English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Pussies

Pussies translate Turkish

696 parallel translation
I don't live in the past like other pussies and crayfishes do.
Hayır, değilim ama gerçekleri görüyorum.
What's the matter with all you gloomy pussies?
Galiba evde.
"To the kitchen, pussies!"
"Mutfağa, karılar! Mutfağa!"
You've got a crew of twenty or thirty pussies.
Yirmi otuz korkaktan oluşan bir ekibin var.
I am sure you would if you got desperate enough. I'm sure there is nothing wrong with their pussies'even if they are very small.
Eminim çok ufak olmaları dışında uzuvlarının bir şeyi yok.
Our pussies are our livelihood.
Geçimimizi amlarımızdan sağlıyoruz biz.
Pussies would stay closed if they were to wait for my money.
Birlikte olmak için.. .. para bekliyorlarsa avuçlarını yalarlar.
Bumping pussies is a violation of jail rules.
Kuku sürtüştürmek hapishane kurallarının ihlalidir.
Whores, skunk-pussies, buggers, queens, fairies, dopers, junkies.
Fahişeler, hırsızlar, uğursuzlar, ibneler, hapçılar, keşler.
Not this bunch of... pussies!
Bu bir avuç... kedi yavrusunu değil!
All those pussies were clean.
Tüm o yarma şeftaliler temizdi.
Fucking pussies.
A... si....
They're a bunch of pussies.
Onlar bir avuç a..... cık.
They seem like a nice bunch of clean-cut Angel Beach pussies.
Bir avuç yeni traşlı Angel Beach ancuğunu.
We're checking out unlicensed pussies.
Lisanssız ancukları kontrol ediyoruz.
Sexy pussies.
Şunların haline bakın. Şal çok pornografik olmuş.
Pussy insurance. The insurance pussies. Tell them that story.
... am sigortası mıydı, sigorta amı mıydı, neyse anlat işte!
Pussies.
Ödlekler.
- They're pussies!
- Onlar ödlek!
- Your guys aren't pussies, are they?
- Sizler ödlek değilsiniz, değil mi?
Bunch of pussies.
Bir avuç ödlek.
Have you noticed how blondes'pussies differ from those of brunettes?
Sarışınların seksleri esmerlerinkinden farklıdır. Hiç dikkat ettiniz mi?
It reminds one of little girls'pussies.
Bana küçük kızlarınkini hatırlatır.
Pussies!
Dallamalar!
I was up to my knees in rice paddies... with guns that didn't work, going up against Charlie... slugging it out with him, while pussies like you... were back here partying', puttin'headbands on... doin'drugs, listening to the goddamn Beatle albums!
Dizlerime kadar pirinç tarlasında çalışmayan bir silahla, Charlie'ye karşı giderken..... sizler gibi tembellik edip parti yapıp, saç bantlarını takıp uyuşturucu içip, lanet olası Beatle albümlerini dinlemiyorduk!
Thought we were a bunch of pussies.
Bizi muhallebi çocuğu sanıyordu.
- Meet a lot of pussies is what you mean.
- Yani muhallebi çocuklarıyla.
- I'm not going in with a lot of pussies.
- Ben muhallebi çocuklarıyla arkadaş olmam.
The king of the pussies wants to go back, too.
Ödlekler şahı da geri dönmek istiyor.
You pussies!
Sizi korkaklar.
Love from your pussies. "
Korkaklardan sevgilerle. "
Coach Goose and her velvet Pussies.
Koç Cooze ve onun kadife kedileri.
Well, we can't all be glamour pussies... 24 Hours a day.
Günün 24 saati bir tablo gibi olmak zordur.
AII a nigger needs are loose shoes, tight pussies and a warm place to shit!
Bir zencinin tüm ihtiyacı kullanılmış ayakkabılar, bir fahişe ve içine sıçabileceği bir yer!
I ran into some of those Shadow Company pussies in Saigon in'69.
'69 da Saigon'da sizin şirketin pisileriyle karşılaşmıştım.
And a special prayer today for all the little staring pussies... all over the world.
Ve bugün özel bir dua ediyoruz tüm küçük kediler için... Dünyanın her yerinde olanlara.
Come on, you bunch of pussies.
Haydi, sizi korkaklar sürüsü.
When I was in the Corps we used to eat you Green Beret pussies for breakfast.
Ben denizciyken... siz hanım evlatlarını çiğ çiğ yerdik.
- You're a bunch of pussies.
- Hepiniz korkağın tekisiniz.
They're a bunch of pussies.
Bir top amcık işte.
He said cops are pussies who hide behind their badges.
"Polisler, rozetleri arkasına saklanan, kadınlık organlarıdır" dedi.
People who say that are pussies who cannot commit.
Bunu söyleyen insanlar, kendilerini bir şeye adayamayan korkaklardır.
- They were pussies.
- Onların hepsi pislikti.
That's the Hell's Pussies.
Cehennem Ödlekleri onlar.
And all the rest of you pussies can sit it out, too.
Geride kalan bütün korkaklar da oturup bekleyebilirler.
He hung around when he got a whiff of my girls'pussies.
Kızlarımın şeftalilerinin kokusunu almadan önce buralarda takılıyordu.
You don't go out there to run pussies or to bring back an excuse.
Oraya gidip fahişelerle olmalısın ya da mazeret getirmelisin.
Not one of these pussies has been washed in weeks.
Bir haftadır kimsenin kasığı yıkanmadı.
Oh, I know some dirty minded little pussies that are gonna wish their mom's had drowned them in a bucket.
.. nasıl da uslanıyordunuz..
- You keep the pussies. This is yours.
Kediler sende kalsın.
Mayfield is for pussies.
Mayfield'a çaylaklar gider.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]