English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Plutonium

Plutonium translate Turkish

508 parallel translation
Dr. Blorfield, plutonium.
Dr. Blorfield, plütonyum.
based one in Uranian, e to another one with an element manufactured for the man, the plutonium.
Biri uranyum, diğeri ise yapay olarak elde edilen plütonyum temelliydi.
Of plutonium, the most easy ones of to produce in great amounts, they would have of being tested before.
Sayıca üretimi daha kolay olan plütonyum bombası ise kullanılmadan evvel denenmeliydi.
The plutonium bomb blew up with the force of 20 a thousand tons of TNT.
Plütonyum bombası, 20.000 tonluk TNT'ye eşdeğer bir şiddetle patladı.
In this same morning, the Americans played one plutonium bomb in Nagasaqui.
O sabah ilerleyen saatlerde Amerikalılar Nagazaki'ye plütonyum bombası attı.
In 10 or 15 years, food, plutonium, and maybe even sooner.
10 ya da 15 yıl içinde- - yiyecek,... plütonyum, belki daha da erken.
Are we driving through plutonium?
Plüton'a mı gidiyoruz?
Plutonium is more dangerous than uranium.
Plütonyum uranyumdan daha tehlikelidir.
ELAINA : Plutonium storage vault?
Plütonyum depolama mahzeni mi?
It was built to store plutonium for an atomic power project they did here a few years ago.
Bir kaç yıl önce gerçekleştirdikleri bir nükleer güç projesi için plütonyum depolamak üzere inşa edildi.
- Plutonium.
- Plütonyum.
Svevo's gotta deliver that plutonium as soon as possible.
Svevo plütonyumu en kısa zamanda teslim etmeli.
One of them, element 94, is called plutonium and is one of the most toxic substances known.
Onlardan biri 94 numaralı element olan plutonyum... bilinen en zehirli bileşenlerden biridir.
'The ship does in fact belong to Disaster Area,'a plutonium rock band whose stage act traditionally ends'with a black stunt ship on autopilot crashing into the heart of a nearby sun.
Geminin asıl sahibi, sahne gösterileri otomatik pilottaki siyah bir geminin yakındaki bir güneşin kalbine doğru dalmasıyla biten, Yıkım Alanı rock grubuydu.
This brown powder you see here... is mixed plutonium and uranium oxide.
Şu gördüğünüz kahverengi toz plutonyum ve uranyum oksidin karışımıdır.
Yeah. what we're doing is we're blending and mixing... the plutonium and uranium oxide into correct ratios.
Burada yaptığımız iş, plutonyum ve uranyum oksidi doğru oranlarda harmanlama ve karıştırma işlemidir.
Well, it says here... "Plutonium gives you cancer."
Burada diyor ki "Plutonyum sizi kanser yapar."
You know, plutonium and all.
Plütonyum falan, onlar yüzünden.
The plutonium soaked through his coveralls to his arm.
Plütonyum giydiği koruyucu elbisenin içinden akıp girmiş.
Here's what we know... Plutonium causes cancer.
Bildiğimiz tek şey şu, plütonyum kanser neden olur.
Anybody tells you we don't know... how much plutonium causes cancer, they're lying.
Ne kadar çok plütonyumun kanser yaptığını bilmediğini söyleyen birileri varsa, yalan söylüyorlardır.
What we don't know... is how little plutonium causes cancer.
Bilmediğimiz şey, ne kadar az miktardaki plütonyumun kanser yaptığı.
A pollen-sized grain of plutonium... injected in mice causes cancer.
Bir polen büyüklüğündeki plütonyum parçası bir fareye enjekte edilince kanser oluşuyor.
Is there any way to get the plutonium out of you... if it's inside your lungs?
Plütonyum ciğerlerinize girmişse, bunu çıkarmanın bir yolu var mı?
Doesn't matter if you work on plutonium or dog food... because they won't give you a thing.
