English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Pine

Pine translate Turkish

1,830 parallel translation
Over time the egyptians noticed, that beeswax, pine resin and golden honey were particularly good at preserving mummies.
Zamanla Mısırlılar balmumu, çam sakızı ve balın mumyaları korumak konusunda özellikle işe yaradığını fark ettiler.
That's the pine nut layer.
O çam fıstığı katmanı.
No, he's in Indian Falls. 226 Pine Crest Road.
Hayır, Indian Falls'ta. 226 Pine Crest Caddesi.
I'm at an industrial park on Pine, just south of Oxford.
Oxford'un hemen güneyinde Pine'da bir sanayi bölgesindeyim.
Buried in a pine box, improperly sealed... buried only two feet below the surface.
Çam ağacından bir kutuda gömüldü, uygunsuz kapatıldı... yüzeyden sadece iki adım mesafeye gömüldü.
- Pine box.
- Çam ağacı.
It was a pine box.
Tabutu çam ağacıydı.
Dean, it's cruel, letting her pine for him like this.
Onu kocasına hasret bırakmak çok adice, Dean.
Polar pine is really good for saunas.
Kutuplarda yetişen çamı önerdiler.
Pine Bath House
Çam Banyo Evi
He stole my left windshield wiper, he stole my right windshield wiper, stole the pine tree air freshener.
Soldaki sileceğimi çaldı. Sağdaki sileceğimi çaldı. Çam ağacı şeklindeki kokulu araba süsümü çaldı.
- Pine over oak.
- Çam, üstü meşe.
Oregon pine.
Oregon çamı.
Oregon Pine.
Oregon çamı.
All the periodically good ones were taken. And I pine for no man.
İyi olanlar sahipli, zaten buna ihtiyacım da yok.
Su... Mmm-hmm. ... pine.
Su pin.
There was this big, old pine tree in my backyard.
Arka bahçemde büyük yaşlı bir çam ağacı vardı.
'Even the pine forest held its breath
Çam ormanları bile nefesini tutmuştu.
What's there can send you home in a pine box, but it can't get you sick three months after you've gotten home.
Seni oradan evine bir tabutta gönderebilirler ama eve geldikten üç ay sonra hastalanmazsın.
I was passed out in the alley behind the warehouse on Pine Street.
Pine Caddesindeki bir tamircinin arka sokağında kendimden geçmişim. Bir arabanın gürültüsüyle uyandım.
Pine and maple.
Cam ve akça agactan
If only you knew how many girls pine for me!
Bir bilsen, kac tane kiz Benim pesimde!
But if I see any sign of a johnny, I ship the whore back to you in a pine box, you got that?
Ama erkek olduğunu görürsem, o fahişeyi anında sana geri gönderirim.
Mahogany, oak, pine -
Maun, meşe, çam -
Yeah, like, " Here's some beef jerky and some pine-scented air freshener,
Evet, ımm, şurda, biftek kızartması satıyorlar, ve çam kokulu hava temizleyici,
Pine.
Çam olmalı.
- No, it's either pine of nordic cherry.
- Hayır ya çam ya da kuzey vişnesi ağacı.
It's pine. Yeah.
Bu çam.
Grab some pine.
Biraz dinlen bakalım.
Like that, Scandinavian pine posing as English oak.
Şunu beğendim, İngiliz meşesi havası verilmiş İskandinav çamı.
Now that tells me it's made of pine, unlike this door here, here and here.
O zaman buna göre, kapılar buralarda değil şu üç yerde.
What's pine?
Yani?
- We were going to go for pine...
- Çam almak için çıkıyorduk...
It is indeed a hundred miles rimwards to the River Snarl, across the high plains and down to the gloomy pine forest, that lies rather closer than is comfortable to the Trollbone Mountains.
Aslında saldıracak olan, Arapsaçı Nehrinin yüz mil kenarında, yüksek düzlüklerin karşısında ve kasvetli çam ormmanının altında, yakından ziyade rahatça yatan Trol kemiği Dağlarıdır.
Makes really good pine-cone crunchies or rubs my head when I have sickies?
Kozalak çerezi hazırlıyorsa veya hastalandığımda başımı ovuyorsa?
- It's pine nuts and pineapple.
Çam fıstıklı ve ananaslı.
Yeah, well unless he's got the Holy Grail packed in a pine box, he's pulling stakes... tonight.
Galiba Kutsal Kupa'yı buldu. O zaman akşam bize bir şeyler ısmarlar.
Pine gives me a call.
Pine beni aradı.
One of those is called Pine.
Bir tanesinin adı Pine.
the consummation, of that ecstasy, in your arms, is all I wish from you ln my heart of hearts, how I pine
tüketildiğinde, acımasızca, kollarınızda, Ben senin istediğim her gün Kalbinin kapısını çalmalıyım.
I've only a restless yearning... for a passion unfulfilled, for an ecstasy, the thrill... of your embrace lt's all I wish from you ln my heart of hearts, how I pine
Ben sadece huzurlu bir özlem... yerine getirilmiş bir tutku, Ve bir heyecan... Sarmalıyım.
Reclaimed pine.
Sağlamlaştırılmış çam ağacı.
Even smells like a pine-scented forest.
Çam ormanı gibi kokuyor.
Danny pine?
Danny Pine?
The Arnold Palmer Invitational at the Pine Hills Country Club.
Arnold Palmer Turnuvası. Pine Hills Golf Kulübünde.
Just woke up in a pine bo- -
Bir tabutta uyan...
As a temperate climate moves north in the U.S., pine beetles kill off the white bark forests, a grizzly bear's key source offood in the fall.
Sıcak iklim Amerikanın kuzeyine doğru kaydıkça, çam bitleri, boz ayıların başlıca besin kaynağı olan... beyaz kabuklu çam ormanlarını öldürmeye başladı.
YOUNG SCREW PINE
"AH DEME OH DE"
They picked and dried chrysanthemum in autumn, soft pine needles in Spring,
Şimdilik hoşçakal, Imsil ailesinin büyük gelin adayı. Hoşçakal!
I lose them in the pine needles.
Çam iğnelerinde izleri kaybettim.
- 600.
- 600 pine.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]