Please don't leave translate Turkish
1,100 parallel translation
- Avigdor, don't leave, please.
Avigdor, gitme!
I give it to you. Please don't leave me alone.
Beni yalnız bırakmayın, korkuyorum.
Look what I got ya. # # Please, don't leave me standin'here # #
Bak sana ne aldım.
Please don't leave.
Lütfen gitme.
Please don't leave me.
Lütfen bırakma beni.
- Izzy, don't leave me, please!
- Izzy, beni bırakma, lütfen!
Please don't leave us!
Cömertin eli tutulmaz.
I feel cold. Please, don't leave me here alone.
Lütfen beni bırakma.
He says, oh please darling don't leave me, I'll buy you a mink coat
Adam da onu terketmezse, ona mink bir kürk alacağını söyler.
He says, please don't leave me, he says, I'll buy you a diamond necklace
Adam da eğer onu terketmezse, ona pırlanta bir gerdanlık alacağını söyler.
Please don't leave me alone in this world.
Lütfen beni bu dünyada yalnız bırakma.
Kevin, please don't leave me.
Kevin, lütfen beni yalnız bırakma.
- Patricia, please don't leave.
- Patricia, lütfen gitme.
Don't leave, please.
Gitmeyin, lütfen.
Oh no, please, don't leave!
Ayrılmayın!
- Please, don't leave me.
- Lütfen beni bırakma.
Don't leave me here, adrian. Please help me.
Beni burada bırakma, Adrian.
Please don't leave me.
Lütfen beni terk etme.
Please don't leave me.
Lütfen beni bırakmayın.
Please don't leave or otherwise I'll be forced to crawl up under my bed and suck dust forever.
Bir yere kaybolma. Yoksa yatağımın altına büzülüp ebediyen toz yutmak zorunda kalırım.
No, don't leave me. Please!
Lütfen beni bırakmayın.
Please, don't leave!
Lütfen, gitmeyin!
Please, don't leave me alone!
Benimle kalacağını söylemiştin!
- Please don't leave me here.
- Lütfen beni burada bırakma.
Don't leave me alone, please.
Beni yalnız bırakma lütfen.
Please don't leave God on hold. Oh, no!
Lütfen Tanrı'yı bekletmeyin.
Please don't leave me.
Beni bırakma.
I need you. Don't leave me, please.
- Beni bırakma Louise, sana ihtiyacım var.
Don't leave me here, please!
Lütfen, beni burada bırakmayın!
Listen. Please don't leave.
Lütfen, beni bırakma.
Please, Mother, don't leave me here!
Lütfen, anne, bırak beni dışarı!
Please dear God, don't let her leave me here.
Lütfen, Tanrım... ona izin verme...
Please God, don't let her leave me here! Please!
Lütfen, Tanrım, beni burada tutmasına izin verme!
Please, don't make me leave.
Lütfen, gitmemi söyleme.
Please, don't leave me.
Lütfen, beni bırakma.
Please, I'll do anything but don't you leave me.
Çeviri : OĞUZHAN DEMİR Ekşi Sözlük : sheeter Lütfen, Lütfen, Ne istersen yaparım ama beni bırakma.
Moody, please don't leave.
Moody, lütfen gitme.
Please don't leave.
Lütfen! Lütfen gitme!
Please don't leave me.
Lütfen beni bırakma.
Please don't leave me alone.
Lütfen beni yalnız bırakma.
Please don't leave during the session again.
Lütfen yine seansı yarıda bırakıp ayrılma.
Please leave her alone. Don't do that.
Bırak onu.
Please don't leave me here alone.
Lütfen beni burada yalnız bırakma.
Please don't leave. Talk to me.
Lütfen gitme, konuş benimle.
Michael, please... don't leave me.
Michael, lütfen beni bırakma.
Please, Master Yuan, don't leave.
Lütfen Yuan Usta, gitmeyin.
Please don't leave me.
Ne olur bırakma beni.
- Please don't leave.
- Lütfen, gitmeyin.
Please don't leave me.
Lütfen, beni terk etme.
Please don't leave me, George.
Lütfen beni bırakma, George.
Don't leave me tied here, please.
Beni burada bağlı bir şekilde bırakma lütfen.
please don't leave me alone 16
please don't leave me 155
please don't leave me here 16
please don't kill me 179
please don't touch me 30
please don't hurt me 189
please don't worry 50
please don't be mad at me 43
please don't hate me 28
please don't cry 105
please don't leave me 155
please don't leave me here 16
please don't kill me 179
please don't touch me 30
please don't hurt me 189
please don't worry 50
please don't be mad at me 43
please don't hate me 28
please don't cry 105