Quasar translate Turkish

Our course leads us past Murasaki 312, a quasar-like formation.

Rotamızın üstündeki Murasaki 312'den geçiyoruz, radyo dalgası yayıyor.

And may I remind you that I have standing orders to investigate all quasars and quasar-like phenomena wherever they may be encountered.

Ve şunu hatırlatabilir miyim gördüğümüz her dalga yayan gezegenin incelenmesi için emir aldım.

Perhaps this cyclone of stars is what astronomers on Earth call a quasar.

Dünya'daki astronomlarin, "quasar" adini verdikleri de belki de bu kasirgalardir.

There's a newly-Discovered quasar in the pleiades.

Pleiades'de yeni bir yıldız bulundu ayrıca.

What the hell is a quasar?

Lanet olası gök cismi de nedir?

( LISTER APPR0ACHING )... and I think that confidently and concisely answers the question, "What does the... quasar".

Sanırım bu kesin olarak ve kısaca bir şekilde, soruyu cevaplıyor "gök cisimleri...".

Sickbay reports Lt Umbato broke two ribs during a holodeck exercise. Sensors are gathering information on the Murasaki quasar.

Revir, Yüzbaşı Umbato'nun sanal güverte idmanı sırasında iki kaburgasını kırdığını bildirdi ve sensörler Murasaki kuasarından uzun menzil bilgilerini almaya devam ediyor.

We are conducting energy output studies of the Merkoria Quasar.

Durumunuz nedir? Merkoria Kuasar'ının enerji salınım incelemelerine devam ediyoruz.

I'm postponing the quasar study for the moment.

Şimdilik kuasar incelemesini erteliyorum.

Course four-six-niner, logged for the Charybdis quasar.

Rota dört-altı-dokuz, Charybdis gökcismine kilitlenildi.

Since the Pilgrims were defeated... not a single new quasar has been charted.

Pilgrimler yenildiğinden beri... yeni tek bir göktaşı haritası yapılmadı.

I'm ordering the Tiger Claw to the Charybdis quasar.

Tiger Claw'a Charybdis göktaşına gitmesini emrediyorum.

Plot a course for the Charybdis quasar.

Charybdis asteroidine bir rota çizin.

If the battle is to be decided in the Charybdis quasar... then that's where we have to be.

Eğer savaş Charybdis asteroidinde olacaksa... o zaman bizde orada olmak zorundayız.

The billions of calculations each second... necessary to lead us through a black hole or a quasar... is the Navcom recreation of the mind of a single Pilgrim.

Bir kara deliğe yada bir göktaşına doğru gidebilmemiz için... her saniyede milyonlarca hesaplama yapmak gereklidir... Navcom ise yalnız bir Pilgrim'in aklındaki bir oyundur.

Send it through the Charybdis quasar... to Admiral Tolwyn.

Onu Charybdis astroidine doğru... Amiral Tolwyn'e gönderin.

There are over a thousand singularities in that quasar.

O göktaşında binlerce sorun yaratacak şey var.

You will navigate the quasar.

Göktaşından sen geçeceksin.

Blair to Confed fleet, a Kilrathi capital ship... has penetrated the quasar's jump point... and is in Earth space. Copy?

Blair'dan Konfederasyon filosuna, bir Kilrathi ana gemisi... göktaşının atlama koordinatlarına sızdılar... ve bu koordinatlar Dünya atmosferi gösteriyor.

If you remember, in "Quasar Dilemma"...

Hatırlarsanız "Quasar Dilemma..." da

Hey, Commander, so as I was saying in "The Quasar Dilemma," remember, you used the auxiliary deck B for...

Hey, Komutan... ve "Quasar Açmazında" da yedek B güvertesini kullandınız...

It may be natural- - a star or quasar that has managed to survive in chaotic space.

Doğalda olabilir... bir yıldız ya da gökcismi kaotik uzaya dayanmayı başarmış.

It also resembles a quasar in that it has a high rate of rotation- - approximately 58 revolutions per minute.

Aynı zamanda bir gökcismine benziyor çünkü yüksek oranda dönme rotasyonu var yaklaşık olarak dakika 58 devir.

And it passes within twenty AU of a collapsing quasar.

Ve o, çöken bir kuasarın yirmi AU'nin içinden geçiyor.

Beka's last heading is taking us too close to the quasar.

O, hiç bir şeyi mesele yapmıyor

You see that giant quasar we're heading into?

