Piglet translate Turkish
402 parallel translation
You remind me of a piglet, you can not decide.
Bana aklını başına toplayamayan, bir açgözlüyü hatırlattın.
You'd better have given the apples to the piglet, you sIant-eyed idol!
En iyisinden elma veriyordu, seni çekik gözlü!
Winnie-the-Pooh was having a walk with Piglet and composing a new song
Vinni Puh, arkadaşı Pitaçokla aheste aheste geziniyor... ve yeni bir şarkı besteliyordu.
This is Piglet
Bu Pitaçok.
Piglet. Well, then, come in
İyi peki, girin içeri.
- Piglet, pull! - Okay
Çek, Pitaçok!
- Bye. - Bye, Piglet.
- kendine iyi bak, Pork.
Wait, Piglet.
- Domuzcuk bekle
Baron Puglisi, nice to meet you, Called "Piglet".
- Ben Pugliese, hizmetinizdeyim. - nino çağırdı beni.
Piglet's sister.
- piglet İn kardeşi. - Merhaba!
Dr. Piglet, Dr. Winston, practice your art.
Dr. Domuzcuk, Dr. Winston, zanaatinizi uygulayın.
I will, after I go home and feed Jimsy's piglet.
Eve gidip, Jimsy'nin domuzcuğunu besledikten sonra döneceğim.
Yes. Don't run around like a piglet awaiting slaughter.
Evet, sen neden kesilmeyi bekleyen tavuk gibi dolaşıyorsun?
In order to find the butcher, the piglet must take its chances.
Kasabı bulmak için... tavuk numarası yapıyorum!
Tell me how a piglet can find the butcher.
Söylesene onları nasıl bulurum?
I don't know, I'm like a piglet myself.
Bilmiyorum, ben de tavuk gibiyim!
Another piglet's been slaughtered by the butcher.
Başka bir tavuk kasap tarafından doğrandı!
Even if the piglet is hiding, the butcher would come looking.
Tavuk saklanmış olsa bile, kasap onu aramayı sürdürür!
Paulette... you sweet little piglet with that adorable pussy.
Paulette... Seni tapınılısı amcıklı küçük şirin domuzcuk.
You're in my way, piglet.
Önümden çekil domuzcuk.
I got two piglet-wigglets.
İki köpek yakaladım.
And it was the runt of the litter. As they haven't had any children, she thought she'd bring them a piglet for company.
Çocukları olmadığı için kendilerine eşlik etsin diye bir domuzcuk getirmenin iyi olacağını düşünmüş.
Can you imagine old man Gallagher with a piglet for company?
Hayal edebiliyor musun, ihtiyar Gallagher, bir domuz yavrusuyla.
This is the Victorian age, where, apart from Queen Piglet Features herself, women and children are to be seen and not heard.
Kraliçe Victoria çağındayız ki, bizzat Kraliçe Domuzcuk Suratlı bir yana, kadınlar ve çocuklar görülüyor ama duyulmuyor.
Queen Piglet Features!
Kraliçe Domuzcuk Suratlı!
Like a tiny little piglet. No?
Ufak bir domuzcuk gibidir.
Where are you going, piglet?
Nereye gidiyorsun, domuzcuk?
My piglet. Are you mommy's girl?
Annenin kızı mısın sen?
No wonder Fergie's such a piglet.
Fergie neden küçük bir domuzcuk şimdi anlıyorum.
A piglet and a roasted goat.
Domuz yavrusu ve kızarmış keçi.
Sorry about that, Piglet.
Kusura bakma domuzcuğum.
Poor old Piglet.
Zavallı domuzcuğum.
"Is there a Piglet in the house?" said Pooh.
"Domuzcuk evde mi?" diye sordu Ayıcık.
Something wrong, Piglet?
Birşey mi oldu domuzcuğum?
- Piglet.
- Domuzcuğum.
Piglet?
Domuzcuğum?
I love you, Piglet.
Seni seviyorum domuzcuğum.
Where's your mommy, piglet, huh, huh?
Annen nerede domuzcuk, huh, huh?
Tell me, if you like piglet.
Ben zevk alıyorum. Gidiyor.
Okay, piglet, start squealing.
Pekala domuzcuk, ötmeye başla.
How's my little piglet?
Nasılmış benim küçük domuzcuğum?
The piglet is home.
Kuzucuğum geldi.
And remember to write'To my Piglet, from his Auntie'on it.
Üzerine de "Teyzeciğinden kuzucuğuna" yazmayı unutmayın.
You must try our piglet!
Bizim domuz yavrusunu denemelisiniz!
The roast piglet.
Kızartılmış domuz yavrusu.
My little Piglet.
My little Piglet.
Piglet.
Domuzcuk Domuzcuk
Oh, Piglet, I almost forgot. I got you a present.
Domuzcuğum, neredeyse unutuyordum sana hediye almıştım.
Oh, isn't that cute, Piglet.
Ne tatlı şey, şuna bakın.
Piglet, I've been paging you for over an hour.
Domuzcuğum, bir saattir sana çağrı gönderiyorum.
"Tracking what?" said Piglet, coming closer.
"Kimin adımları?" dedi yaklaşarak Porcinet.