English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Q ] / Qt

Qt translate Turkish

85 parallel translation
Then we tape their voices on the QT - in a cell, court, anywhere.
Hapiste, mahkemede, bir yerlerde gizli saklı seslerini teybe almıştık.
You just worry about the cost overage on QT-20.
Sadece QT-20 üzerindeki maliyet geçkin dert.
This is on the QT, but I think they're gonna sell us.
Bu bir sır, ama sanırım bizi satacaklar.
This one's om the QT.
Bu sefer ki QT hakkında.
Prolonged QT.
- Süreğen QT.
- Oh and Joey, you might want to keep it on the QT.
Joey, gizli tutmak isteyebilirsin.
- Yeah, but on the QT.
- Evet ama hafife alıyor.
Now I was back in DC on the QT... making my way ASAPto HQ when I heard the APB.
Son sürat karargahıma dönerken, telsizden gelen anonsu duydum.
I thought you could have Police Woman run it for us on the QT. - Kate.
Polis kadının bizim için bunu araştırmasını isteyeceğini sandım.
A hundred, from Natalie on the QT.
Natalie'den bir yüzlük koparabildim.
Peaked T waves, prolonged PR and short QT intervals.
T dalgası yüksektir, PR uzun sürelidir ve QT aralığı kısadır.
I'm kind of keeping this one on the QT.
Sır olarak saklayacağım
Last weekend an old student sent me a project he's working on with QT Labs.
Geçen hafta eski bir öğrencim bana QT laboratuarında çalıştığı bir projesini gönderdi
"QT"? .
"QT"?
I'm with QT Laboratories.
QT Laboratuarlarındanım.
Dr. Earl Dopler of QT Laboratories.
QT Laboratuarlarından Dr. Earl Dopler.
Then I can drop you off at QT.
O halde seni QT'de bırakacağım.
We need some QT time together.
Biraz beraber QT zamanı geçirmeye ihtiyacımız var.
Except his 12-lead EKG shows a corrected QT interval of 0.49.
EKG sonuçları ise QT aralığını 0.49 olarak gösteriyor.
Long QT syndrome?
Uzun QT sendromu mu?
With Long QT, there's a risk of cardiac arrest and death.
Uzun QT'de kalp krizi ve ölüm riski vardır.
[Whispering] It's all on the QT?
Her şey aramızda değil mi?
Well, apparently, and this is on the QT,
Eh, görünüşe göre... bu bir sır değil.
Anything on the QT I keep in my personal e-mail, not my Neptune.
Diğer bilgilerimi özel adresimde tutuyorum. Neptunedeki e-postamda değil.
But the herder, he's gonna pitch a pup tent on the QT with the sheep and he's gonna sleep there.
Orman İşletmesinin belirleyeceği yerde ana kamp kuracak bir kamp bakıcısı ve koyunlarla ilgilenmek üzere yukarıda sakin bir yerde kuracağı çadırda kalıp orada uyuyacak, bir çoban arıyorum.
Okay, could you keep this on the QT for, like, two minutes?
Tamam, bu bilgiyi biraz, iki dakika gibi bekletebilir misin?
But keep things on the QT.
Ama işleri takip et.
Your science building. On the QT, a friend of mine who knows the architect snagged the model for me.
Mimarı tanıyan bir arkadaşım gizlice maketi bana getirdi.
I'm stuck in court on a heroin case, she needs a little help on the qt.
Bir eroin davası yüzünden mahkemede tıkıldım kaldım. Yardıma ihtiyacı var.
Found a long qt interval.
QT mesafesinde uzama tespit ettim.
We're going to have a little meeting. Let's keep it on the QT.
20 dakikalığına küçük bir toplantı yapacağız.
Umm, it's very hush-hush, on the QT, but I'll probably be killed while I'm away.
Umm, aslında çok gizli bir bilgi ama, buradan gidince muhtemelen öldürüleceğim.
All right, on the QT, Scotty. Keep it small.
Pekâlâ, Scotty.
A little bit of this, a little bit of that, but always on the qt.
Ufak tefek işler. Ama hep gizliydi. Bakıyorum işlerin iyi Harry.
All right, but make sure you tell him to keep it on the qt.
Ona inandığımızı bilmeli. Pekala, ama ona sessiz kalmasını söyle.
Middle of the night, somebody hired this guy on the QT.
Gecenin bir yarısı birileri bu adamı QT üzerinden kiralamış,
If it's Long QT Syndrome, any startling stimulus in that skate park could have triggered the arrhythmia.
Uzun QT sendromuysa paten parkında tedirgin edici herhangi bir uyarıcı ritim bozukluğunu tetiklemiş olabilir.
Scare the patient to death to confirm Long QT.
Uzun QT'yi doğrulamak için hastanın ödünü koparın.
Patient has Long QT.
Hastada uzun QT var.
We'll keep that code on the QT.
Bunu gizli tutacağız.
Hang on. Hey, you want to spend a little QT with your brother today?
Bugün gezmek yok mu?
Everything on the QT.
Gizlenmişler.
Right, they get all kinds oftime together when the kid's with the ex, then they get QT with the kid because it's special.
Doğru, çocuk eski eşteyken bütün zaman onlara kalıyor. Ve çocukla olan zamanlarını kaliteli geçiriyorlar, çünkü bu özel bir şey.
Stress-induced arrhythmia could be caused by long QT syndrome.
Strese bağlı ritim bozukluğu uzun QT sendromudan kaynaklı olabilir.
That's a lot of tension. Run a stress test to confirm long QT.
Uzun QT sendromu için stres testi uygulayın.
Part of the deal was that this task force was put together on the qt...
Anlaşmaya göre bu birim sadece karagahta var olacaktı.
Let's keep this on the qt, okay?
Bunu gizli tutalım, tamam mı?
Oh. Yeah, I need to ask you a favour, on the QT.
Evet, senden bir iyilik istiyorum.
I'm thinking occult long QT syndrome?
Gizli uzun QT sendromu düşünüyorum.
- Well, on the qt, she said no prints, no hair, no fibers.
- Demokrasi hareketi, Danny.
We'll just keep things on the QT, okay?
... ben de sadece bu organizasyona en iyi insanları getirmeyi istiyorum, bu yüzden bunu sır olarak saklayalım tamam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]