Üzerine gittiğimiz gökcismini görüyorsun, değil mi?

As the candy hearts poured into the fiery quasar... A wondrous thing happened, why not?

Şeker kalpler, yanıcı gökcismine dökülünce fevkalade bir şey gerçekleşti.

A massive star, maybe a quasar.

Büyük bir yıldız, belki de bir kuazar.

Now, this quasar... is called QSO1229 + 204.

Bu gökcisminin adı QSO1229 + 204.

How do you explain quasar energy paradox?

Kuasar enerji paradoksunu nasıl açıklarsın?

When we look at quasares, quasar * stellar objects and see how far away they are, some of them tremendously bright.

Quasare'lara baktığınız zaman, ÇN : ( Quasar : çok uzakta olan ve çok kuvvetli radyo dalgaları gönderen gökcismi ) çok uzakta olmalarına rağmen, bazıları muazzam derecede parlaktır.

A quasar itself can be brighter than an entire galaxy.

Quasar'ın kendisi bütün galaksiden daha parlak bile olabilir.

So, when we look at a quasar like 3 C 273 the Hubble space telescope took some images of this and we found it has big jet of material shooting out of the side of it, almost the size of the galaxy itself.

Yani bir quasar'a baktığımızda örneğin 3 C 273 Hubble uzay teleskopunun çektiği bazı fotoğraflarda büyük miktarda materyali etrafına fırlatırken görünüyordu, boyutu neredeyse galaksinin kendisi kadardı.

There's a fairly good connection Between the last stages of a galactic merger And the so-called "quasar phenomenon."

Galaktik birleşmelerin son safhasıyla "kuasar fenomeni" adı verilen olay arasında oldukça sağlam bir bağlantı var.

And a quasar puts out about a hundred times As much energy as a typical galaxy.

Ve bir kuasar, tipik bir galaksiden 100 kat daha fazla enerji yayar.

And if we were actually thrown into an orbit Which took us towards the center of the galaxy We could get very close to that quasar

Bizi galaksinin merkezine yaklaştıracak bir yörüngeye fırlatılırsak o kuasara çok yaklaşabilir ve gerçekten kavrulabiliriz.

The word "quasar" stands for "quasistellar radio source,"

"Quasar" kelimesi, "Quasi-Stellar Radio Source" söz öbeğinin kısaltmasıdır.

The word was coined When the quasar phenomena was still a mystery.

Bu sözcük kuasar fenomeni henüz gizemini korurken türetilmişti.

A quasar is a supermassive black hole at large distance but it's is active, it's powerful, it's emitting light

Kuasarlar çok uzakta bulunan süper kütleli kara deliklerdir. Etkindirler, güçlüdürler ve ışık yayarlar.

But... yes, I'm highly seeded, we have two lovely children, Zenith and Quasar.

Ama tabii ki sağlamım, Zenith ve Quasar adında iki tane çocuğumuz var.

Your sweet abandon in bed, your humanitarian work, you've given me two wonderful children in Zenith and Quasar.

Yatakta acayip coşkulusun, hayır işleri yapıyorsun, bana Zenith ve Quasar gibi iki muhteşem çocuk verdin.

When a quasar is directly overhead, the radio waves arrive at the two separate telescopes in synch and the stopwatch is set running.

Quasar direk tepemizde iken, radyo dalgaları iki ayrı teleskopa aynı anda geliyor ve kronometre çalışmaya başlıyor.

It looks like a quasar, the deadliest thing in the universe

Bir Kuasar'a benziyor, yani evrendeki en ölümcül şeye.

A quasar.

Bir Kuasar.

This is a quasar safety slug. It was designed to disintegrate so it won't ricochet after it hits its target.

Güvenli mermimiz dağılmak üzere tasarlanmış böylece hedefe çarpmadan önce dağılıyor.

GIAN QUASAR : This is something that's very real.

Bu olanlar çok gerçek şeyler.

It's called a quasar.

Buna "Kuasar" diyoruz.

When scientists see a quasar blasting from a galaxy, they know it has a supermassive black hole.

Bilim insanları ne zaman bir galaksiden dışarı doğru püsküren bir kuasar görseler bir süper kütleli karadeliğin orada olduğunu bilirler.

Watch it, Quasar face.

Doğru konuş kuasar surat.

Quasar, do something about this.

Quasar, bununla ilgili bir şeyler yap.

This is Quasar.

Bu Quasar.