English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Playback

Playback translate Turkish

297 parallel translation
Hit your playback!
Pleybek müziğini ver!
Speaking of records, would you like to hear a playback... of the recital you made to me that night?
Kayıtlardan söz etmişken, o gece bana verdiğiniz resitalin bir pleybeğini dinlemek ister misiniz?
I'll give you the playback in a second.
Sana bir saniyede playbacki veririm.
First we'll hear this playback.
Önce şu playback'i dinleyelim.
Okay, let's have the playback.
Pekala, kaydı dinleyelim.
Playback!
Playback!
Playback.
Playback.
playback.
Senin gibi yüzleri hatırlıyorum.
The evidence presented by the visual playback to my general court-martial was damning.
Duruşmamda gösterilen film tam mahkum edici bir delildi.
Could that have had an effect on the visual playback we saw?
Bu bizim izlemiş olduğumuz görüntüyü de etkileyebilir mi? İtiraz ediyorum.
- All right. Playback, please.
- Baştan alalım.
when I'm showing this music on...
Sanki playback yapmak gibi birşey bu...
You're a playback.
Sen bir makinesin.
So let's see a playback of that... brian.
Bu sahneyi görelim.
Give me the playback.
Müzik. Beni izleyin, homolar!
Can you hold the playback, please?
Şarkıyı durdurur musunuz lütfen?
- Playback, please.
- Görüntü bindirelim lütfen.
Now playback again the same part.
Aynı bölümü tekrar oynat bakalım.
Let's listen to the playback of this one and call it a day.
Bu kaydı dinleyelim ve bu günlük bitsin.
Cut the playback.
- Kes.
Can we lose the playback, please?
Şu müziği keser misiniz?
- Roger, you're killing me! Killing me! - Cut the playback!
Roger beni öldüreceksin.
I believe I can supply power to its playback unit.
Oynatma birimine yeniden güç verebileceğimi düşünüyorum.
Any playback?
Hiç geri oynatım var mı?
Here is playback. No, here... - No, turn it to the right.
Eğer başkalarının işlerine o pis burnunu sokmaya devam edersen, sana ve çocuklarına çok kötü şeyler olacak.
Slow playback.
Yavaş oynatma.
He needs somebody to handle playback there
Oradaki işi halledecek birisine ihtiyacı var.
Still handling playback money at the track
Hala yarışlarda arkadan oynanan parayla ilgileniyorum.
You still running playback money for the mob?
Hala mafya için yarışlara para sokuyorsun?
This is playback.
- Bahse girerim pleybek yapıyorlar.
Begin playback.
Tekrara basın.
- Playback.
- Tekrara basıldı.
Continue playback.
Yayını tekrarlatın.
Computer, continuous playback.
Bilgisayar, sürekli tekrar çal.
Computer, stop playback.
Bilgisayar, kayıttan dinlemeyi durdur.
Computer, pause playback.
Bilgisayar, kayıttan dinlemeyi durdur.
Computer, begin playback from the first measure.
Bilgisayar, kayıttan dinlemeyi ilk ölçüden başlat.
Computer, continue recording and playback once more.
Bilgisayar, kayda ve kayıttan dinlemeye bir kez daha devam et.
Ready for playback.
Kayıttan oynatmaya hazırız.
Glenn, we're ready for playback.
Glen, playback için hazırız.
- Begin playback.
- Kaydı başlat.
Playback.
- 6 numaraya hazırlanalım. - Playback.
- playback.
Haydi, benden söz et.
- Camera, number one position. - playback. - Quiet.
Chance Wayne, Franz Albertzart'dır.
Playback.
Göster.
Here's the playback for the costume party scene.
Ferrand, dinle sana dinletiyorum.
Uh, could you please stop the playback?
Şarkıyı durdurur musunuz lütfen?
Playback!
Playback.
Playback Dixie Dwyer.
- İşte, bu çocuk harika.
Playback.
Banttan çalıyoruz.
So what are you waiting for, a playback?
En sevdiğim yemek. Ee, ne bekliyorsunuz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]