Posse translate Turkish
815 parallel translation
- I thought you went out with the posse.
- Müfrezeyle gitmedin mi?
Out with the posse, Buck, trying to catch the Ringo Kid.
Dışarıda, çaylak Buck'la beraber Ringo Kid'i yakalamaya çalışıyorlar.
- Let's organize a posse!
Hemen bir takım oluşturalım!
You can't have a posse without the dogs.
Onlarsız arama olmaz.
- A posse?
Arama kurtarma mı?
I'm forming a posse.
Bir grup oluşturuyorum.
I haven't done posse work since my matinee-kid days when I rode with Tom Mix at the old Bijou Theatre.
Matine çocuğu günlerimden beri grup işlerinde yer almamıştım Tom Mix ile Bijou tiyatrosu için araçla dolaşmıştım.
I'm buying a drink for a fellow that was on the posse with me.
Benimle birlikte grup avına çıkan birine içki ısmarlamaya gidiyorum.
Then why did you come on the posse this morning?
O zaman neden grupla ava geldin?
- You think Galbraith found the leopard the day he went on the posse.
- Sence Galbraith grupla gittiği gün... -...
Only, we ought to take our time and form this posse right.
Ama, biraz daha bekleyip bu korucu ekibini iyi oluşturalım.
Make your posse.
Tamam. Ekibinizi oluşturun.
It's just he wants to make sure a posse's sworn in to bring him in for a fair trial.
Sadece onu adil bir yargılama için yakalayacak yasal bir korucu ekibinin oluşturulacağından emin olmak istiyor.
There's a posse forming, Judge, in case you hadn't heard.
- Belki duymamışındır bir korucu ekibi oluşturuluyor.
That's no posse.
Bu bir korucu ekibi değil.
It'll be a posse when I get there.
Yanlarına gittiğimde her şey yasal olacak.
All we ask is a posse to act under a properly constituted officer of the law.
Sadece bir kanun adamının emirlerine uyarak hareket edecek bir korucu ekibi oluşturulsun istiyoruz.
This is a posse if that means anything to you.
Korucu ekibiyiz, senin için bir anlamı varsa tabi.
I wouldn't think that concerned you or me. If I were wearing that badge, I'd get a posse and go after them.
bir poz alırdım ve peşlerinde giderdim.
Yes. I met him down at the jail. I thought you were gettin'up a posse, Sheriff.
Şerif.
You'd better get a posse together.
Adam toplayı peşlerine düş.
The marshal and the posse go out, and they come back.
Şerif ve takibe gidenler döndüler.
I made a mistake by having a posse.
Arama takımı oluşturmak hataydı.
We'll send a posse in after you in a couple of weeks.
Birkaç hafta sonra seni aramak için ekip göndereceğiz.
You get me a posse to back me up and I'll bring the gang in.
Bana takip grubu oluşturun, bende size çeteyi getireyim.
Well, sheriff, it looks like you got your posse.
Şerif, görünüşe göre bir takip grubu oluştu bile.
Then the posse, I can tell them.
Yanında başka adamlar var, onlara anlatabilirim.
Come on, I'll show you the real reason I wanted to get the posse out of town.
Gelde sana takip ekibinin kasaba dışına gitmesini neden istediğimin asıl sebebini göstereyim.
The next thing is to wait for the arrival of Mr. Ordinary Smith with his posse to arrest the whole boiling lot of us.
Şimdi Bay Sadece Smith'in gelip bizi tutuklamasını bekleyeceğiz.
Ain't likely any posse will look for us in a Mormon wagon train, now, is it?
Hangi birlik bizi, bir Mormon araba kafilesinde arar zannediyorsun?
Injuns, varmints or maybe even a posse.
Kızılderililer, serseriler hatta belki de bir birlikle.
Are you gonna give the orders to that sheriff's posse too?
Şu gelen Şerif Birliği'ne de emir verebilecek misin bakalım?
Sheriff's posse, Uncle Shiloh.
Şerif Birliği, Shiloh amca.
We'd better go now. Mother's liable to send out a posse for us.
Annem bizi aratmaya başlamadan önce gitsek iyi olacak.
- Another posse!
- Devriye!
I'll swear in deputies, and with a posse behind me, maybe there won't be trouble.
Mecliste yemin edeceğim, ve arkamda müfreze olacak, belki de bir problem çıkmaz.
- I can deputise a posse, 10-12 guns.
- 10-12 silahlı adam toplayabilirim.
You must be crazy comin'in here to raise a posse.
Ekip kurmak için buraya geldiğine göre delirmiş olmalısın.
Looks like a posse headed for the ranch!
Çiftlik için biraraya gelmiş gibi gözüküyorlardı!
The posse was looking for you, Vern, Geary and Factor.
Vern, Geary and Factor, Ekip sizi arıyordu,
That sheriff will have a posse if he finds out.
Şu şerif sizi bir takım yapacak eğer keşfedebilirse.
Once the posse gets them, they'll come for you.
ilk bir ekip oluşturup, senin için tekrar gelecekler.
Short of sending out bloodhounds and a posse.
Gönderecek av köpeği ya da hafiye kalmadı.
- Tell that to the posse.
- Peki bunu neden çetene söylemedin?
'Town was filled with a posse.
'Kasaba takipçiler ile doluydu.
'While the posse had the main street blocked and the alleys covered, we all came in here and picked this grave.'
'Takipçiler ana caddeyi ve ara sokakları kapatırken,... mezarlığa gittik ve bu mezarı seçtik.'
He wouldn't have crossed the street with the posse at both ends of town.
Her yerde takipçiler olduğu için sokağın karşısına geçmiş olamaz.
- Get up a posse.
- Adam toplayın.
They're trying to get a posse.
Adam toplamaya çalışıyorlardı.
♪ A-hunting we will go A-hunting we will go ♪ ♪ ♪ There's a posse goin'through the train!
Trende bir arama kurtarma çalışması başladı!
Are you gonna tell me where they are? Or do I form a posse... and run the desert until we find them? .
Bana nerede olduklarını söyle.