Pinocchio translate Turkish
425 parallel translation
Pinocchio!
Pinokyo!
Pinocchio it is!
O zaman adın Pinokyo!
Cleo, meet Pinocchio.
Cleo, Pinokyo'yla tanış.
You know, Pinocchio, I think Figaro is jealous of you.
Pinokyo, galiba Figaro seni kıskandı.
Good night, Pinocchio.
İyi geceler, Pinokyo.
I wished that my little Pinocchio might be a real boy.
Küçük Pinokyo'mun gerçek bir çocuk olmasını diledim.
- Yes, Pinocchio, I've given you life.
- Evet, Pinokyo, sana hayat verdim.
- No, Pinocchio.
- Hayır, Pinokyo.
Would you like to be Pinocchio's conscience?
Pinokyo'nun vicdanı olmak ister misin?
I dub you Pinocchio's conscience.
Sizi Pinokyo'nun vicdanı ilan ediyorum.
Now remember, Pinocchio, be a good boy.
Şunu unutma, Pinokyo, uslu bir çocuk ol.
Look, it's Pinocchio!
Bak, bu Pinokyo!
You start one, Pinocchio.
Bir tanesini sen çalıştır, Pinokyo.
- Pinocchio.
- Pinokyo.
Pinocchio?
Pinokyo?
The one... and only... Pinocchio!
Eşsiz... ve benzersiz Pinokyo!
- Bravo, Pinocchio!
- Bravo, Pinokyo!
For you, my little Pinocchio.
Bu sana, küçük Pinokyo'm.
Pinocchio, what's happened?
Pinokyo, ne oldu?
Pinocchio.
Pinokyo.
Why, Pinocchio!
Merhaba, Pinokyo!
Pinocchio, why didn't you go to school?
Pinokyo, neden okula gitmedin?
You see, Pinocchio, a lie keeps growing and growing until it's as plain as the nose on your face.
Gördün mü, Pinokyo, bir yalan büyüdükçe büyür ta ki burnun kadar aşikâr olana dek.
Well, well, Pinocchio, what's your rush?
Vay vay, Pinokyo, bu ne acele?
- Pinocchio!
- Pinokyo!
It's me, Pinocchio!
Benim, Pinokyo!
My poor little Pinocchio.
Zavallı küçük Pinokyo'm.
- Don't bother me now, Pinocchio.
- Şimdi oyalama beni, Pinokyo.
- Pinocchio, my son!
- Pinokyo, oğlum!
Pinocchio, my boy!
Pinokyo, oğlum!
It's hopeless, Pinocchio.
Durum umutsuz, Pinokyo.
Pinocchio, not the chair.
Pinokyo, sandalye olmaz.
Pinocchio, swim for shore.
Pinokyo, kıyıya yüz.
Pinocchio... save yourself.
Pinokyo... kendini kurtar.
Oh, Pinocchio!
Ah, Pinokyo!
Awake, Pinocchio.
Uyan, Pinokyo.
Because... you're dead, Pinocchio.
Çünkü... sen öldün, Pinokyo.
And daddy will buy you a Pinocchio
Ve baban sana bir Pinokyo alacak.
Do you know the story of Pinocchio?
Pinokyo masalını biliyor musun?
- Five thousand miles to meet Pinocchio.
- Pinokyo için 8000 km yol geldim.
Playing Pinocchio's wise cricket.
Pinocchio'nun akıllı sopasıyla oynuyorum.
"Old Geppetto smiled, for he knew in his heart... that Pinocchio had much to learn before he could be a real boy."
"Yaşlı Geppetto gülümsedi, çünkü Pinokyo'nun gerçek bir çocuk olmadan önce öğrenmesi gereken pek çok şeyin olduğunu yüreğinde biliyordu."
Who did Pinocchio?
Pinokyo'yu kim oynadı?
Melampo, Pinocchio's dog.
Melampo, Pinokyo'nun köpeği.
Pinocchio's nose was long as long as Pinocchio's dong
Pinokyo'nun burnu uzuyor, pipisi gibi oluyor.
I think the computer is failing to take into account what I call the Pinocchio factor.
Evet. Ancak bilgisayarın dikkate almayı unuttuğu bir konu var. Ben buna Pinokyo faktörü diyorum.
The kids have never seen Pinocchio.
Çocuklar hiç görmedi.
Then you're gonna see Pinocchio tomorrow night.
Öyleyse Pinokyo'yu göreceksin.
I'm just saying that I grew up with Pinocchio.
Pinokyo'yla büyüdüğümü söylemek istedim.
You can either play Goofy Golf, which means a lot of waiting and pushing or you can see Pinocchio which is a lot of furry animals and magic and a wonderful time.
Ya Çılgın Golf oyunu. Ama çok bekler ve itişirsiniz. Ya da Pinokyo.
It's a good thing you're not Pinocchio.
İyi ki Pinokyo değilsin.