English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Precautions

Precautions translate Turkish

900 parallel translation
When you lie about that, Desi, you have to take precautions.
Bu konuda yalan söylediğin zaman Desi, önlem alman gerekir.
All cars in the airport area, take precautions and standby.
Havaalanı bölgesindeki tüm ekipler önlemlerinizi alıp hazır bekleyin!
Forgive me, but I'm forced to take unusual precautions.
Affedin, fakat bazı alışılmadık önlemler almak zorundayım.
"allow me to take some precautions."
"... bir takım önlemler almama müsaade edin.
We don't know what your father is doing, and it's probably right you should take precautions.
Babanın ne yaptığını bilmiyoruz ve dikkatli olmak konusunda muhtemelen haklısın.
Danny, all your precautions were in vain.
Danny, bütün tedbirlerin boşunaymış.
You must take precautions.
Önlem almalısınız.
You'll excuse me taking precautions, sir, it being late and all.
İhtiyatlı hareket etmeliydim, bayım. Saat geç bilirsiniz işte.
If you are a friend, ourprecautions are your precautions, and our interests your interests... because our victory will be your victory.
Dostumuzsanız, aldığımız her önlem sizin için de alınmış bir önlem olacaktır. Bizim çıkarımız, sizin de çıkarınız ve bizim zaferimiz, sizin de zaferiniz olacaktır.
This is in regard to air raid precautions.
- Hava saldïrïsï olursa diye önlem.
Chief, I want you to keep sanitary precautions at all times.
Chief, sıhhi önlemlere dikkat etmenizi istiyorum.
Took a lot of other precautions, too.
Daha da dikkatli ol.
You men can't blame Mr. Carter for taking precautions.
Bay Carter'ı önlem aldı diye suçlayamazsınız.
There have been 2 authenticated and 3 hypothetical cases of a murderer taking the perfect precautions against bloodstains.
Bir katilin kan lekelerine karşı mükemmel önlemler aldığı... 2 doğrulanmış ve 3 varsayımsal durum olmuş.
Take all necessary precautions. "
Bütün zorunlu önlemleri alın.
The public is advised to take ordinary precautions and to remain calm as we await...
Halktan, her zamanki önlemleri almaları ve sakin olmaları istendi...
Take all precautions to preserve aircraft carefully until my arrival. "
Ben gelene dek uçan daireyi korumak için tüm önlemleri alın. "
Same to same. "Use same precautions with corpses of any occupants."
"Bulunan cesetleri korumak için önlem alın."
Nobody could say that my precautions were not fully justified.
Kimse aldığım tedbirlerin boşuna olduğunu söyleyemez.
Despite the most severe precautions, it's hard to predict what an obsessed woman might do.
En sıkı önlemleri almamıza rağmen... takıntılı bir kadının neler yapabileceğini tahmin etmek imkansız.
" "Thus, all the precautions had been taken around the ha.. ha... hacienda."
"Böylece, tüm önlemler plantasyonun etrafında alındı."
If these precautions aren't taken immediately, when Attila invades Italy there will be no horse fast enough to save you, no forest will be enough to hide you.
Bu önlemler derhal alınmazsa Atilla İtalya'yı işgal ettiğinde seni kurtaracak ne hızlı bir at ne de seni saklayacak bir orman kalacak.
But taking precautions against A-bombs - -
Fakat atom bombası için önlem almak...
Word was out that this "insurrection" would take place today, and the dean wanted to take precautions.
Bugün böyle bir "ayaklanma" olacağı hakkında söylentiler vardı. Dekan da tedbir almak istedi.
The Italian population is so anti-Austrian that I believe a visit by the Emperor and the Empress gives reason for serious doubt, and I have invited you to Trieste to discuss which precautions to take as a result of this situation.
İtalyan toplumu aşırı Avusturya karşıtıdır İmparator ve İmparatoriçenin yapacağı ziyaret bu bakımdan bir takım olaylara gebe olabilir. Sizi Trieste'ye bunu görüşmek ve alınacak tedbirleri belirlemek için davet ettim.
As a matter of fact, blackmail is far and away the safest form of crime there is, provided, of course, one takes reasonable precautions.
Aslında, şantaj mevcut olan en güvenilir suç şekli, ancak elbette akıllıca önlemler alınırsa.
Well, don't you think we should take some precautions?
Sizce de biraz önlem iyi olmaz mı?
What precautions?
Ne önle mi?
Texas Rangers have asked Mexican authorities to join in the hunt for an American engineer being sought for the month-old slaying of Dallas building contractor, Arthur Bronson, after a violent argument over safety precautions.
Teksas Korucuları, güvenlik tedbirleri konusundaki şiddetli tartışmalardan sonra, Dallas müteahhidi Arthur Bronson'u bir ay önce öldürmekten aranan Amerikalı bir mühendisin yakalanmasına
We sent out gallopers and flankers, and we took all the necessary precautions.
Apaçilerin peşinden gitmemizi istediğini. arkalarından öncüleri gönderdiğini, ve bütün gerekli önlemleri aldığımızı söyleyebilirim.
We shall take all due military precautions.
Gereken askeri önlemleri almalıyız.
- Why not? - I took precautions.
- Neden olmasın?
What precautions?
- Ne önlemi?
- We'd better take precautions.
- En iyisi bazı tedbirler alalım.
I'm taking all precautions.
Tüm önlemleri alıyorum.
This we are camped here permanently, we take special precautions
Burası kalıcı olarak kamp kurduğumuz yer, Özel önlemler alıyoruz
Well, I'm taking my own precautions, hm?
Kendi önlemimi kendim alırım.
You take precautions, don't you?
Peki hiç önlem alıyor mu?
I can see why the security office felt it wise... to take precautions.
Güvenlik dairesinin, önlem almanın akıllıca olduğunu niye hissettiğini anlayabiliyorum.
Please excuse these over-elaborate precautions.
Lütfen bu abartılı tedbirlerimi bağışlayın.
Once they see where we're going they'll take precautions.
Nereye gittiğimizi görünce önlem alacaklardır.
And observe, please, the security precautions protecting your great sculpture.
Ve muhteşem heykelinizi korumak için alınan güvenlik önlemlerini görmelisiniz.
I'm not against pleasure, but you don't take precautions anymore.
Emirlerine karşı değilim fakat daha fazla tedbir alamıyorsun.
- Take all possible precautions.
- Mümkün olan her tedbiri alın.
If we might be stopped we must take precautions.
Önümüzü kesmeleri ihtimaline karşı önlem almalıyız.
Although you took very thorough precautions in the pod against my hearing you I could see your lips move.
Haznede sizi duymamam için sıkı tedbirler almanıza rağmen dudak hareketlerinizi okuyabildim.
What precautions are you taking?
Ne tür önlemler alıyorsunuz?
Are you taking any precautions?
Boston Canisi'ne karşı önlem alıyor musunuz?
I've never seen such precautions just to reach the port.
Sırf limana varmak için bu kadar önlem alındığını hiç görmemiştim.
We have to take some precautions
Buna karşı bir önlem almalıyız!
You know, it's bad taking too many precautions.
Bilirsin, çok fazla meraklı olmak kötüdür.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]