Prefect translate Turkish
412 parallel translation
You may wait for the prefect.
Amirimi bekleyeceksin.
You may tell all that to the prefect.
Tüm bunları amirime anlatırsın.
Monsieur, the prefect will question you now.
Bayım, amirim şimdi sizi sorgulayacak.
But, it's the Prefect of Police himself.
Ama Emniyet Amiri arıyor.
Fontainebleau Express, Monsieur le Prefect.
Fontainebleau Treni, Amirim.
Get Prefect Rosset himself.
Amir Rosset'i bağlat.
I, uh, denounced you to the prefect of police.
Baş memur olarak, size haber veriyorum.
Although I had no positive identification... I was so sure you were the man, I reported you to the prefect.
Kimlik konusunda doğru bir bilgiye ulaşamasamda o kişi olduğunuza emin olduğumdan, sizi polis şefine ihbar ettim.
As prefect of police, I insist you leave by the side door.
Diğer kapıdan çıkmanız daha iyi olur.
This is the customary roundup of refugees, liberals and beautiful girls for Mr. Renault, the prefect of police.
Polis, Bay Renault için göçmenlerin, liberallerin ve güzel kızların tutuklanması sıradan bir olay.
May I present Capt. Renault, the police prefect.
Sizi, Polis Amiri Bay Renault ile tanıştırayım.
Captain Renault, prefect of police.
İsmim Yüzbaşı Renault, polis şefi.
Tomorrow at 10 in the prefect's office.
Yarın 10'da amirin ofisinde.
- Tomorrow at 10 at the prefect office.
- Yarın sabah 10'da, amirin ofisinde.
Captain Brizzard, prefect of police speaking.
Komiser Brizzard, emniyet müdürü.
Please give me the prefect of police, quickly.
Lütfen emniyet müdürünü bağlayın, acil.
Ask the prefect to put the Rex Plan into effect, and use dogs for the dragnet.
Merkeze Rex Planı'nı uygulamasını söyle ve çemberi daraltırken köpekler kullanılsın.
Because after the meeting we're seeing the Prefect.
Çünkü mitingten sonra, valiyi görmeye gideceğiz.
I am Anatole Dukas, the Prefect of the City.
Ben Anatole Dukas, Şehrin polis şefiyim.
Inspector Clouseau, this is the prefect of police.
Ben Polis Şefi. Hayalet'le ilgili bilgi aldım.
And while you're in Brunico, waiting for the prefect of police... " Thank you very much.
"Ve siz Brunico'da polis şefini beklerken, ben de..."
Suppose he finds out the prefect never really called him?
- Güzelsin.
The prefect can't.
Valilik yapamaz.
Consequently, to restore order, the prefect has decided to seal off the Arab quarters.
Sonuç olarak düzeni sağlamak için, Valilik, Arap mahallelerini kapatmaya karar vermiştir
One copy for the prefect, the press, the archives and for you.
Vali için bir kopya, basın için, arşiv için ve sizin için.
- I'm meeting with the prefect.
- Vali ile görüşüyorum.
Two days later, Paul Delouvrier was appointed Prefect of the Paris region which, according to the official communiqué now became a new and distinct administrative unit
İki gün sonra, Paul Delouvrier Paris'in yeni valisi olarak atandı ve resmi bir bildirge ile yeni yönetim kadrosunu açıkladı.
Gentlemen, our prefect, Jarvis. Sir
Beyler, bizim mükemmel, Jarvis'imiz.
I'd advise against it, Prefect.
Başkan, ben buna karşıyım.
Prefect.
Başkan.
Prefect, how could a thing like this have happened here?
Başkan, bu tür bir olay burada nasıl olmuş olabilir?
- l know it was wrong, Prefect.
- Başkan, biliyorum bu yanlıştı.
Prefect, I didn't kill anyone. I couldn't.
Başkan, ben kimseyi öldürmedim. Yapamazdım.
On one condition, Prefect.
Başkan, tek bir şartla.
- Prefect, I know you mean well, but...
- Başkan, iyi niyetinizi biliyorum ama...
Surely, Prefect, this has gone far enough.
Başkan, bu kesinlikle fazla ileri gitti.
Prefect, this has gone far enough.
Başkan, bu biraz fazla ileri gitti.
Prefect, you'll all be safer here.
Başkan, burada güvenlikte olacaksınız.
And now he has ordered my first prefect Kittler, under threats, to go with the other choir, and left me to learn of it through this Krause, whom he wants to impose on me with force as first prefect.
Ve şimdi Başkan Kittler beni tehdit ediyor, ve başkan olmasından güç alarak bana bir şeyler dayatan Başkan Krause'nin emri altında diğer koroyla çalışmaya zorluyor.
The prefect orders police action in civilian clothes in the whole department.
Valilik, bütün karakollara, polislerin sivil giyinmesini emrediyor.
Prefect, sir...
Vali bey...
I am Prefect of Police Geffrion and your superior.
Ben Polis Müdürü Geffrion ve senin üstünüm.
And so, now that Scotland Yard and Interpol have made their peace, perhaps a hard-working prefect can eat his meal in peace, huh?
Scotland Yard'la İnterpol'ün aralarında anlaştıklarını sanıyordum belki bunun için biraz daha çalışmak gerekecek öyle değil mi Dedektif?
- Can I introduce the prefect to you?
Sizi emniyet müdürüyle tanıştırayım.
Mr Prefect.
Sayın müdür...
First bit of white light strikes this, and you'd be the new head prefect.
Günışığı buna vurduğu anda kafan cillop gibi yeni bir kafayla değişir.
I have no idea Mr. Prefect, they keep jabbering a lot of nonsense.
Hiçbir fikrim yok Bay Prefect, anlaşılmaz biçimde saçmalıyorlar.
Last time anyone saw it, it was on the 3'ed floor, corridor B door 6. Mr Prefect!
En son biri gördüğünde, 3. katta B koridoru, 6. kapıdaydı Bay Prefect!
Your father-in-law's a prefect, your brother-in-law's a general, and I'm your sister's husband!
Kayınpederin vali, kayınbiraderinse general,... ben de kız kardeşinin kocasıyım!
So it depends on the prefect.
Öyleyse bu konu valiyi ilgilendirir.
I passed the prefect on the road.
Yolda polis şefini gördüm.