English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Proximal

Proximal translate Turkish

135 parallel translation
OF THE PROXIMAL PHALANX OF THE FOURTH TOE.
Dördüncü parmağın bağlantı noktasında.
- Watch the proximal nerve endings.
- Yakın sinir sonlanmalarına dikkat et.
While attempting a Rollerblading maneuver this 1 2-year-old male fell on his outstretched right hand resulting in a Salter-Harris type ll epiphyseal fracture of the proximal humerus.
Bir paten manevrası yapmaya çalışırken 12 yaşındaki bu erkek çocuğunun ileri uzanan elinin üstüne düşmesi sonucu yakınsal pazı kemiğinde Salter Harris tip II bir epifiz kırık var.
While attempting a Rollerblading maneuver this 12-year-old male fell on his outstretched right hand resulting in a Salter-Harris type II epiphyseal fracture of the proximal humerus.
Bir paten manevrası yapmaya çalışırken 12 yaşındaki bu erkek çocuğunun ileri uzanan elinin üstüne düşmesi sonucu yakınsal pazı kemiğinde Salter Harris tip II bir epifiz kırık var.
We've mobilized the proximal segment and have a clean edge.
En yakın bölüme akışkanlık verdik, temiz bir kenar var.
- From the proximal jejunum to the transverse colon.
- Ön jejunumdan...
Its point of origin is proximal to the brain and central nervous system.
Beyine ve sinir sistemi merkezine yakın.
Clamp distally, then check for leaks at the proximal anastomosis.
Uçlardan klemple, sonra yakınlardaki anastomozlarda sızıntı ara.
Small, non-displaced fracture of the proximal phalanx.
Proksimal falanksta küçük, yer değiştirmemiş bir kırık.
Elizabeth, ligate the proximal side while I clamp the vessels.
Elizabeth, aşağıdaki damarlara pens takarken sen de damarları bağlar mısın?
I'll cannulate the proximal shunt end.
Yakın şöntün ucunu kanüle edeceğim.
Carry one centimeter proximal and distal to the circumferential burn.
Çevresel yanığa proksimal ve distal bir santimetre taşı.
Pump up a BP cuff proximal to the fracture and clamp it off with a hemostat.
Fraktürün yakınına kan basıncı cihazı tak... ... Hemostatla tuttur.
- Looks like the proximal aorta.
- Proksimal aorta gibi görünüyor.
- Lac to the proximal aorta.
- Proksimal aortta yaralanma.
One lacerated your proximal aorta.
Bir tanesi proksimal aortunu yırtmış.
Bring the proximal colon to skin surface.
Proksimal kolonu deri yüzeyine getir.
Enter between the middle and proximal third of the clavicle.
Klavikulanın orta parçasıyla, proksimal 1 / 3 parçası arasına gir.
Yeah, then we pull them out when we know enough about this denim guy to find a proximal location.
Anladım. Sonra bu kotlu adamın yerini aşağı yukarı bulabileceğiz.
This is much more proximal.
Kurşun ortaya gelmemiş.
- The proximal aorta was shredded.
- Proksimal aort yırtılmış.
We'll establish proximal control. Open a 20mm Dacron.
Proksimal kontrol sağlayacağız. 20 milimetrelik.
Remove the proximal clamp and ligate the crushed area.
Yakındaki pensi al ve hasar gören bölgeyi dik.
It's a proximal lesion. Can't cross-clamp.
Proksimal bir lezyon Pens takılamaz.
Examination of victim Gary Edward Cory reveals cuts and abrasions from ligature or binding devices accompanied by distal and proximal bruising radiating in a symmetrical pattern around the ankles the wrists... and the face.
Kurban Gary Edward Corey'nin incelemesinde bağlanmaktan kaynaklanan kesik izlerine rastlandı. Bunların hem yakınında hem de uzağında çürükler görüldü. El ve ayak bileklerinde simetrik izlere rastlandı.
Comminuted fractures of the proximal third tib - fib, both legs.
İki bacakta da üçüncü kısımdaki kaval kemiği ve kamış kemiği paramparça olmuş.
I got the supraceliac aorta in my hand, meaning we have proximal control.
