English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Probie

Probie translate Turkish

572 parallel translation
Probie's still dating the fat chick.
Çömez hala şişko hatunla çıkıyor.
Carmine, the probie!
Carmine, Çömez!
Probie, how about it?
Stajyer, hazır mı?
- How about it, probie?
- Hazır mı stajyer?
What you did was drop the ball, probie.
Arkadaşlarını yarı yolda bıraktın stajyer.
STEPHEN : Get it on your shoulder, probie.
Onu omzuna as stajyer.
You got a problem with drilling, probie?
Tatbikat konusunda bir sorunun mu var stajyer?
- PROBIE : Yes, sir.
- Evet efendim.
I treated him better than any other probie I ever had.
Diğer stajyerlerden çok daha iyi davrandım ona.
That's a probie.
Stajyere yakışır bir cevap.
Go on back to sleep, Probie.
Git biraz uyu Çaylak.
Probie, forget about it.
Çaylak, bunu unut.
That's "Captain" to you, Probie.
Senin "kaptan" demen gerek, Çaylak.
OK, Probie.
Tamam Çaylak.
Probie, air up.
Çaylak, oksijen.
Come on, Probie.
Hey Çaylak.
Even Probie's there.
Çaylak bile orada.
- Probie is who?
- Çaylak kim?
Don't worry about it, Probie.
Endişelenme Çaylak.
"Probie"?
"Çaylak" mı?
So, you were a probie at Engine Company 17.
Demek 17. motor şirketinin bir elemanıydın.
Nah, had it since I was probie.
Dostum, evet!
Coffee, probie.
Kahve çaylak.
Watch your lip, probie. Hey!
Ağzından çıkanlara dikkat et çaylak.
It's called brewing, probie.
Buna, hazırlamak deniyor çaylak.
Uh, probie's got cop written all over his face.
Çaylağın polis olduğu yüzünden okunuyor.
Uh, probie... bag that.
Çaylak paketle.
Probie, what are you thinking?
Tutuşmak mı çaylak?
Of course you did, Probie.
Eminim yaşamışsındır çaylak.
Whoa, probie, first, you report to your immediate superior.
- Önce, üstüne rapor vermelisin çaylak.
What's the peekie, probie?
Nasıl gidiyor, çaylak?
Probie.
Çaylak.
What way would that be, probie?
Ne şekilde hoşlandı çaylak?
Focus, Probie.
Odaklan çaylak.
Nice you could make it, Probie.
Gelebilmene sevindim çaylak.
Just don't let her catch you looking at her, Probie.
Bakışını yakalamasına izin verme çaylak.
Sorry about that, Probie.
Bunun için üzgünüm çaylak.
Agent walking point, a probie, of course, blew his foot off.
Çaylak bir ajan üzerine bastı ve ayağını kaybetti.
Of course I'm kidding... Probie.
Tabii ki şaka yapıyorum çaylak.
Probie, in case you forget, my name is Tony DiNozzo.
Sanırım unuttun çaylak, benim adım Tony DiNozzo.
Nice try, Probie, but those tests are sealed court records.
İyi deneme çaylak, ama bu testler gizli mahkeme kayıtları.
I think she's talking to you, Probie.
Sanırım seninle konuşuyor çaylak.
What you doing there, Probie?
Ne yapıyorsun çaylak?
It's what you're thinking, probie.
Düşündün, çaylak.
A little nervous, probie?
Gergin misin, çaylak?
Question for you, probie.
Bu soru sana, çaylak.
Do you think I'm actually worried about you taking my place, probie?
Yerimi alacağın için endişelendiğimi mi sanıyorsun, çaylak?
Every bit as pertinent to this investigation as those files, probie.
Bu tarz davalardaki araştırmalar her zaman uygunsuzdur, çaylak.
He came in at the same time as another probie...
Başka bir acemiyle aynı anda gelmişti.
Do you now, probie?
Bak ne diyeceğim çaylak?
Probie won't give up on the obvious.
Çaylak çabuk pes etmiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]