Pinto translate Turkish
291 parallel translation
I guess you'd rather have Jesse... pick you out a riding horse... even if he don't know the difference... between a pinto and a strawberry roan.
Hayır. Bence Jesse seni ata binerken görmeli. Mutlaka bunu görmeli Aslında, O bir katırla bir at arasındaki farkı... bile bilmez ya, neyse.
Spread out in a line... from the west marker to Pinto Point.
Bir sıra halinde batı sınırında Pinto Burnu'na kadar dizileceğiz.
- Go saddle my pinto.
- Gidip atımı eğerle.
I got my pinto.
Atım var.
- Along the Brazos and up Palo Pinto -
- Brazos boyunca ve Palo Pinto'dan...
Along the Brazos, the Palo Pinto... up to the Red... then north to Sedalia.
Brazos boyunca Palo Pinto'ya. Red'e varana kadar. Sonra kuzeye Sedalia'ya.
He rides a big pinto. It's the only one in the outfit.
O, burada benekli ata binen tek kişidir.
THERE'S ONE PRETTY GOOD PINTO IN THE BUNCH.
Diğerleri işimizi görür.
I'LL TAKE THE PINTO. I ALREADY GOT YOUR SADDLE ON HIM.
Zaten eyerini ona koydum.
Why did you return, Pinto?
Pinto, neden geri geldin?
Pinto...
Pinto...
Pinto is here?
Pinto burada mı?
I'm not deceiving you, Pinto.
Seni kandırmıyorum, Pinto.
Leave me alone Pinto, for the love of God.
Allah aşkına beni yalnız bırak Pinto.
Let me be good, Pinto.
Bırak da iyi biri olayım, Pinto.
Stop Pinto, I won't go.
Dur Pinto, ben seninle gelmeyeceğim.
- Pinto!
- Pinto!
I never thought they'd do that - not to pinto sykes - not that easy.
Pinto Sykes'ı bu kadar kolay yakalayacaklarını sanmazdım.
The outlaw and killer pinto sykes was such a person.
Haydut ve katil Pinto Sykes da böyle biriydi.
Pinto sykes'.
- Pinto Sykes'ın.
You know something, mr. Mothershed? Maybe, by now, pinto knows who it was that killed him.
Bence, Bay Mothershed belki Pinto onu kimin vurduğunu biliyordur.
That ain't the way pinto tells it.
Pinto öyle söylemiyordu.
Us here ain't saying that you didn't actually try to catch him, but it is a fact that pinto claimed that on his deathbed.
Onu yakalamaya çalışmadığını biz söylemiyoruz. Ama Pinto ölüm döşeğinde böyle olduğunu iddia etti.
We told him how one pinto sykes is wanted by the law in three states, but treats this town like it was his personal property just because he was born and raised here.
Pinto Sykes'ın üç eyalette kanun kaçağı olduğunu ama burada doğup büyüdüğü için kasabaya kendi malıymış gibi davrandığını söyledik.
So we hold a meeting, and we all agree to work as one so that the next time pinto rode in we all join in, and we take him.
Pinto bir daha kasabaya geldiğinde hep birlikte saldırıp onu haklayacaktık.
He's a fine man. Now, the folks here in town, they don't hold it against him that he's pinto's paw.
O iyi bir adam ve kasabada kimse Pinto'nun babası olduğu için onu suçlamıyor.
We told him, ione.
Seni beklemiş. - Pinto'nun mezarından uzanıp onu yakalayacağını da mı? - Ona anlattık, İone.
Are you afraid of pinto's grave? The rest of us are.
Pinto'nun mezarına gitmeye korkuyor musun?
I was never afraid of pinto when he was alive, and i sure ain't afraid of him now that he's dead.
Pinto hayattayken bile ondan korkmadım. Ölüsünden kesinlikle korkmam.
Whether you were afraid of pinto alive - only you know that.
Hayattayken Pinto'dan korkuyor muydun, sadece sen bilebilirsin.
But what i was going to say before you hit me and hurt me was... well, now, i'll bet - i'm not accusing, you understand - but i'll bet that you won't call on pinto tonight.
Ama bana vurmadan önce şöyle söyleyecektim... Şey Elbette seni suçlamıyorum ama iddiaya varım bu gece Pinto'nun mezarına gitmeyeceksin.
Now, i'll bet you you won't walk out of here at midnight sharp... and visit pinto's grave.
İddiaya varım gece yarısında buradan çıkıp Pinto'nun mezarına gidemezsin.
Come to see pinto? Maybe.
Pinto'ya mı geldin.
You go on up there and see pinto.
Oraya gidip Pinto'yu gör bakalım.
But, in his own mind, pinto reached out and grabbed him.
Ama ne sanmış? Pinto'nun mezardan uzanıp onu kaptığını.
Phone Marco at the Rio Pinto.
Rio Pinto'da olan Marco'yu ara..
Obviously, uh, an atheist and uh, a pinto, and a time general to disturb our society.
Belli ki,... bir ateist, ve... bir benekli at ve bir emekli general toplumumuzu rahatsız eden şeyler olabilir.
What did I win, a Pinto?
Ne kazandım, Pinto marka araba mı?
By request of Torquinius LL.M, trustee of Rembrandt's estate house and premises were sold, situated in the St Anthoniebreestraat opposite the St Anthoniesluis, adjacent to Salvador Rodrigues heirs to the east, and Daniel Pinto, with a shared wall to the west.
# Rembrandt'ın mallarına kayyum olarak atanan Torquinius'un isteği üzerine St. Anthoniebreestraat'ta, St. Anthoniesluis'un karşısında bulunan Salvador Rodrigues'in eviyle, Daniel Pinto'nun evi arasında kalan Rembrandt'a ait ev ve müştemilatı satılmıştır.
Kroger, your Delta Tau Chi name is Pinto.
- Neden Benekli Midilli? - Neden olmasın?
- Why Pinto? - Why not?
Benim Delta Tau Chi adım ne?
I want you to fix Pinto up, but it has to be a very special girl.
Güzel olmalı, ama güzellikten biraz vazgeçebiliriz..
Well put. You see, Pinto's never been laid.
Dave'in önünde utandırmayın beni.
Welcome to the grand opening of another Pinto Market.
"Birini sevseler bile" Bir başka Pinto Mart açılışına hoş geldiniz.
And one of them high-low pinto shag rugs and some liquor and a TV like them fucking trusties all got.
ve şu alçak yüksek desenli kilim... ve biraz likör ve bir TV... o lanet adamların sahip olduğu gibi.
Traded a good pinto for her.
Ufak cins atı verip kızı aldım.
I traded her back to her pappy for the pinto.
Kızı babasına geri verip atı aldım.
Now, let's examine that pinto, shall we?
Şimdi şu Pinto'ya bir bakalım.
THEY'RE TAKING MY PINTO.
Benekli kısrağım!
Pinto!
Pinto!
The blood of pinto sykes.
Pinto Sykes'ın kanı.