Plütonyumla mı, köpek mamasıyla mı çalıştığın farketmez, çünkü sana hiçbir şey vermezler.
They come up short on plutonium?
Plütonyum mu eksikmiş?
How did that plutonium get in my house?
Nasıl olur da plütonyum evime girer?
Somebody must have put plutonium in my container.
Birileri kabın içine plütonyum atmış olmalı.
Anybody could've dropped a little plutonium in there.
İsteyen herkes içine biraz plütonyum atmış olabilir.
It says here that there's plutonium missing... from just about every nuclear plant in this country.
Burada dediğine göre hemen hemen ülkedeki bütün nükleer santrallerde bir miktar plütonyum kaybı varmış.
Americium is produced when plutonium disintegrates.
Amerisyum, plütonyumun ayrışması sonucu oluşur.
we estimate you have an internal contamination... of six nanocuries of plutonium.
6 nanocurie plütonyum diyebiliriz.
Then what you're saying is... that the amount of plutonium inside me... could be three times less than you even think?
O zaman söylemeye çalıştığınız şey içimdeki plütonyum miktarı düşündüğünüzün üçte biri kadar olabilir.
In other news, officials at the Pacific Nuclear research facility have denied the rumor that a case of missing plutonium was in fact stolen from their vault two weeks ago.
Başka bir haberde, Pasifik Nükleer Araştırma Tesisi görevlileri iki hafta önce depolarından kaybolan plütonyumun aslında çalındığı söylentisini yalanladılar. PLÜTONYUM HIRSIZLIĞI MI?
Plutonium.
Plütonyum'a.
Plutonium.
Plütonyum mu?
Doc, you don't just walk into a store and buy plutonium.
Doktor, Plütonyum'u herhangi bir dükkana girip satın almıyorsun.
They wanted me to build them a bomb, so I took their plutonium and, in turn, gave them a shoddy bomb casing full of used pinball machine parts.
Onlara bomba yapmamı istediler. Plütonyum'u aldım ve onlara içi tilt makinesi parçaları ile dolu bir bomba verdim.
I almost forgot to bring extra plutonium.
Az daha yedek Plütonyum almayı unutuyordum.
All we need is a little plutonium.
İhtiyacımız olan tek şey plütonyum.
I'm sure that in 1985, plutonium is available in every corner drugstore, but in 1955, it's a little hard to come by.
Eminim 1985 yılında plütonyum her eczanede satılıyordur ama 1955'de bu biraz zor.
He was tracking a cache of plutonium... that was stolen last week from a nuclear facility in India.
Geçen hafta Hindistan'daki bir nükleer tesisten çalınan plütonyumun izini sürüyordu.
As you know... plutonium is the essential element in any nuclear weapon.
Bildiğiniz gibi plütonyum, nükleer silahlar için gerekli olan temel maddedir.
( Stockwell ) What do you know about the plutonium?
Plütonyum hakkında ne biliyorsun?
Now, according to Colonel Smith's message... we've got 16 hours before the plutonium shipment changes hands.
Şimdi Albay Smith'in mesajına göre plütonyum el değiştirene kadar 16 saatimiz var.
Now we've got 15 hours and 58 minutes to find the plutonium... or it won't matter whether Hannibal Smith is alive or dead.
Şimdi plütonyumu bulmak için 15 saat ve 58 dakikamız var yoksa Hannibal Smith'in ölü ya da diri olması bir şey fark etmeyecek.
He told us that you're holding Smith... and the plutonium.
Smith ve plütonyumun elinde olduğunu söyledi.
There's obviously a leak, in the plutonium casing.
Belli ki plütonyumun koruyucu kabında sızıntı var.
Now, where's the plutonium?
Şimdi, plütonyum nerede?
The man who stole the plutonium.
Plütonyumu çalan adam.
There was a leak in the plutonium canister.
Plütonyum kabında sızıntı vardı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]