalıyor.
- The piccolo.
- Piccolo.
He's an excellent piccolo player.
Harika bir piccolo çalıcısıdır.
You play the piccolo too?
Piccolo da mı çalıyorsun?
But I also play the piccolo!
Ben de piccolo çalıyorum!
But I do play the piccolo.
- Ama piccoloyu gerçekten çalıyorum.Bak.
Do you know that she plays the piccolo?
Onun piccolo çaldığını biliyor musun?
And I loathe the piccolo.
Ve piccoloyu da hiç sevmiyorum.
- Even to the piccolo!
- Piccoloyu bile!
That's why, when it happens, we'll be at the Piccolo Club.
İşte bu yüzden, hepimiz iş yapılırken Kulüp Piccolo'da olacağız.
Orders for Piccolo opposition.
Picolo için emirler ;
Question to Piccolo : You have eliminated opposition agent? Confirm.
Piccolo'ya soru : "Karşıt ajan yok edildi mi?" Onaylatın.
Orders for Piccolo :
Piccolo için emirler :
Excuse me, where is Rue Piccolo and "The Golden Corkscrew"?
Piccolo Sokağı ve Altın Tirbuşon nerede acaba?
You only piccolo Captain.
Siz ise, küçük bir yüzbaşısınız.
Why can't he play piccolo?
Niye pikolo çalmıyor?
Come, Piccolo, we're going and naturally I didn't do it, I was so nauseated.
Yapamadım. O kadar iğrendim ki!
No more of that, piccolo Casanova.
Bu kadar yeter, küçük kazonava.
Piccolo and Kami are of one body and mind.
Piccolo ve Kami aynı ruh ve vücuda sahip!
Piccolo has been beaten!
Birisi Piccolo'yu yok etti!
Son Goku? The same Son Goku that defeated Piccolo Daimao in the Tenkaichi Tournament?
Piccolo'yu Tekaichi Turnuvasında yenen Son Goku'mu?
And as for Piccolo, we defeated him, too.
Biz Piccolo'yu yenecek kadar güçlüyüz! Evet!
? You mean, Piccolo didn't die?
Piccolo hala yaşıyor olmalı!
Piccolo!
Piccolo! Piccolo?
Piccolo!
Piccolo!
What a shame, Son Goku, Piccolo.
Son Goku! Piccolo! Siz zaman kaybısınız!
Piccolo! Make way!
Piccolo, kenara çekil!
Piccolo, you're wearing the heavy stuff, too?
Piccolo, o senden daha mı ağır?
Piccolo...
Piccolo!
Piccolo, you...
Piccolo, sen...
Mr. Piccolo!
Piccolo-san!
- Mr. Piccolo!
- Piccolo-san!
- Piccolo!
- Piccolo!
Piccolo...
Piccolo...
Jeez, he's like Piccolo!
Tanrım, o Piccolo gibi!
Piccolo-san...
Pikolo...
P-P-Piccolo D-D-Daimao!
P-P-P-Pikolo D-D-Daimo...
Where's Piccolo-san?
Pikolo nerede?
Piccolo-san saved us.
Pikolo, bizi kurtarmaya gelmiş.
But where could Piccolo-san have gone?
Ama Pikolo'nun nereye gittiğini merak ediyorum.
Mother does worry when I talk about Piccolo-san...
Eee, Pikolo'dan bahsedersem annem endişe duyar...
In the piccolo, may...
Belki bizim ufaklığın orada...
Oh, no, not in the piccolo.
Hayır, orada da değil.