Punkin translate Turkish
48 parallel translation
Oh, a... great, big, green sort of a punkin'roller... you know, and...
Dev gibi, kocaman, acemi bir çeşit punk motorcusuydu. Bilirsin işte...
Any lad who would go into Cochise's camp alone is some punkin of a man.
Cochise'in karargahına yalnız giden kişi kabak kafalının tekidir.
Hi, Punkin'.
Selam, tatlım.
That's why you're still in this office, Gifford, and not punkin'with the brothers up in steel city.
Bu sayede çelik parmaklıklar arkasında dostlarla değil, hala bu ofistesin, Gifford.
Punkin and Dunkin, the Twinkle Twins or Li'l Knee Socks?
Punkin ve Dunkin, the Twinkle Twins ya da Li'l Knee Socks?
Let me go, punkin.
Bırak beni.
Punkin?
Bal kabağı?
Punkin?
Bal kabağı? !
Punkin!
Bal kabağı? !
- Punkin!
- Bal kabağı?
Punkin!
- Bal kabağı!
Momma's here, Punkin.
Anneciğin burada, bal kabağı!
They just don't understand, Punkin.
Onlar sadece anlamıyorlar, bal kabağı.
That's you, Punkin.
Bu sensin, bal kabağı.
- You can call me Punkin.
- Bana bal kabağı diyebilirsin.
You got it, Punkin.
- Bunu anlamışsın, bal kabağı.
I love you, punkin, and so does your mother.
Seni seviyorum, balkabağım ve annen de seni seviyor.
It's ok, punkin. we were just talking loud.
Sadece yüksek sesle konuşuyorduk. Artık bitti, balkabağım.
what's the matter, punkin'?
N'oldu canım?
Okay. All right, boo boo, you remember to breathe through the vents and Mommy loves you, punkin!
Pekala kedicik, hava deliklerinden nefes almayı unutma ve annen seni seviyor bal kabağım!
- I'm sorry, punkin.
- Üzgünüm, tatlım.
Relax, punkin.
Rahat ol, kuşum.
Punkin?
Punkin?
Punkin, what the hell are you talking about?
Tatlım, sen ne diyorsun?
I think I have to tell my punkin chunkin story.
Ben de bal kabağı parçalama hikâyemi anlatmak istiyorum.
Yeah, I'm just saying maybe you take punkin chunkin out of the rotation.
Bal kabağı parçalama hikâyeni aradan çıkartmalısın derim.
Punkin chunking is a true story.
Bal kabağı parçalama gerçek bir hikâye.
You know, all this from someone who's never even chunked a punkin.
Sanki çok bal kabağı parçalamış gibi konuşuyor bir de.
Y'all know my punkin chunkin story, or do you need a refresher?
Kabak parçalama hikâyemi bilirsiniz. Yeniden anlatabilirim isterseniz.
Bravo! - When I say "punkin," you say "chunking"!
- Ben "kabak" diyorum, siz "parçala"!
- Punkin!
- Kabak!
Punkin! - No, no, no!
- Hayır, hayır!
When I say "punkin," you say "chunking"!
Ben "kabak" diyorum, siz "parçala"!
Punkin! Chunkin!
Kabak!
I say "punkin," gang says "chunking"!
Ben "kabak" diyorum, siz "parçala"!
Aw, wh's wrong, Punkin?
Neyin var, canım?
Your lil'punkin's pamphlets.
Küçük kuşunun broşürleri.
You are loved, punkin.
Sevenlerin var, tatlım.
Hey, punkin pie!
Hey, balkabağı çöreğim!
Punkin', it don't matter if you got a she-goat in heat.
Balkabağı, dişi keçi bile olsa önemli değil.
Well, there's an annex through there where the punkins gather free from scrutiny.
Şurda ek bir bina var Orda punkin'ler denetim olmadan takılır.
- It's short for "punkin," Raylan.
- Balkabağının kısaltması Raylan.
Punkin', come back!
Hayatım, geri gel!
Not anymore, punkin.
Artık değil, tatlım.
- Punkin!
- Bal kabağı!