English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Punctual

Punctual translate Turkish

378 parallel translation
They are punctual, I'll give'em that.
Çok dakikler ama, laf edemem.
Punctual for dinner, punctual in everything.
Tam vaktinde yemektesiniz, her şeyde dakiksiniz zaten.
Repentance is a virtue, Jekyll, but it's better to be punctual.
Pişmanlık bir erdemdir, Jekyll, ama dakik olmanı tercih ederim doğrusu.
I shall be punctual.
Tam zamanında olacak.
I mean if there's one thing I love, it's punctual...
Demek istediğim, sevdiğim bir şey varsa o da dakik...
- Punctual to the minute.
Her zamanki gibi dakik.
As punctual as ever, Jaggers.
Her zamanki gibi çok dakiksin Jaggers.
As punctual as ever.
Her zamanki gibi çok dakik.
One of the first rules of this business is to be punctual.
Bu isteki ilk kurallardan biri dakik olmaktır.
He's always been after me to be more punctual.
Benim kadar olmasa da her zaman dakikti.
I'm a new woman, punctual as a clock.
Yepyeni bir kadınım, bir saat kadar dakik.
The David I remember was polite as well as punctual.
Benim hatırladığım David nazik olduğu kadar dakikti.
Your father was punctual and meticulous.
Babanız dakik ve titizdi.
I will try to be punctual, Morris.
Dakik olmaya çalışacağım, Morris.
Milly-dealing that. Must be punctual, stay stylish.
Beni dinle alışveriş yaparız.
I mean, she's usually so punctual.
Genellikle dakiktir.
Her father isn't punctual.
Babası öyle değildir.
Always punctual.
Daima dakiksiniz.
Diamonds make me punctual.
Elmaslar beni dakik yaptı.
and remember, I am punctual.
ve unutma ben dakik biriyimdir.
He likes his boys punctual.
Biliyorsun, adamlarının dakik olmasını sever.
I simply cannot abide a man who isn't punctual.
Dakik olmayan erkeklere kesinlikle tahammülüm yok.
I only know that Fogg is the most punctual man alive.
Tek bildiğim Fogg'un yaşayan en dakik adam olduğudur.
Punctual as usual, I see.
Her zamanki gibi dakiksin.
You're very punctual.
Çok dakiksin.
You know Miss Cooper likes us to be punctual.
Biliyorsun, Bayan Cooper dakik olmayı sever.
We're very punctual at the Pearson Company.
Pearson Şirketinde çok dakik davranırız.
He's usually prompt, precise and punctual.
Genellikle hızlı, titiz ve dakiktir.
Usually I`m very punctual
Aslında çok dakik biriyimdir.
How are you always so punctual?
Her zaman nasıl böyle dakik olabiliyorsun?
Get yourself into a deep enough punctual rut, then you don ´ t have to think, so you don ´ t worry.
Yeterince derin bir dakik azgınlık içine girerseniz o zaman düşünmek zorunda kalmazsınız. Böylece endişelenmezsiniz.
He's usually so punctual.
Hep vaktinde gelir ama.
I'm not very punctual.
Pek dakik değilimdir.
- I'm punctual, am I not?
- Çok dakiğim değil mi?
All right, but you must be punctual or I'll be very annoyed.
Mutlaka! İkiden beşe, sorun yok. Zamanında gel.
Six hours, 43 minutes. If the Klingons are punctual.
Dakiklerse, altı saat 43 dakika.
I think we can count on them being punctual.
Sanırım dakik olduklarına güvenebiliriz.
You're punctual.
Bir daha belirteyim.
When the Italians come, let them wait a bit. Maybe they will be more punctual next time.
İtalyanlar geldiğinde, biraz beklesinler.
You're very punctual...
Çok dakiksin.
Your friend is punctual and he brought me flowers.
Arkadaşın daha dakik, üstelik çiçek de getirdi.
I knew I couldn't be punctual.
Verseydim, dakik olamazdım, biliyorum.
I'm very punctual.
Çok dakikim.
Kindly be punctual.
Lütfen gecikme.
Punctual, hard-working, he always did more than his job.
Çalışkandı. Verilen işi tam zamanında bitirirdi. Hatta fazlasını yapardı.
You're punctual.
Çok dakiksin.
They're so polite... and punctual.
Çok kibarlar ve çok dakikler.
See you at your funeral, try to be punctual!
Cenaze töreninde görüşürüz, dakik olmaya çalışın.
I have to be very punctual at the plant today.
Bugün tesise vaktinde gitmeliyim.
But he's always so punctual...
Ama her zaman öylesine dakikti ki!
Be punctual.
Büyük an. Dakik ol.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]