English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Pooping

Pooping translate Turkish

242 parallel translation
What are we pooping around with dumb broads?
Neden bu salak hatunlarla vakit kaybediyoruz?
Your hammering sounds like a goat pooping on a drumskin.
Çekiş sesleriniz kulağıma sanki davula sıçan keçi boku gibi geliyor.
You're always pooping out when I need you most!
Sana ihtiyacım olduğunda hep bitkinsin!
I ain't pooping in that thing.
Ben o şeye kaka yapmam.
Party pooping'old bitch.
Parti öldüren yaşlı o..
Maya, Maya, you're new to the fashion world, so let me introduce you to the phrase "pooping in your own nest."
O yüzden seni "ekmek yediğin kaba sıçmak" tabiriyle tanıştırayım.
How did it go? Is everyone gonna stop pooping'in my environment?
İnsanlar doğamın içine etmeyi kesecek mi?
For pooping, silly.
Sıçmak için salak.
Pooping outside! Making soft serve ice cream!
Doğaya kaka Makinemden çıkan dondurma
Pooping outside? ? Making soft-serve ice cream?
Doğaya kaka Makinemden çıkan dondurma
We don't need some sawed-off Scotsman pooping'drives out 40 yards... in Jones'and Hagen's way.
O, 40 yarda boyunca... Jones ve Hagen'ın peşinde dolanır.
- OK. I'll draw him pooping on your chest.
Onun senin suratına sıçarken çizeceğim.
- If I catch him, he'll be pooping in a bag.
Onu yakalarsam, bir poşete kakasını yapıyor olacak.
I know! We were doing pooping and peeing spells on the little kids that were playing tetherball.
Top oynayan çocuklar üzerinde kaka ve çiş büyüleri yapıyorduk.
Pooping?
Sıçmak mı?
- No wonder he was pooping so much. - Ha-ha!
O kadar gaklamasına şaşmamalı.
Do not huddle like a dog while pooping.
Kaka yapan köpek gibi çömelme.
WELL, HE'S PROBABLY POOPING, ANDY.
Kaka yapıyor galiba, Andy.
I'M POOPING.
Kaka yapıyorum!
You see, I gotta get back on the TV because with The Osbournes and the soft-core porns and the dogs pooping and nobody scooping and the :
Gördüğünüz gibi televizyona geri döndüm çünkü Osbourne'lar yumuşak özlü pornolar ve kakasını yapan köpekler de geri döndü. Ve de hiç kimse çukur kazmıyor artık!
- Perfect for pooping on the go.
- Ayakta sıçmak için kusursuz.
Okay, all right, okay. Let's get started. Now, when you first bring your little bundles of joy home, they will spend almost 20 hours a day sleeping and pooping.
tamam, pekala, tamam hadi başlayalım şimdi, ilk olarak küçük paketinizi eve getirdiğinizde, o günün yaklaşık 20 saatini uyuyarak ve altına yaparak geçirecek.
I'm pooping blood tonight.
Bu gece dışkımda kan olacak.
Is he still pooping his pants?
Hala altına kaka yapıyor mu?
What's that they say about not pooping where you eat?
Yediğin yere pisleme olayına ne diyorsun?
To let a sick bird run wild in the house pooping?
Hasta bir kuşun evde uçmasına, her yeri pisletmesine izin vermek.
Just pooping.
Kakamı yapıyorum.
I won't allow any peeing or pooping in the middle of a meal
Yemek zamanı tuvalete gitmek yok.
You must form the good habit of pooping every morning to excrete the dirty things in your body from the day before
Her sabah kakanızı yapma alışkanlığını edinmelisiniz. Bir gün önce vücudunuza giren pis şeyleri dışarı atmalısınız.
Ms Li, Qian succeeded at pooping again
Tuvaletini yaptı.
Have you finished pooping?
Bitirdin mi?
What if she was sloppy about washing her hands after pooping?
Peki ya tuvalet sonrası ellerini yıkamadıysa?
Because as long as you're sitting on the can technically you're still pooping.
- Çünkü klozette oturduğun sürece teknik olarak hâlâ tuvalete çıkıyor olursun.
It's a way to... Okay, there's a guy pooping in a cardboard box down there.
Aşağıda bir adam bir kartona kaka yapıyor.
She must be pooping.
Tuvaletini yapıyor olmalı.
So you've been in here tearing apart pillows and... pooping on the floor?
Yani sen yastıkları parçalamak... ve yerleri pislemek için buradasın?
Take one with breakfast, one with lunch, and before you know it, you'll be up on your roof ; pooping in the chimney.
Bir kere kahvaltıda, bir kere öğle yemeğinde, ve onu hissetmeden önce, çatınıza çıkıp bacanızdan boşaltacaksınız.
Must eat, then poop, then eat some more, then eat while pooping.
Yedikten sonra gaz çıkar. Sonra biraz daha ye ve tekrar gaz çıkar.
Now my ship is pooping more triangles! more triangles.
Artık gemim daha çok üçgen çıkarıyor.
I was pooping in the ladies'room at the Ivy...
- The Ivy'de kadınlar tuvaletinde...
I preferred you when you were comatose and pooping in a bag!
Komadayken ve hareket edemiyorken senden daha çok hoşlanıyordum!
If Homer had used some protection, we'd all be pooping'roses on easy street!
Eğer Homer korumaya geçtiyse, bu işte bir iş var demektir!
DID YOU TELL HER YOU WERE BALD AND POOPING IN YOUR PANTS, TOO?
Kel olduğunu ve altına yaptığını da söyledin mi?
it's a video of a dog pooping on a baby.
Bir bebeğin üzerine kakasını yapan bir köpeğin videosu.
it's a dog pooping on a baby.
Bir bebeğin üzerine kakasını yapan bir köpek.
it's a dog pooping on a baby.
Bir bebeğin üzerine kakasını yapan bir köpeğin videosu!
Now, you got a dog pooping around on that you're gonna be fine.
Üzerinde köpek pisliği olduğu zaman bir şey olmaz.
Sweet, screaming, pooping life!
Şirin, zırlayan, altını dolduran bir hayat!
I keep pooping during sex.
Seks sırasında kakamı tutamıyorum da.
I'm glad y'guys know all these pooping outside rules!
Tanrım, sizin bu "doğada kaka yapma" kurallarını bilmeniz çok iyi bir şey!
God, I'm glad you guys know all these pooping outside rules.
Daha uzağa git!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]