Bunu evde denemeyin. Veya hastaneye yakın bir yerde.
- Proximal tibia on the right.
- Sağ tarafta gövdeye yakın tarafta kaval kemiği.
The cut on the cartilage of the right distal femur has slight angulations from the, uh... left distal to the right proximal, which suggests the killer was left-handed.
Sağ kalça kemiğinin kıkırdağındaki kesikte soldan sağa doğru hafif hafif açılar var.
Grandfather says we're very proximal.
Büyükbabam çok yakın olduğumuzu söylüyor.
You were very proximal with your grandfather, yes?
Büyükbabanla çok yakındınız, öyle mi?
Short-term periosteal reaction on the right proximal lateral humerus was consistent with a bound individual... so to rephrase... and the placement of wrist restraints coupled with her hyperparathyroidism would account for the stress fractures on the distal anterior surface of both the radii and ulnae.
Sağ yakın yanal humerustaki periosteal tepkiler bağlı bir kişinin... yani başka bir şekilde söylemek gerekirse... bilek hareketlerini engelleyici şeylerin kullanılması onun hiperparatiroitizm hastalığı ile bir araya geldiğinde hem radiinin hem de ulnaenin uzak dış yüzeylerindeki gerilme çatlaklarının sebebiyeti olarak söylenebilir.
His kidneys are shutting down due to the direct toxicity to the proximal tubule epithelium.
Böbrekleri, proksimal tübül endoteline ilacın zehirli etkisi yüzünden işlevini yerine getiremiyor.
Femoral artery is severed. It's missing about 10 centimeters proximal to the trifurcation.
Uyluk atardamarı zedelenmiş. üçe ayrılan yere yakın taraftan 10 cm eksik.
Your proximal and middle phalanx are broken.
Yan ve orta parmak kemiklerin kırıldı.
Cut proximal and distal to the tear to expose the mucosal defect.
Bağlantı yerinden kesip, mukozal bozukluğu düzeltip, yırtığı onaracaksınız.
There are similar fractures in the proximal humeral heads.
Pazı kemiğinin uç birleşim kısmında da benzer çatlaklar var.
Directionality of the incisions suggests movement in both distal and proximal directions a sawing motion.
Organdan uzak ve organın bağlanma noktasına yakın doğrultuda olan kesikler testere hareketiyle oluşmuş.
Patient joe luria, distal and proximal arm contractures, duration four seconds.
Hasta Joe Luria, dört saniye süren distal ve proksimal kol kasılması gözlemlendi.
Hole punch for the proximal, 5.0 Prolene.
En yakın damara zımba. Prolene ip.
I am attempting to achieve adhesion affinity gradient in the proximal blastemal cells in human tissue.
İnsan dokusunda proksimal embriyonik hücrelerinde yapışma benzerlik eğimini elde etmeye çalışıyorum.
Dancer's a proximal avulsion, does great with conservative therapy.
Dansçı fraktürü, yakınsal kopmadır. Ilımlı terapiye iyi yanıt verir.
I fell off a ladder. Breaking a fall would fracture distal radius, not proximal phalanges.
Öyle bir düşüşü yavaşlatsaydın kolun kırılırdı, parmakların değil.
The proximal end of the hair?
- Bu, telin kök kısmındaki ucu mu?
Carpal bones, proximal row :
Bilek kemikleri, proksimal dizi ;
3-part proximal humerus fracture.
Üç parçalı proksimal humerus kırığı.
Open fracture, proximal humerus.
Kol kemiğinde açık fraktür.
You mean, like, the proximal tubules and the distal tubules?
Proksimal ve distal tübüller gibi mi?
- Proximal arm is spared.
Kolun bir bölümü yanmamış.
Elizabeth archer, 49, came into the E.R.Yesterday complaining of severe, persistent- - an urgent cardiac cath demonstrated dissection of the proximal two-thirds of the L.A.D.
Elizabes Archer, 49 yasinda, dün acile siddetli ve sürekli agri sikayetiyle gelmis sol ana koronerin 2 / 3 kisminda diseksiyon görülmüs.
- Proximal aorta is dissected.
- Proksimal aort kesildi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]