English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Plywood

Plywood translate Turkish

136 parallel translation
Can't build a Navy reputation riding a plywood dream.
At üstünde durarak orduda ün kazanamam.
Then you can order a sheet of plywood that you put on top of the bath, where you can keep your bottles.
O zaman banyonun üstüne şişelerini bulunduracağın yere koymak için bir tabaka kontrplak da sipariş edebilirsin.
Not plywood.
Kontrplak esnemez.
That's where Ella put her foot through, and I mended it with plywood.
Ella'nın ayağı buraya sıkışmıştı. Ben de kontrplakla tamir ettim.
They're made of plywood.
Kontrplâktan yapılmıştırlar.
These planes are made out of plywood.
Bu uçaklar kontraplaktan yapılmış.
- It's oak, it's not plywood.
- Meşe o, kontrplak değil.
Rope... a smoke alarm... sheets of plywood.
İp yangın alarmı cilalı kontraplaklar.
Well, sure, of course, of course. Uh, as a matter of fact, I already have some... Some plywood ramp...
Elbette, aslına bakarsanız... zaten elimde kontrplak, pardon çam ağacından... birkaç tahta var.
We've even been called "plywood-bottom."
Hatta "kontrplak kıçlı" bile dediniz.
- We got some plywood we can put right down here.
Koyabileceğimiz kontrplaklarımız var.
They taste like plywood.
Tadı talaş'a benziyor bunların.
We knock on all kinds of doors - iron, oak, plywood. Twenty thousand doors.
Her türlü kapıyı çalıyorduk, demir, meşe, sunta tam yirmi bin kapı.
You've seen plywood sets that look like the inside.
Geminin içi gibi görünen kontraplak seti gördün.
Wow. You could haul plywood in this.
Bunun içine kontrplak döşenebilir.
Uh, plywood. Good.
Kontrplaktan.
The deputy helped me pull off the plywood.
Şerif yardımcısı, tahtaları sökmeme yardım etti.
They're having trouble finding enough plywood.
Yeterli kontrplak bulmada zorluk çekiyorlar.
On one side is plywood, and then you walk through a doorway...
Bir tarafı kontrpIak, ve bir kapıdan geçince...
Yeah, one nail holding a piece of plywood.
Evet. Kontrplağı bir çivi tutuyor.
THERE, SEE HOW EASILY THE PLYWOOD CUTS?
Kontrplağı kesmenin ne kadar kolay olduğunu gördünüz mü?
He and Jesse got most of the plywood up, and rose put new batteries in everything, and I guess Mariel's called a lot.
O ve Jesse her yeri kontrplak kaplamış, Ve Rose her şeyin pilini değiştirmiş, ve Mariel de bol bol telefonla konuşmuştur.
It looks to me like a piece of plywood.
İyi o zaman... bakalım kim kazanacak.
But I did run the report on the blood from the plywood nailsin Medesto's backyard, against the blood you got in the car like you asked me to.
Ama isteğin üzerine Medesto'nun bahçesindeki çivilerde bulduğunuz kanı arabada bulduğunuzla karşılaştırdım.
We found it on some nails protruding through a piece of plywood.
Bir kontrplak parçasından çıkmış çivilerin ucunda bulduk.
So, DNA results show a match from the driver's seat and the blood found on the plywood nails in Martin medesto's bark yard.
Demek sürücü koltuğunda ve Medesto'nun bahçesinde bulunan kan örnekleri birbirini tuttu.
- Okay, here's what we do. Let's add the plywood we found just below Marty.
Marty'nin biraz aşağısındaki kontrplak levhayı ekleyelim.
So I tore up the old floor, ripped up the linoleum, pulled up the plywood.
Eski zemini söktüm. Muşambayı söktüm. Kontraplağı kaldırdım.
The mammoth flying plywood shell might ship water under high-speed taxi pressure.
Karada erişilecek hızın yaratacağı basınçla gövdenin su alabileceği belirtiliyor. Hughes, gelecek bahara kadar uçağı havalandırmayı düşünmüyor.
Four of his movies have flopped and yet, he is making movies on credit. Why do these people make movies?
Plywood'un bu tutkusunu anlamıyorum.
Do they make movies for picnics with the heroine?
Plywood değil Bhai. Bollywood.
Not Plywood, Bhai.
İngilizce biliyor musun?
Do you want to go in the movie line?
Yüksek sesle söyle, yağmur yağıyor. Plywood Bhai.
Say it a bit louder, it's raining. - Plywood, Bhai.
Onlar, Raghu Shetty'in adamlarıymış.
Make sure you bring plenty of plywood and bottled water!
Bol bol kontrplak ve şişe su almayı unutma.
An elegantly simple nine-pound amalgamation of forged steel and plywood.
Oldukça basit ve zarif bu dört kiloluk dövülmüş çelik ve kontrplak alaşımıdır.
All that stood between me and the woman I loved was a half-inch piece of plywood.
Sevdiğim kadınla benim aramdaki tek şey 1.5 cm. lik bir tahta parçasıydı sadece.
- Plywood.
- Ve kontrplak.
It's plywood. I built it.
Ellerimle yaptım.
You put the plywood here.
Kontrplağı buraya koyuyorsun.
The plywood order.
Kontrplak siparişi.
Plywood.
Kontrplak.
All we need is a piece of plywood and a couple inches of that fast-setting concrete on top of it.
- Daha yeni kazdık. Tek ihtiyacımız olan bir kontrplak. ve o sabitleyici şeyden birkaç santimetre.
We find these in the plywood anywhere in this city, and there's a body inside.
Bu şehirdeki hangi kontraplakta bundan varsa orda ceset de vardır.
Plywood, two layers.
Çift katlı kontrplak.
I can't understand this passion of Plywood.
Yani? Evet? Bollywood Bhai.
- No, Bhai.
Plywood.
- Plywood.
Öğrendik ki..
- And some plywood.
- Muşamba.
He and Jesse got most of the plywood up, and rose put new batteries in everything, and I guess Mariel's called a lot.
Evet, çocuklarınla evde. O ve Jesse her yeri kontrplak kaplamış,
Have you cut those plywood orders yet?
Kontrplak siparişlerini hazırladın mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]