English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Platoon

Platoon translate Turkish

1,374 parallel translation
The whole platoon!
Bütün takım!
The whole fucking platoon's droppin'like flies!
Kahretsin, adamlarım sinek gibi düşüyorlar!
- You lost an entire platoon.
Tüm bir müfrezeyi kaybettin sanırım.
Are you afraid you'll lose us... like you lost your platoon?
Korkuyor musun? Müfrezeni kaybettiğin gibi bizi de kaybedeceğinden mi korkuyorsun?
They always go out in platoon strength.
Onlar her zaman bir takım olarak hareket ederler.
Men, this is the new Platoon Commander for Second Company's 1st Platoon.
Beyler, 2.bölük, 1.takımın yeni komutanı :
Storm Troopers Battalion 336, 2nd Company, 1st Platoon.
Teğmen von Witzland, öncü saldırı birliği, 336.tabur, 2.bölük, 1.takım.
I got separated from my platoon after we parachuted into Düsseldorf.
Düsseldorf`a paraşütle indirildikten sonra müfrezemle ayrı düştüm.
Welcome to Fort Platoon.
Fort Platoon'a hoşgeldiniz.
See the platoon sergeant.
Müfreze çavuşuna gidin.
Two standing orders in this platoon.
Bu müfrezeye iki önemli emrim var.
Fourth platoon, on your feet.
Dördüncü müfreze, kalk.
My whole goddamn platoon is wiped out!
Bütün müfrezemi vurdular!
I can't leave the platoon.
Müfrezeyi bırakamam.
Remove your platoon!
Birliğini geri çek!
Get me a chopper and a fuIIy-armed riot platoon.
Bana bir helikopter ve tam donanımlı bir müfreze ayarlayın.
One night our platoon was sweeping the village in the hills just west of Keisong.
Bir gece bizim manga, Keisong'un batısındaki tepelerde... bir köyde arama yapıyordu.
I've got a platoon of officers around the building.
Binanın çevresinde bir sürü polis memuru var.
His whole platoon, except him, was wiped out defending a village.
O hariç tüm müfreze, bir köyü savunurken öldürülmüş.
If you did something wrong or if you questioned his orders you were afraid he'd boot you out of the platoon and never let you back in.
Yanlış bir şey yapar veya emirlerini sorgularsak bizi müfrezeden atacağından ve bir daha geri almayacağından korkardık.
- Look, I don't like this cootie platoon and I never will.
- Bak, bu kokuşmuş ekip işinden hiç hoşlanmam ve hoşlanmayacağım da.
I took a platoon, a helicopter... but they never showed up.
Bir müfreze ve bir helikopter gönderdim... ama ortaya çıkmadılar.
I'll kick the - Out of a platoon full of Marines.
Bir müfreze iyi eğitimli denizciyi kendi başıma halledeceğim.
That's all the platoon's money-every cent.
Bu paranın her cent'i takımın parası.
Hey, man, "can't" is a four-letter word in this platoon.
Hey, adamım, "Can't" bu takımda dört harfli bir kelimedir.
Assemble horse platoon and get the horse out of here!
İndirin bu atı tavandan ve bu atı dışarı atın!
And Sergeant Bilko's platoon is in the glee club finals.
Ve Bçvş Bilko'nun takımı neşe korusu finallerinde.
Ten-hut, platoon!
Dikkat, selam dur takım!
It just gives me a thrill to see what a first-rate top kick can do with a platoon.
Bir takımla birinci sınıf birvuruş yapıldığını görmek bana oldukça heyecan veriyor.
You're Bilko's platoon!
Siz Bilko'nun takımısınız!
You know, about the time I made the stew and the platoon got sick.
Ben yahni yapınca tüm müfrezenin midesi bozulmuştu ya
The whole platoon's getting together next weekend in Rattlesnake Ridge. FRASIER :
Takımdakiler hafta sonu Rattlesnake Ridge'de buluşacakmış.
My platoon.
Müfrezem.
Yes, commander. But she, she battled an entire platoon of her own countrymen.
Evet Komutan, ama o-o kendi ülkesinden adamlarla bütün plato boyunca dövüştü.
I have reports from every platoon.
Her platodan raporlarım var.
First platoon, left flank!
Birinci takım, sol tarafa!
First platoon, we're going for that ridge.
Birinci takım, şu tepeye gidiyoruz.
"So, in 1966, a brave young man named Seymour Skinner... enlisted and shipped out to Vietnam, where he rose to become platoon sergeant."
1966'da Seymour Skinner adındaki genç ve cesur bir adam askere gönüllü yazıldı ve Vietnam'a gönderildi.
I was in his platoon.
Onun müfrezesindeydim.
Say, what exactly does our platoon do?
Bizim müfreze tam olarak ne yapar?
Our platoon has the best assignment...
Müfrezemiz en iyi görevi aldı.
Third Platoon in reserve.
Üçüncü müfreze yedek.
First Platoon I can send up, sir.
Birinciyi gönderebilirim, efendim.
Your First Platoon, too.
Senin birinci müfrezeyi de.
Then get that Second Platoon over to the hill!
İkinci müfrezeyle de o tepeyi al!
Just sent First Platoon forward to the ridge.
Birinci müfrezeyi sırta şimdi gönderdim.
- He's from your platoon.
- Senin müfrezenden.
At least this Platoon got through the Rifs.
Araplara karşı en azından bir bölük daha gelmeliydi.
Captain Pritchett's been lookin for anybody from your platoon.
Yüzbaşı Pritchett sizin müfrezeden birilerini arıyordu, kim olursa.
You can stop looking for your platoon. They didn't make it.
Müfrezeni aramaktan vazgeçebilirsin.
Platoon commander wants us to interrogate on the spot.
Müfreze komutanı olay yerinde sorgulama yapmamızı istiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]